tag:blogger.com,1999:blog-37765478283594889192024-03-13T05:01:35.513-07:00Emeğin Sanatı15 Günlük Sanat ve Düşün DergisiEmeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.comBlogger511125tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-19407157745931319272015-07-13T12:31:00.001-07:002015-07-13T12:33:28.381-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 169. MERHABA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-NlSP_ra3-F4/VaQRlIsSa8I/AAAAAAAAAoM/QurYStFdPRw/s1600/Page1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="http://1.bp.blogspot.com/-NlSP_ra3-F4/VaQRlIsSa8I/AAAAAAAAAoM/QurYStFdPRw/s400/Page1.jpg" width="282" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></div>
<b><span style="font-size: large;"><br /></span></b>
<b><span style="font-size: large;">EMEĞİN SANATI E-DERGİ 169. SAYI (Haziran-Temmuz) YAYINDA:</span></b><br />
<b><br /></b>
<b>DERGİYE ULAŞIM ADRESİ:</b><br />
<b>https://issuu.com/…/docs/169._sayi_eme____n_sanati_e-derg___</b><br />
<b><br /></b>
<b>PDF OLARAK ULAŞIM VE İNDİRME ADRESİ:</b><br />
<b>https://drive.google.com/…/0BxflYV2b7pK0d0pxYTdNeEZUR0E/view</b><br />
<b><br /></b>
<b>EMEĞİN SANATI'NDAN 169. MERHABA</b><br />
<b><br /></b>
<b>"EY ATEŞİN VE GÜNEŞİN ÇOCUKLARI...</b><br />
<b>BİR ATEŞ YAKTIK SÖNMESİN DİYE HİÇBİR YERDE</b><br />
<b>O ATEŞ SÖNERSE YAŞAMAYI NEYLERİM</b><br />
<b>BU YÜZDEN ÜÇ KİBRİT İLE NEWROZ GÜNÜ</b><br />
<b>YÜREĞİMİ SİZLERE ARMAĞAN EYLERİM”</b><br />
<b><br /></b>
<b>diye sesleniyordu 24 Temmuz 2002 de aramızdan ayrılan Adnan Yücel.Haziranlar Temmuzlar sanki Ateşin ve Güneşin çocuklarının yanma aylarıydı. Doğrudur, o aylarda daha bir ışığa koşar pervaneler. Nazım Hikmet’ten ,Hasan İzzettin Dinamo’ya,Cahit Irgat’tan Cahit Külebi’ye; Ahmed Arif, Orhan Kemal, Haziranda aramızdan ayrılan sosyalist edebiyatın önemli kalemleridir. Bu insanlar o denli önemlidir ki, seslerinin yankıları hâlâ kulaklarımızda çınlamaktadır. Kuşku yok ki, bizden sonra da var olmaya devam edecekler. Akla ilk başta geliveren bu isimler mevcut sistemin bütün baskılarına göğüs germiş aynı zamanda birer savaşçıydılar..Ateşin ve güneşin çocuklarıydılar; şiirleri zulme karşı savaşmaya, ışıkları yüreğinizi aydınlatmaya devam ediyor..</b><br />
<b><br /></b>
<b>Asım Bezirci, Behçet Sefa Aysan, Muhlis Akarsu, Uğur Kaynar, Hasret Gültekin, Nesimi Çimen, Metin Altıok yalnızca birkaçı. Bu insanlar yaşamları boyunca bir gülü bile incitmediler…Haziranda Temmuzda ölmek zordur ve boldur bu ülkede.. Aziz Nesin ,Rıfat Ilgaz ve Adnan Yücel de bu ayda aramızdan ayrıldı..</b><br />
<b><br /></b>
<b>Bunlar yetmedi; 21 Temmuz 1996’da Cezaevlerinde "Süresiz Açlık Grevi ve Ölüm Orucu" Direnişi. 12 tutsak öldü. Daha doğrusu öldürüldü.. 1940’LARDA Nazım ve onun kuşağından başlayan zulüm, Sosyalist, Devrimci, İlerici, Solcu, Demokrat diye adlandırılan kim varsa, aç kurtlar ve çakallar gibi peşlerine düşüp ya işsiz, yoksul bırakarak tecrit etti ya da öldürünceye kadar peşini bırakmadı. Karabasan gibi her noktada üzerimizde, korkudan çıldıranların acımasız gözleri. Kuşku yok, en büyük korkuları, onların zulmüne karşı çalınan saz ve söylenen sözdür. Bize bir gün mutlaka zulmün yerle bir edileceği inancını miras bırakanlar ,bu uğurda canlarını vermişlerdir. İşte bu inançla kalemimizi dik tutuyoruz. Devrimci sanatçı mutlak olarak, birikimli, donanımlı olmak zorundadır. Ülkemizde şiiri okunmaz hale getirenler elbette ki,koca kentlerin barlarında, ordövr tabaklı şiir gecelerinde şiiri meze yapmaya kalkan ve işin en tuhaf yanı devrimciliği, sosyalistliği de kimseye bırakmayan ,ezilenlerin acılarından uzak güruhtur. Sosyalist Gerçekçi şairin en önemli görevlerinden biri de, birikimi ve yeteneğiyle onların ikiyüzlülüklerini ortaya sermek olmalıdır. Devrimciliğin ve şiirin onuru ancak böyle korunabilir..</b><br />
<b><br /></b>
<b>Sistemin katlettiği kim varsa, bizim onları yaşatmak onlara ve tarihe karşı görevimizdir.Elbette zulüm var olmaya devam edecek. Giderek daha da artan baskılar ve yaşanmaz hale getirilen hayat, sistemin çatırdayan duvarlarının ayakta kalma savaşıdır. Okumadan ve yazdıklarını yazabileceği en iyi hâle getirmeden, ünlü olmak falan için yazanlar aramızdan çekilsin. Emeğin Sanatı Dergisi, dokuz yılı aşkın bir süredir ,elimizdeki olanaklar ölçüsünde internet üzerinden yayınlanmaya devam ediyor..Giderek daha arınarak, daha seçici ve çıtayı yükselterek..Ateşin ve güneşin çocuklarının izlerinde yürümeye layık olmaya çalışarak,Sosyalist Gerçekçi Sanat’ın bayrağını yükselterek..</b><br />
<b><br /></b>
<b>Selam olsun direnenlere</b><br />
<b>Selam olsun aydınlık günlere olan inancını sımsıcak tutanlara</b><br />
<b>Ateşin ve güneşin çocuklarına binlerce selam olsun</b><br />
<b><br /></b>
<b>ÖZÜR: Dergimiz 15 Haziran 2015 sayısı insanî nedenlerle gecikince Haziran ve Temmuz sayılarını birlikte çıkarmak zorunda kaldık. Okurlarımızdan özür dileriz. Dergimiz, 1 Ağustos’tan itibaren her ayın birinde sizlerle olmaya devam edecektir. EMEĞİN SANATI</b><br />
<b><br /></b>
<b>DEĞERLİ DOSTLAR, EMEĞİN SANATI 169. SAYI LİNKLERİNİ KENDİ ORTAM VE GRUPLARIMIZDA LÜTFEN PAYLAŞALIM!!! TANITALIM!!!</b><br />
<b><br /></b>
<b>ADNAN DURMAZ:Hayır Hayır Hayır!.. (Ş) / Anka Kuşlarına Ağıt (G.Ş.) /Aşk Atına Binen Sözün Zamanda Yolculuğu (İ)</b><br />
<b>ASIM GÖNEN:Nehirler Denizlere Sığmıyor(Ş) </b><br />
<b>BARVA PARAMAZ:Dünyanın Bütün Zencileri (Ş)</b><br />
<b>BEKİR KOÇAK:Kör Olsun Dehşetin Işığı (Ş)</b><br />
<b>BERİVAN YILDIZ: Tanı Bunları Kızım (Ö) </b><br />
<b>BURCU TÜRKER:Düşlerin Ötesini Söyle (Ş)</b><br />
<b>BÜLENT AYDINEL:Siz Siz Olun Haziransız Gitmeyin (Ş)</b><br />
<b>CEM EREN:Özgecan İçin (Ş)</b><br />
<b>ERCAN CENGİZ:Bu Nasıl Dünya (Ş) / Na Senîn Dîna A (Kırmançça Ç.Ş.)</b><br />
<b>ERHAN TIĞLI:Manyak Olmak Bedava!(Ö)</b><br />
<b>ERTAN ŞAHİN:Uygarlık Tarihi(Ş) </b><br />
<b>GALİP ÖZDEMİR:Uçurum (Ş)</b><br />
<b>GÜLEFER CAMBAZ SAVRAN:Adım Gamze (Ö)</b><br />
<b>GÖKMEN SAMBUR:Cumartesi Annelerine — II (Ş)</b><br />
<b>HALDUN HAKMAN:Cesaret Bir kereliktir (Ş)</b><br />
<b>HAMZA İNCE:Beni Gece Vurun (Ş) </b><br />
<b>HAYDAR DOĞAN:Uzakça(Ş)</b><br />
<b>HIZIR İRFAN ÖNDER:Tarihin Güldüğü Yok!(Ş) </b><br />
<b>HASİBE AYTEN:Güller Uyansın (Ş)</b><br />
<b>İRFAN SARİ:Ne Yana Bakarsan Aşk (Ş)</b><br />
<b>MEHMET SÖĞÜT:Çiçek Mevsiminde Aşk (Ö)</b><br />
<b>MERİÇ AYDIN:Sessiz Uyanış (Ş)</b><br />
<b>MUAMMER ERTURAN:Gaz Bulutları Savrulduğunda (Ş)</b><br />
<b>MUHAMMET DEMİR:Yeniden Başlıyor Hayat (Ö)</b><br />
<b>MUSA SU:Baharı Beklerken (Ş)</b><br />
<b>MUSTAFA GÜNAY:Nazım Hikmet Şiirinde Ağaç Metaforu (İ)</b><br />
<b>NECİP TIRPAN:Bahar Gelsin memleketime (Ş)</b><br />
<b>NECMETTİN YALÇINKAYA:Koparılmış Güller (Ö)</b><br />
<b>NİSA LEYLA:Konuşarak İşleri Halletme Dönemi (Ş)</b><br />
<b>ÖZER GENÇ:Yarısı(Ş)</b><br />
<b>SEMA LALE:Çığlığımı Sana Su Diye Verdim (Ş)</b><br />
<b>SERKAN ENGİN: İmgeci Sosyalist Şiir Ve Artistik Realite (M)</b><br />
<b>SÜLEYMAN BERÇ HACİL:Sağmalcılar: (Ş) </b><br />
<b>ŞÜKRÜ ÖZMEN:Bir İntihar intihali (Ş)</b><br />
<b>TAN DOĞAN:Çifter Çifter (Ş)</b><br />
<b>TEMEL DEMİRER:Sokağın Adaleti Ve Sanatın Misyonu (M)</b><br />
<b>TEMEL KURT:Direnenlere Övgü (Ş)</b><br />
<b>VEDAT KOPARAN:Uyanan Güne Ustalarla (Ş)</b><br />
<b>YAŞAR DOĞAN:Lesvos Haritası ve Mutluluk Marşı (Ş)</b><br />
<b>ALİ ZİYA ÇAMUR:Yorgun Akşamlar (Ş) / Sivas Yangısı (GŞ) / YAYIN/TASRIM/DÜZENLEME</b><br />
<b><br /></b>
<b>KONUK ŞAİRLER:</b><br />
<b><br /></b>
<b>BARIŞ ERDOĞAN:Madımak'ta Gönül Yakmak Daha Zor (Ş)</b><br />
<b>MÜŞÜR KAYA CANPOLAT:Dağ Duası (Ş)</b><br />
<b><br /></b>
<b>ESKİ YUGOSLAVYA HALKLARI ŞİİRİ:</b><br />
<b><br /></b>
<b>OSKAR DAVİCO(SIRBİSTAN): Soluk Almadayım Henüz (ÇŞ)</b><br />
<b>MİROSLAV KIRLEJA(HIRVATİSTAN): Şiircisi (ÇŞ)</b><br />
<b>RADOVAN ZOGOVİÇ(KARADAĞ): Sınırsız (ÇŞ)</b><br />
<b>MATEY BOR(SLOVENYA):Ateşlenenlerin Kanı (ÇŞ)</b><br />
<b>İZZET SARAYLİÇ(BOSNA-HERSEK): Bir Gecenin Seslenişi (ÇŞ)</b><br />
<b>TRAYAN PETROVSKİ(MAKEDONYA):Nakışçı Kadının Türküsü (ÇŞ)</b><br />
<b><br /></b>
<b>(Ş) ŞİİR, (Ö) ÖYKÜ, (İ) İNCELEME, (M) MAKALE (GŞ) GÜNDEM-ŞİİR (ÇŞ) ÇEVİRİ ŞİİR</b>Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-87377750108967843972015-05-14T12:43:00.000-07:002015-05-14T12:47:28.201-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 168. MERHABA<b><br /></b>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-Qy--kUvc1Fc/VVT6XlViZdI/AAAAAAAAAng/unKhhRLt9ak/s1600/167EM.SAN.KAPAK.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-Qy--kUvc1Fc/VVT6XlViZdI/AAAAAAAAAng/unKhhRLt9ak/s1600/167EM.SAN.KAPAK.png" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b>EMEĞİN SANATI E-DERGİ 168. SAYI YAYINDA</b><br />
<b><br /></b>
<b>Aşağıdaki linklerden dergiye ulaşabilirsiniz:</b><br />
<b><br /></b>
<b><a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/168._eme____n_sanati_e-derg___15_ma">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/168._eme____n_sanati_e-derg___15_ma</a></b><br />
<b><br /></b>
<b>PDF OLARAK OKUMA ADRESİ</b><br />
<b><br /></b>
<b><a href="https://drive.google.com/file/d/0B8bSXY05CGYYdUJJRGw1R2dzcWs/view?usp=sharing">https://drive.google.com/file/d/0B8bSXY05CGYYdUJJRGw1R2dzcWs/view?usp=sharing</a></b><br />
<b><br /></b>
<br />
<br />
<b><br /></b>
<b>Merhaba,</b><br />
<b><br /></b>
<b>1 Mayıs’ı yasakçı AKP faşizmine direnerek, gaza, copa göğüs gererek geçirdik bir kez daha. 1 Mayıs’ı Taksim’de gerçekleştirebilmek umuduyla devrimci gençler sokak sokak, mahalle mahalle direndiler . AKP’nin güç fırtınasına karşı zekâlarıyla gerçek anlamda destan yazdılar... Bu 1 Mayısta bir kez daha AKP’nin valisiyle, Başbakanıyla, Cumhurtbaşkanıyla halk düşmanı yüzlerini gördük.</b><br />
<b> Halk düşmanı dedim de asıl halk düşmanı gerçek mahkemelerde yargılanmadan, döktüğü kanların hesabını soramadan geberdi gitti... </b><br />
<b><br /></b>
<b>Önemli olan şudur: O’nun katlettiği Necdet ADALI, Serdar SOYUERGİN, Erdal EREN, Veysel GÜNEY, Ahmet SONER, Kadir TANDOĞAN, Mustafa ÖZENÇ, Seyit KONUK, İbrahim Ethem COŞKUN, Necati VARDAR, Ali AKTAŞ, Erdoğan YAZGAN, Mehmet KANBUR, Ramazan YUKARIGÖZ, Ömer YAZGAN, İlyas HAS, Hıdır ASLAN hâlâ yaşıyor aramızda... Adları ve posterleri, bu 1 Mayıs’ta devrimci gençlerin ellerinde sevgiyle anıtlaşarak yükseldi göklere, faşizmin zorbalığına karşı.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Belki bu cuntacı faşistler ve bugünün zalimleri de unutulmayacak, ama nefretle, öfkeyle, lanetle anılacaklardır halefleri ve selefleri gibi... </b><br />
<b><br /></b>
<b>Şurası da önemlidir: 12 Eylül darbecileri tümden geberip gitseler de onların başlattığı faşizan düzen bugün de sürmeye devam ediyor. Aradan 35 Yıl geçse de 12 EYLÜL HÂLÂ HÜKÜM SÜRMEYE DEVAM EDİYOR!</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz de bu hükmü kırmak için mücadeleye tüm azim ve coşkumuzla devam ediyoruz, devam edeceğiz de... Gerek alanlarda, gerek fabrikada, gerek tarlalarda, gerek sokaklarda... Sanatımızı da biçimlendirecek olan bu mücadeledir... Bu mücadelede karşılacağımız engelleri Hasan İzzettin Dinamo’dan öğrenelim: “Bir ülkede baskı düzeni yürürlükteyse, o ülkenin edebiyatı dip sularda, köpüklenmeden, sessiz ve sakin akmağa başlar. Sanat simgelerle ve benzetilerle dolup dilin olanaklarını zorlar.”</b><br />
<b><br /></b>
<b>Bize düşen sorumluluk hırçın bir akarsu gibi köpürerek, çağlayarak akmaktır zulmün, faşizmin üstüne. Durmak, düşmektir çünkü... Adnan Binyazar’ın vurguladığı gibi çağının aynası olamayan edebiyatın ancak bir “moda” sürekliliğinden öte işlevi yoktur... Sözün özü, yazmak, bizim hayatta kalma mücadelemizdir. </b><br />
<b><br /></b>
<b>Burada, yanlış anlaşılmaları önlemek için şunu da belirtmek gerekir. Edebiyat elbette yazar ya da şair olan bireyin eseridir ancak bireyin toplumsal eseridir. Bireyin toplumsal mücadelesi için üretilmiş eserdir. Kendini oyalamak, kendi bunalımlarıyla oyalanmak için değil...</b><br />
<b><br /></b>
<b>Edebiyatı,” bir yalnızlıktan, başka bir yalnızlığa karşı yolculuk” görenlere en güzel yanıtı veriyor Nermi Uygur: “Bir edebiyat yazısını edebiyat yazısı kılan şeylerden en önemlisi insan açısından yazılmış bir yazı olmasıdır.”</b><br />
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b>ADNAN DURMAZ:Sabır Taşları (Ş) </b><br />
<b>ASIM GÖNEN:Bugünler ve Yarın (Ş) </b><br />
<b>BEKİR KOÇAK:Emeğin Bahçesi Taksim (Ş)</b><br />
<b>BERİVAN YILDIZ: Asi Kadınlar (Ö)</b><br />
<b>BURCU TÜRKER:Zebani Mevsimler (Ş)</b><br />
<b>BÜLENT AYDINEL:Vartinik Manifestosu (Ş)</b><br />
<b>ERTAN ŞAHİN:Devrim (Ş)</b><br />
<b>GALİP ÖZDEMİR:Ebril Beşi Fırtınası"ndan (Ş)</b><br />
<b>GÖKMEN SAMBUR:Cumartesi Anneleri(Ş)</b><br />
<b>GÜLEFER C. SAVRAN:Benim Adım Duygu (Ö)</b><br />
<b>HALDUN HAKMAN:İpler - Halatlar (Ş) </b><br />
<b>HASİBE AYTEN:Çatlamış Çingenelerin Yüzü (Ş)</b><br />
<b>HAYDAR DOĞAN:Luri (Ö)</b><br />
<b>HIZIR İRFAN ÖNDER:Yaşamak (Ş)</b><br />
<b>HÜSEYİN HABİP TAŞKIN:Adım Deniz (E)</b><br />
<b>İRFAN SARİ:Son Öpüşmenin İzi (D)</b><br />
<b>LEYLA ÇAĞLI:Özlemedim (Ş)</b><br />
<b>MELİH COŞKUN: Çocuk Kalmış Bir Mayısı Büyüteceğim (Ş)</b><br />
<b>MERAL VURGUN:Ben Her Mayıs Ölürüm (Ş)</b><br />
<b>MERİÇ AYDIN:Dilenciler (Ş)</b><br />
<b>MUAMMER ERTURAN:Debokrasi (Ş)</b><br />
<b>MUHAMMET DEMİR: İşte Hepsi Bu Kadar (Ö)</b><br />
<b>MUSTAFA DEMİR:Kelepçeye İnat Bir Hayat (E)</b><br />
<b>NECİP TIRPAN:Kırık Dişli Çark (Ş)</b><br />
<b>NECMETTİN YALÇINKAYA:Bacı Olmak Zordur (Ö)</b><br />
<b>NİSA LEYLA: Kırk Yaş Şiiri (Ş)</b><br />
<b>OĞUZ ATEŞOĞLU:İntihar</b><br />
<b>ÖZER GENÇ:Eşit (Ş)</b><br />
<b>SEMA LALE:Bana Özgürlük Lazım (Ş)</b><br />
<b>TAN DOĞAN: Dilim Dilleri Öptü (Ş)</b><br />
<b>TEMEL DEMİRER:Mayıs’(lar)ımızın Anlatıp, Hatırlattıkları(M)</b><br />
<b>TEMEL KURT:Çapulcular (Ş)</b><br />
<b>VİLDAN SEVİL:Ben Her Mayıs Ölürüm (M) </b><br />
<b>YAŞAR DOĞAN :Grizu Tornado (Ş)</b><br />
<b>ALİ ZİYA ÇAMUR:1 Mayıs (ş)/Yayın/Tasarım/Düzenleme</b><br />
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b>KONUK YAZAR</b><br />
<b>ÜLKÜ TAMER: Latin Amerika Edebiyatı (i.)</b><br />
<b><br /></b>
<b>KONUK ŞAİRLER</b><br />
<b>FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA:Bir Mayıs (Ş)</b><br />
<b>JOSE MARTİ:Güzel Kokulu Eller (ÇŞ)</b><br />
<b>JOSE ALVAREZ BARAGANO:Pentagon’da (ÇŞ)</b><br />
<b>ROBERTO FERNANDEZ RETAMAR:Bir Çıkartma Askerine Ağıt (ÇŞ)</b><br />
<b>LUİS MARRE:Kennedy’nin Ölümü Üzerine Ağıt (ÇŞ)</b><br />
<b>MAHZUNİ ŞERİF: Yollar Oy (Ş)</b><br />
<b>ALİ YÜCE: Sözleşme (Ş)</b><br />
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b>(Ş):ŞİİR, (Ö):ÖYKÜ, (D):DENEME, (M):MAKALE, (E):ELEŞTİRİ, (İ):İNCELEME</b>Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-27886683190579557142015-04-20T12:15:00.000-07:002015-04-20T12:15:17.148-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 167. MERHABA<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-cHO22gjPRp4/VTVK1YQLf_I/AAAAAAAAAm4/8GIVriHQgnI/s1600/Page1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-cHO22gjPRp4/VTVK1YQLf_I/AAAAAAAAAm4/8GIVriHQgnI/s1600/Page1.jpg" height="640" width="448" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
EMEĞİN SANATI E-DERGİ 15 NİSAN TARİHLİ 167. SAYI YAYINDA<br />
<br />
<br />
<a href="http://issuu.com/%E2%80%A6/do%E2%80%A6/167._sayi_eme____n_sanati_e-derg___/1">http://issuu.com/…/do…/167._sayi_eme____n_sanati_e-derg___/1</a><br />
<br />
<br />
<a href="http://www.slideshare.net/azcamur/emen-sanati-ederg-167-sayi">http://www.slideshare.net/azcamur/emen-sanati-ederg-167-sayi</a><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Merhaba,<br />
<br />
Öncelikle, siz değerli okurlarımızdan, teknik nedenlerle üç günlük gecikme için özür dileriz.<br />
Ülkemiz seçime doğru giderken onunla birlikte her şey tepe taklak oluyor. Anlık ya da uzun süreli elektrik kesintileri, kimi yörelerde sürekli gidip gelen internet arızaları ve alabildiğine büyüyen pahalılık,pahalılık ve ardından yoğun yaşanan bir geçim sıkıntısı. Peki neden mıdırdanma, şikayet çok az...<br />
<br />
Ne yazık ki 12 Eylül faşizmi salt devrimci sürece ve direnen devrimcilere darbe vurmadı. Halkın iradesine de ağır bir darbe indirdi. Bir anlamda dar gelirli, yoksul, sıkıntı içinde yaşayan insanların beynine bir küçük burjuva rahatlığı pompaladı: Artık insanlar, kendilerine yaşatılanlara karşı direnme iradelerini yitirmiş, “Bugün üç lira alıyorum, yetmez, tam doyurmaz ama bana ne belki bu üç lirayı da yitiririm” türünden kaygılarla sahadan ve trübinden çekilmişler, önlerine sürülen zenginlerin yaşamını anlatan dizilerle avunmayı yeğlemişlerdir. En kötüsü de okuma ve öğrenme yetileri bu yolla budanmıştır.<br />
<br />
İzmir’de okuyamamış ama okumayı seven ayağı terlikli bir emekçi genç, metrodaki zamanını okumakla değerlendirirken, kendini modern ve çağdaş sanan yukarda belirttiğim iradesi ve vicdanı köreltilmiş bu toplumun üyesi, hiç utanmaksızın kitap okuyan gençle ve kılık kıyafetiyle alay edebilmiş ama önce bu emekçi genç tarafından, sonera da henüz iradesini ve vicdanının yitirmemiş insanlar tarafından hak ettiği dersi almıştır.<br />
İşte içinde bulunduğumuz bu tehlikeli hâl ve gidiş içinde, edebiyatçılarımıza önemli görevler düşmektedir. Artık imza günlerinden, şiiri kafelere ve barlara düşürmekten kurtarıp sahaya, alanlara sürerek, iradesi köreltilmek istenen kitleler arasında uyarıcı, yönlendirici görevlerini yapmak zorundadırlar.<br />
<br />
Ha egolarını şişirip, sen ben bizim oğlan hesabı birbirlerine şiir-edebiyat satanlara çok sözümüz yok. Onlar bizden de değildirler. Yerleri bu düzenin onlara rezerve ettiği yerlerdir. Ne bizim onlarla, ne de onların bizimle bir işi yoktur.<br />
<br />
Ne güzel diyor Koca Nâzım, “Sanat bahsinde sekterlik en büyük düşmanımızdır. Sekterlik nihilistliğin bir çeşididir. Sekter, bir şeyden, kendi zevkinden başka her şeyi, bütün görüşleri inkâr eder. “<br />
<br />
Sözün özü, sanatçı; halkın yozlaştırılmış ve bozulmuş estetiği yerine çağının ve toplumun gerçeklerini, bu gerçeklere yaraşır bir biçimde dile getiren eserler vermek ve bu eserler aracılığıyla kitlelere seslenmek zorundadır. Bu da yeterli değildir. Yukarda betimlediğim kitlelerin rehberliğini de üstlenmek zorundadır.<br />
<br />
<br />
ADNAN DURMAZ:Sevgisizler Panayırı(Ş)/Aşk Devrimcidir(D)<br />
ARZU KÖK:Susma N’olur…(Ş)<br />
ASIM GÖNEN:ASIM GÖNEN(Ş)<br />
BEKİR KOÇAK:İhanetten Kine Değiş Tokuş(Ş)<br />
BURCU TÜRKER:Mühürlü(Ş)<br />
BÜLENT AYDINEL:Testi Kırık Taş Çürük...(Ş)<br />
ERTAN ŞAHİN:Beyin Piçtir(Ş)<br />
GÜLEFER CAMBAZ SAVRAN:Babam Tütün Kokardı(Ö)<br />
HAMZA İNCE:Nagehan Dökülüşler(Ş)<br />
HALDUN HAKMAN:Hayata Dokundurmalar(Ş)<br />
HASİBE AYTEN:Zorun Zoru(Ş)<br />
HİLAL ÜÇER:Mozart'ın 40. Senfonisini Bölen Ses(Ö)<br />
HÜSEYİN HABİP TAŞKIN:Kaplumbağa Adımı(Ö)<br />
İRFAN SARİ:Baharım, Erişmezim, Geç Kalmışım…(D)<br />
LEYLA ÇAĞLI:Ağıtları Atlaslara Yazın Unutulmasın(Ş)<br />
MERİÇ AYDIN:Ben Ağladığımda(Ş)<br />
MUAMMER ERTURAN:Kaotika(Ş)<br />
MUSA SU:Hitit Güneşi(Ş)<br />
NECİP TIRPAN:Bir Çift Karanfil Yanar Gözlerinde(Ş)<br />
NECMETTİN YALÇINKAYA:İri Yoldaş(Ö)<br />
NİSA LEYLA:NİSA LEYLA(Ş)<br />
ÖZER GENÇ:Kimse Bilmez(Ş)<br />
OĞUZ ATEŞOĞLU:Firkat(Ş)<br />
REFİK ÖZDEMİR:Çeçen Edebiyatı(İ)<br />
SEMA LALE:Tekir(Ş)<br />
ŞÜKRÜ ÖZMEN:Mahzun(Ş)<br />
TAN DOĞAN:Belki Bu Şi’r (Ş)<br />
TEMEL DEMİRER:Aşk, Hayat, İsyan İçin Sanat Yeniden...(İ)<br />
TEMEL KURT:Sana Ben Peri, Kuşlar Anne Derdi(Ş)<br />
VEDAT KOPARAN:Yel İzinde(Ş)<br />
VİLDAN SEVİL…Ve Dün, Bugün, Yarın…(M)<br />
YAŞAR DOĞAN:Dudu-Dudu(Ş)<br />
ALİ ZİYA ÇAMUR:Yayın-Tasarım /Doğaya Çağrı(Ş)<br />
<br />
KONUK ŞAİRLER:<br />
HJALMAR GULLBERG: Özgürlüğün Kovulduğu Yer(ÇŞ)<br />
ARTUR LUNDKVİST:Zorlamayın beni(ÇŞ)<br />
STİG CARLSON:Aya Yolculuk(ÇŞ)<br />
LASSE SÖDERBERG:Orhan Veli’yi Düşünüyorum(ÇŞ)<br />
<br />
MEHMET KIYAT:Seslerde(KŞ)<br />
<br />
<br />
<br />
(Ş):ŞİİR, (Ö):ÖYKÜ, (D):DENEME, (İ):İNCELEME, (M):MAKALE, (ÇŞ):ÇEVİRİ ŞİİR, (KŞ):KONUK ŞAİREmeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-84824263090880303462015-03-17T14:50:00.001-07:002015-03-17T14:51:59.844-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 166. MERHABA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-NO4gw-QbnLs/VQihURgvatI/AAAAAAAAAmY/wkATDTxDZN8/s1600/166.EMSAN.KAPAK.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-NO4gw-QbnLs/VQihURgvatI/AAAAAAAAAmY/wkATDTxDZN8/s1600/166.EMSAN.KAPAK.jpg" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b>EMEĞİN SANATI E-DERGİ 166. SAYI (15 MART 2015) YAYINDA</b><br />
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b><a href="http://issuu.com/%E2%80%A6/do%E2%80%A6/166.sayi_eme____n_sanati_e-derg___m/1">http://issuu.com/…/do…/166.sayi_eme____n_sanati_e-derg___m/1</a></b><br />
<b><br /></b>
<b>DAHA RAHAT OKUYABİLMEK İÇİN ALTERNATİF ADRESLER:</b><br />
<b><br /></b>
<b><a href="https://drive.google.com/%E2%80%A6/0B8bSXY05CGYYeW1JSEk2V01zaFk/view">https://drive.google.com/…/0B8bSXY05CGYYeW1JSEk2V01zaFk/view</a></b><br />
<b><br /></b>
<b>http://www.slideshare.net/azcamur/166-sayi-emen-sanati-ederg15-mart-2015</b><br />
<b><br /></b>
<b>EMEĞİN SANATINDAN 166. MERHABA</b><br />
<b><br /></b>
<b>Merhaba,</b><br />
<b><br /></b>
<b>Ülkemizde yükselen faşist katliamların yanı sıra, her gün ülkenin dört bir yanından yükselen kadın cinayet haberleri art arda geliyor. En son Özgecan’ın katliyle sessiz gibi duran halkın bam telini patlattı. Yurdun her yanından gösteri yürüyüşleri düzenlenmeye başlandı. Sokaklar, kadın katliamlarına karşı seslerini yükselten kadınlı erkekli insanlarla dolmaya başladı. En küçük taşra kasabasından büyük kentlere kadar dillerde Özgecan’a ve diğer kadınlara yönelik cinayetleri, katliamları lanetleyen sloganlar vardı. Bu zamana dek suskun davranan kitleler, seslerini yükseltmeye başladılar. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe doğru giderken, bu slogan lar alanlarda daha çok yankılanmaya başladı. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinliklerine Özgecan’ın katlinden duyulan öfke damga vurdu.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Öte yandan Edebiyatımızın en büyük adlarından olan Yaşar Kemal’i doğaya teslim ettik. Romanlarıyla, öyküleriyle, röportajlarıyla, şiirleriyle, folklor derlemeleri ile yüreklerimizde unutulmaz yankılar bırakan Yaşar Kemal’i onun değerine uygun olarak anmak, anılarımızda bıraktığı izleri ortaya çıkarmak istedik. Bu nedenle, Emeğin Sanatı dostları arasında «Yaşar Kemal Sizin İçin Ne İfade ediyor?» adlı bir sormaca düzenledik. Sormaca’ya verilen yanıtları sayfalarımız arasında bulacaksınız.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Yaşar Kemal’in iki önemli yazısının yanı sıra değerli dostlarımızın Yaşar Kemal’i konu alan yazılarına ağırlık verdik. Bir anlamda Yaşar Kemal Sayısı çıkarma çabası içinde olduk. Değerli şair ve ressam Adnan Durmaz’ın görselleri bu sayımıza ayrı bir renk kazandırdı.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Seçim düzlemine giderken muğlâklık henüz yerini berraklığa bırakmadı. Solda belirsizlik ya da HDP’ye destek işaretleri görüldü. Kafalarda bolca sorular olsa da… Polis devleti, tüm dehşet ve şiddetiyle, tüm keyfiliğiyle devam ederken kimi sanat çevreleri içlerine daha çok kapanmaya, labirentlerine girmeye başladılar. Kaçamakçı bir sanat ve edebiyat gelişmeye başladı. Metropol edebiyat dergileri, kaçamakçı şair ve yazarlardan geçilmiyor. İşin daha kötüsü, gençler, gerçek şiirin, edebiyatın kaçamakçılıkta olduğunu sanmaya başladılar.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Ama biz biliyoruz ki, yaldızlı simgelerden alevli imgelere yol çıkmaz. Aynaları kırık süvarilerin rediflerine koşulu değiliz. Gündüzleri karartan lambaların kalyonlu karanfilli düşlerine sokulmadık hiç. Biz düşlerine felç inmiş metamorfiklerin iğdiş duyarlıklarına da kapılar açmadık.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Kayalık yüreklere kuşların taşıdığı tohumdan filizlenmez bizim şiirimiz, öykümüz… Biz, iğreti kristal ikonların değil, gökle yer arasında bilinci ve gücüyle var olanların kalıp kıranların, yol açanların farklı renkler ve sesler dokuyan izcisiyiz.</b><br />
<b><br /></b>
<b>ABDULLAH ORAL:Girdap (Ş) </b><br />
<b>ADNAN DURMAZ:Firari Rüzgar (Ş)/ Sulak Yerlerde Büyüyen Ağaçların Ömrü Kıt Olur (D) / Görseller</b><br />
<b>ARZU KÖK:Hikâye (Ş)</b><br />
<b>AZİZ KEMÂL HIZIROĞLU:İlk Ölümüm (Ş)</b><br />
<b>BEKİR KOÇAK:Alfabesi İnkar Üzerine Cehlin (Ş)</b><br />
<b>BURCU TÜRKER: Çiçek Zamanı (Ş)</b><br />
<b>BÜLENT AYDINEL:Barışı Suya Bırak-2 (Ş)</b><br />
<b>DURAN AYDIN:Işığın ve Umudun Mucizesi:Yaşar Kemal (D)</b><br />
<b>ERCAN CENGİZ:Şafak Çıplak, Dil çıplak/Zon Rût, Şafaq Rût (Ş) </b><br />
<b>ERDOĞAN TEZGİDEN:Sevgi Emek İster (Ş)</b><br />
<b>ERTAN ŞAHİN:Yaşar Kemal'e (Ş)</b><br />
<b>GÜLEFER CAMBAZ SAVRAN:Selo (Ş)</b><br />
<b>GALİP ÖZDEMİR:Çocuk Gölgesi (Ş)</b><br />
<b>HALDUN HAKMAN:Ateş ve Su (Ş)</b><br />
<b>HAMZA İNCE:Bir Kardelen (Ş)</b><br />
<b>HASAN HAMZA BALCIOĞLU:Yaşar Kemal’in Politik Yönü (M)</b><br />
<b>HASİBE AYTEN:Uçsuz Bucaksız (Ş)</b><br />
<b>HIDIR KARAKUŞ:Zılgıt (Ş)</b><br />
<b>İRFAN SARİ:Ağlamalarım Var (D)</b><br />
<b>LEYLA ÇAĞLI:Ağıtları Atlaslara Yazın Unutulmasın (Ş)</b><br />
<b>MELİH COŞKUN:Manifesto (Ş)</b><br />
<b>MEHMET RAYMAN:Denli(Ş)</b><br />
<b>MUAMMER ERTURAN:Sıkıysa Yaşa (Ş)</b><br />
<b>MUHAMMET DEMİR:Kadim Zamanlar (Ö)</b><br />
<b>MUSA SU:Frigyalı Kız (Ş)</b><br />
<b>NECİP TIRPAN:Son Senfoni (Ş)</b><br />
<b>NECMETTİN YALÇINKAYA:Bilinmeze Doğru (Ö) </b><br />
<b>SEMA LALE:Acayip (Ş)</b><br />
<b>SEVGİNAZ İNAL:Pelit'in İsyanı (Ş)</b><br />
<b>SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER:Daima Yaşayacaktır, İsmiyle Müsemma Yaşar Kemal (İ)</b><br />
<b>OĞUZ ATEŞOĞLU:Ruh Damlarsa İnsan Nasıl Baba? (Ş)</b><br />
<b>ÖZER GENÇ:Süz (Ş)</b><br />
<b>ŞÜKRÜ ÖZMEN:Bir İntihar İntihali (Ş)</b><br />
<b>TAN DOĞAN:insan değiliz (Ş)</b><br />
<b>VEDAT KOPARAN:Gitmelerde (Ş)</b><br />
<b>YAŞAR DOĞAN:Rol (Ş)</b><br />
<b>ALİ ZİYA ÇAMUR:Yayın/Tasarım/Düzenleme</b><br />
<b><br /></b>
<b>KONUK YAZAR:</b><br />
<b>YAŞAR KEMAL:Sevmek, Sevinmek, İyi Şeyler Üstüne (D)</b><br />
<b>YAŞAR KEMAL:Folklor Sanata Düşman mı? (M)</b><br />
<b>KONUK ŞAİRLER:</b><br />
<b>FEDERİCO GARCİA LORCA: Ve Sonra (ÇŞ)</b><br />
<b>ANTONİO MACHADO: Granada’da Cinayet İşlendi (ÇŞ)</b><br />
<b>JOSE MORENO VİLLA:Bugünün İnsanı (ÇŞ)</b><br />
<b>JESUS LOPEZ PACHECO:Korkunun ve Kinin Şiiri (ÇŞ)</b><br />
<b>RAFAEL ALBERTİ:İlkyaz Türküsü (ÇŞ)</b><br />
<b>YAŞAR KEMAL:Merhaba (Ş)</b><br />
<b><br /></b>
<b>(Ş):ŞİİR (ÇŞ):ÇEVİRİ ŞİİR (Ö):ÖYKÜ (D):DENEME (M):MAKALE (İ):İNCELEME</b>Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-24893202898770393242015-02-21T14:24:00.001-08:002015-02-21T14:24:46.694-08:00EMEĞİN SANATINDAN 165. MERHABA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-sv_N_p2mhMo/VOkE7d42fiI/AAAAAAAAAlc/mYdFaMKwdjk/s1600/165.SONKAPAK.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-sv_N_p2mhMo/VOkE7d42fiI/AAAAAAAAAlc/mYdFaMKwdjk/s1600/165.SONKAPAK.png" /></a></div>
<br />
<br />
EMEĞİN SANATI E-DERGİ 15 ŞUBAT TARİHLİ 165. SAYI YAYINDA...<br />
<br />
165. SAYIYA ULAŞIM ADRESİ:<br />
<br />
<a href="http://issuu.com/%E2%80%A6/do%E2%80%A6/165._sayi_eme____n_sanati_e-derg___/1">http://issuu.com/…/do…/165._sayi_eme____n_sanati_e-derg___/1</a><br />
<br />
<b>EMEĞİN SANATINDAN 165. MERHABA</b><br />
<b><br /></b>
<b>Ülkemiz, faşizan istek ve özlemlerin doludizgin yürüdüğü bir tehdit ve gözdağı fırtınası içinde seçime doğru ilerliyor. Ancak Sosyalist sol, ne yazık ki hâlâ birleşip direnme yolunu seçme yerine farklılıkları öne sürmeye devam ediyor. Öte yandan HDP , AKP’ye yaklaşımı ve hep benci tavrı ile pek de güven vermemektedir. Birleşik haziran hareketi rüştünü ispattan uzak olmakla birlikte umut vermektedir.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Bu ay içinde, 83 yıllık ömrünü komünistlerin birliğiyle olacak bir işçi sınıfı partisine adayan Sırrı Öztürk ustamızı, yoldaşımızı doğaya yolculadık. Onun gerçekleşmesini göremediği bu düşünceyi dileriz yoldaşları ve genç kuşak komünistler gerçekleştirebilecek direnci gösterebilsinler…</b><br />
<b><br /></b>
<b>Bu ortam içinde yaşamaya, üretmeye, yazmaya, çizmeye devam ediyoruz. Aslında yaşadığımız bu günler sanatçılar içinde bir turnusol oluşturuyor. Kimin ayağının kaydığı, kimin gerçek sanata karşı ulûfeciliği tercih ettiği, kimin kaypaklaştığı daha çok ortaya çıkıyor.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Bugünler içinde daha fazla sesimizi yükseltmeli, ürünlerimizi faşizmin yüreğine bir ok gibi savurmalıyız. Şiarımız yılgınlık değil direniş olmalıdır. Gerçek sanatçılar, , o toplumun, ülkenin görebildiği gerçeklerini özel çıkar ve kaygılarının dışında inandığı açıklıkta dile getirebildiği için değerlidir. Gerçek sanatçıların en önemli görevi, yaşadıkları toplumun insanlarını her türlü haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, basık ve zulme karşı bilemektir.</b><br />
<b><br /></b>
<b>«Bilincin sağlam mı, yüreğin halktan yana kabarıyor mu, birikimin var mı, hayata dökecek, hayatı, dünyayı değiştirecek düşünsel, estetik açıdan... İşte o zaman sanatçısın» sözüyle Mehmet Yaşar BİLEN önemli bir gerçeği ifade etmektedir.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Sözün özü, sanatçı, insan onurunu çiğneyen herkesle kavgalı olmalıdır. Köşesinde oturan sanatçıların devri geçti. Kırılmak, dünyaya küsmek de yok. Sanatçı herkesin ortasında, bütün çalışan ve savaşanların ne üstünde ne altında, onların tam hizasındadır.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Bireyselden evrensele merdiven dayamak, kişisellikten toplumsallığa yükselmesini bilmek, sanatın temel kuralıdır. Öz benliğine demir atıp orada kalandan ise sanatçı olamaz.</b><br />
<b><br /></b>
<b>ADNAN DURMAZ:Kutsal Ateş(Ş)/Şiddet ve Suçlama Kültürü Üzerine (D)</b><br />
<b>ARZU KÖK : Yıkım ve Çığlık (Ş)</b><br />
<b>ASIM GÖNEN: Yitik Ülke (Ş)</b><br />
<b>BEKİR KOÇAK: Varoş Ezberidir Rızık (Ş)</b><br />
<b>BURCU TÜRKER: Şiir Onurumuzdur... (Ş)</b><br />
<b>EMİN KEŞMER: Talih (Ş)</b><br />
<b>ERCAN CENGİZ: Şilan / Şîlane (Kırmançca Ç.Ş.)</b><br />
<b>GALİP ÖZDEMİR: alo alo ! deneme! bir iki!...(Ş)</b><br />
<b>GÜLEFER CAMBAZ SAVRAN: Çığlık (Ö)</b><br />
<b>HALDUN HAKMAN:Bir Dönemin Ağrısı (Ş)</b><br />
<b>HAMZA İNCE: Sabah Şiirleri..... (Ş)</b><br />
<b>HIDIR KARAKUŞ: Kırık Resimler (Ş)</b><br />
<b>HÜSEYİN HABİP TAŞKIN: Dünyadaki Tüm Anadillere İnadına Özgürlük (M)</b><br />
<b>İRFAN SARİ: Az (Ş)</b><br />
<b>İSA TEKİN: Ağlayın Dağlar</b><br />
<b>KUBİLAY ÜNSAL: Kırmızı Bisiklet (Ö)</b><br />
<b>MEHMET DAĞ: Halk (Ş)</b><br />
<b>MERİÇ AYDIN: Yansıma (Ş) </b><br />
<b>MUAMMER. ERTURAN: Sözüm Söz (Ş)</b><br />
<b>MUHAMMET DEMİR: Her Mevsim Kış (Ö)</b><br />
<b>MUSA SU: Kar Çiçeği (Ş)</b><br />
<b>MUSTAFA DEMİR: Kınamak mı anlamak mı? (E)</b><br />
<b>NECİP TIRPAN: Yeni İnsan (Ş)</b><br />
<b>NECMETTİN YALÇINKAYA: Bir Gün Mutlaka (Ö)</b><br />
<b>NEVİN KOÇOĞLU:I-II-III (Ş) / I-II-III (FARSÇA ÇŞ)</b><br />
<b>OĞUZ ATEŞOĞLU: Ey Korkunç Zavallılık (Ş)</b><br />
<b>ÖZER GENÇ: Kalan (Ş)</b><br />
<b>SEMA LALE: Katillerin Ticareti Maktullerin Şahidi Vardı (Ş)</b><br />
<b>SERKAN ENGİN: Poetik İmge Nedir (i)</b><br />
<b>SİBEL ÖZBUDUN:Dilsel Çeşitlilik Mücadelesi...(M)</b><br />
<b>ŞÜKRÜ ÖZMEN: Saydamlık Bildirisi (Ş)</b><br />
<b>TAN DOĞAN:Şair (Ş)</b><br />
<b>TEMEL DEMİRER:İnsan Olmaya söz Vermek (M)</b><br />
<b>TEMEL KURT: İthakiye Dönüş (Ş)</b><br />
<b>VEDAT KOPARAN: Gece Yıldızı (Ş)</b><br />
<b>YAŞAR DOĞAN/LOLAN: Aşk Olsun (Ş)</b><br />
<b>ALİ ZİYA ÇAMUR: Redaksiyon-Yayın-Tasarım</b><br />
<b><br /></b>
<b>KONUK ŞAİRLER</b><br />
<b><br /></b>
<b>AHMED ZİBEREM (İRAN) :Eğer Bir Bire Eşit Olsaydı (ÇŞ)</b><br />
<b>ABDÜLVAHAP EL BEYATİ(IRAK): Fırtına (ÇŞ)</b><br />
<b>SALİM EL ZÜRKALİ(LÜBNAN): Filistin (ÇŞ)</b><br />
<b>ABDÜLKADİR EL KATT(MISIR): Kır Putları (ÇŞ)</b><br />
<b>ŞEVKİ BAĞDADİ(SURİYE): Şiir Yazmak (ÇŞ)</b><br />
<b>AHMED EL MUHTAR EL VEZİR(TUNUS): Kardeşim (ÇŞ)</b><br />
<b>MUHAMMED EL-İD HALİFE(CEZAYİR): Cezayir (ÇŞ)</b><br />
<b>ALLÂL EL-FASSÎ (FAS): Bahçedeki Güvercin (ÇŞ)</b><br />
<b>NAZIM HİKMET RAN: Onun Doğuşu ve Demirhane Bacası(Ş)</b><br />
<b><br /></b>
<b>(Ş): ŞİİR, (ÇŞ):ÇEVİRİ ŞİİR, (Ö):ÖYKÜ, (D):DENEME, (E):ELEŞTİRİ, (İ):İNCELEME, (M):MAKALE</b><br />
<br />Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-40941775759342879092015-01-15T10:57:00.000-08:002015-01-15T10:57:43.693-08:00EMEĞİN SANATI'NDAN 164. MERHABA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-5v6XPdbJkuY/VLgMBc_2lsI/AAAAAAAAAlA/ZeDdnCIy2vQ/s1600/164.%2BSAYIEME%C4%9E%C4%B0N%2BSANATI.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-5v6XPdbJkuY/VLgMBc_2lsI/AAAAAAAAAlA/ZeDdnCIy2vQ/s1600/164.%2BSAYIEME%C4%9E%C4%B0N%2BSANATI.png" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<b>EMEĞİN SANATI E-DERGİ'NİN 15 OCAK 2015 TARİHLİ 164. SAYISI YAYINDA</b><br />
<br />
<b>EMEĞİN SANATI E-DERGİ 164. SAYIYA ULAŞIM ADRESİ:</b><br />
<a href="http://issuu.com/%E2%80%A6/do%E2%80%A6/164.sayi_eme____n_sanati_e-derg___1/1">http://issuu.com/…/do…/164.sayi_eme____n_sanati_e-derg___1/1</a><br />
<br />
<b>ESKİ SAYILARA ULAŞIM ADRESİ:</b><br />
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi">http://issuu.com/emeginsanati-dergi</a><br />
<br />
<b>SUNU</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, dünyadaki tüm ezilmiş, horlanmış, yok sayılmış, sömürülmüş, dövülmüş, sövülmüş, ihmal edilmiş, istismar edilmiş, tecavüz edilmiş insanların intikamıyız ve onların hakları için savaşmaktayız şiirlerimiz ve yazılarımızla.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, Şiir Sanatı’nın intikamıyız ve şiir etiği için savaş vermekteyiz dekadan şairlerle, Şiir’i sosyal rant elde etme amacıyla sömüren, genç okurları ve yeni yetme şairleri, sikmek için, barlardaki dandik şiir dinletilerinde avlamaya çalışanlarla.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, faşizm tarafından kurşuna dizilmiş, Bulgar devrimci şair Nikola Vaptsarov’un intikamıyız, O’nun sol kroşesiyiz kapitalizmin gözüne çaktığı.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, Franco’nun piçleri tarafından kurşuna dizilmiş sosyalist İspanyol şair Federico García Lorca’nın intikamıyız, O’nun devam eden dizeleriyiz. Bizi de Lorca gibi gey sayabilirsiniz, çünkü hepimiz cinsel faşizme karşıyız. Aşağılanmış bütün LGBTT bireylerin intikamıyız. Bütün cemaatlerden aforoz edebilirsiniz bizi, ama biz yine devam edeceğiz cinsel faşizmle savaşan anti-rasist şiirler yazmaya, çürümüş ahlakınızın götüne sokmak için.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, 32 yıl boyunca bu lanet kapitalizm tarafından AÇLIK içinde yaşamaya ve sonunda intihar etmeye zorlanan sosyalist Macar şair Attila József’in intikamıyız.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, Faşist-Kemalist rejim tarafından suçsuz yere 13 yıl boyunca hapse tıkılan ve ölüm tehlikesi nedeniyle memleketinden kaçmaya zorlanıp gurbette derin memleket hasretiyle ölen sosyalist Türk şair Nazım Hikmet’in intikamıyız.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, hastalık, yalnızlık ve hayatının büyük acıları içinde ölüme terk edilmiş sosyalist Türk şair Enver Gökçe’nin intikamıyız.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, iyi şair de olsanız sizden para talep eden Türkiye’deki sikik “vampir yayıncılık sistemi” nedeniyle kitaplarının yayınladığını göremeden genç yaşta ölen Türk şairler Zafer Ekin Karabay ve Özge Dirik’in hayaletleriyiz.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, Ermeni Soykırımı’nın 1.500.000 kurbanından biri olan, 1915’te İstanbul’da, Beyazıd Meydanı’nda, kalbinde zerre korku taşımadan yoldaşlarıyla birlikte asılan, yoldaşımız, Ermeni devrimci ve özgürlük savaşçısı Matteos Sarkissian’ın (Paramaz)ölümsüz ruhuyuz.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, halkını savunmak için onurla ve cesaretle savaşmış ve 353.000 kurbanla birlikte Pontos Rum Soykırımı’nda öldürülmüş Partizan Eleni Çavuş’un ölümsüz ruhuyuz.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, Faşist-Kemalist rejim tarafından öldürülmüş binlerce Kürt kurbanın ölümsüz ruhuyuz. Mustafa Kemal Atatürk tarafından tertip edilmiş, Dersim’deki Zaza Soykırımı’nın 72.000 kurbanının ölümsüz ruhuyuz.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Biz, zalimler tarafından uygulanmış, Bosna Soykırımı, Ruanda Soykırımı, Çerkez Soykırımı, Süryani Soykırımı, Nasturi Soykırımı, Keldani Soykırımı, Holokost, Darfur, Nanking, Ukrayna, Kamboçya gibi dünyadaki tüm soykırım ve katliamların masum kurbanlarının ölümsüz ruhuyuz.</b><br />
<b><br /></b>
<b>Emeğin Sanatı Kolektifi Adına</b><br />
<b>SERKAN ENGİN</b><br />
<br />
<b>İÇİNDEKİLER:</b><br />
<b><br /></b>
<b>ABDULLAH ORAL:Bakır Çarığı Düşler(Ş)</b><br />
<b>ADNAN DURMAZ:Hayır Hayır Hayır!.. (Ş) / Düşleyeni Öldürerek...(D)</b><br />
<b>BEKİR KOÇAK:Gir Koluna Yalnızlığının...(Ş)</b><br />
<b>BURCU TÜRKER:Yüksek Söyle (Ş)</b><br />
<b>BÜLENT AYDINELBiz Bu Aşk Teknelerini Çapasına Kadar Savunacağız(Ş)</b><br />
<b>EMİN KEŞMER:Kendi Cenazeme Davet(Ş)</b><br />
<b>ERCAN CENGİZ:Ötüşünce Kuşlar Susarım(Ş)</b><br />
<b>GALİP ÖZDEMİR:Mefûl’ün Şiiri(Ş)</b><br />
<b>GÜLEFER CAMBAZ SAVRAN:Kürt Kemal(Ö)</b><br />
<b>HALDUN HAKMAN:Ressam(Ş)</b><br />
<b>HAMZA İNCE:Karşı Yadındayım Hayatın(Ş)</b><br />
<b>HAYDAR DOĞAN:Bir Tarih Yazılıyor(Ş)</b><br />
<b>HIZIR İRFAN ÖNDER:Ne Olur(Ş)</b><br />
<b>İRFAN SARİ:Sesimin Yarası(Ş)</b><br />
<b>MERİÇ AYDIN:Umudun Senfonisi(Ş)</b><br />
<b>MUAMMER ERTURAN:Zikzak (Ş)</b><br />
<b>MUSA SU:İsyan Yıldızı(Ş)</b><br />
<b>NECİP TIRPAN:İnan(Ş)</b><br />
<b>NECMETTİN YALÇINKAYA:Böcek(Ö)</b><br />
<b>NEVİN KOÇOĞLU:Yaralı Baykuş(Ş)</b><br />
<b>OĞUZ ATEŞOĞLU:Soluk Soluğa (Ş)</b><br />
<b>ÖZER GENÇ:Gibi (Ş)</b><br />
<b>ÖZLEM KESKİN:Yinge Nörüyon?(Ö)</b><br />
<b>SEMA LALE:Nerede Kalmıştık(Ş)</b><br />
<b>SERKAN ENGİN:Sunu/Harf Harf Seviyorum Sizi(Ş)</b><br />
<b>SEVGİNAZ İNAL:İyi ki Doğmuşum(Ş)</b><br />
<b>SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER:Kelle Fiyatına Hürriyet...(İ)</b><br />
<b>TEMEL KURT:Vicdan(Ş)</b><br />
<b>TAN DOĞAN:Bir Ömür(Ş)</b><br />
<b>VEYSEL KEBANLI:Vicdan Darağacındadır(Ş)</b><br />
<b>VİLDAN SEVİL:Birgün Ben, Belki bir Sığırcık Kolonisinin İçinde...(M)</b><br />
<b>ALİ ZİYA ÇAMUR:Yeniden sosyalist gerçekçilik anlayışımız(İ)/(Y-T-D)</b><br />
<br />
(Ş)ŞİİR (Ö)ÖYKÜ (M)MAKALE (İ)İNCELEME (D)DENEMEEmeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-82943518216735688462014-12-31T01:14:00.000-08:002014-12-31T01:20:06.308-08:00EMEĞİN SANATI'NDAN YENİ YIL KUTLAMASI<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-ogInWIAzi3w/VKO-P6zmlYI/AAAAAAAAAkk/TQfyXRDyzGk/s1600/HEPYEN%C4%B0YILKARTI.png" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-ogInWIAzi3w/VKO-P6zmlYI/AAAAAAAAAkk/TQfyXRDyzGk/s1600/HEPYEN%C4%B0YILKARTI.png" height="235" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-89614748763986877842014-12-15T12:11:00.000-08:002014-12-15T12:13:37.887-08:00EMEĞİN SANATI'NDAN 163. MERHABA<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-iO08y6zdnuY/VI8_7LvhUqI/AAAAAAAAAkI/Lox-mVyK4xw/s1600/163.%2BSAYI%2BEME%C4%9E%C4%B0N%2BSANATI%2BKAPAK.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-iO08y6zdnuY/VI8_7LvhUqI/AAAAAAAAAkI/Lox-mVyK4xw/s1600/163.%2BSAYI%2BEME%C4%9E%C4%B0N%2BSANATI%2BKAPAK.png" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
EMEĞİN SANATI E-DERGİ 15 ARALIK TARİHLİ 163. SAYI YAYINDA<br />
<br />
EMEĞİN SANATI E-DERGİ 163. SAYIYA ULAŞIM LİNKİ:<br />
<a href="http://issuu.com/%E2%80%A6/163._sayi_eme____n_sanati_e-derg____64%E2%80%A6/1">http://issuu.com/…/163._sayi_eme____n_sanati_e-derg____64…/1</a><br />
<br />
<br />
Merhaba,<br />
<br />
9. yılımıza girerken yine dolu dolu bir sayıyla karşınızdayız.<br />
<br />
Ülke gündeminde ise AKP faşizminin, her türlü gösteriyi terör sayacak yeni yasa tasarıları peşinde olması var. Gerek başbakan, gerek huyunu terk etmeyen cumhurbaşkanı kendi sanata, kültüre, eğitime vandalist saldırılarını doludizgin sürdürürken, gösteri haklarını kullanma çabasındaki kitleler «vandalist» olarak tanımlanarak, yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor.<br />
<br />
İşçi ölümleri devam ediyor. İşçi direnişler son iki aya damgasına vuran emek olayları oldu. İşçiler, zulüm düzenine karşı hakları için direniyorlar.. Sosyalist harekette de derlenip toparlanma çalışmaları başladı. Dileriz, küçük nedenlerle yine eli boş dönülmez.<br />
<br />
Gün geçmiyor ki, adı sol cenahta sayılan, hatta kimi sol etkinliklere de davet edilen bir küçük burjuva sanatçısının devrim idealinde paraya dönmesin. Egemenlere tapınç, kendilerine hak ettiklerinden fazla değer verilen küçük burjuva sanatçılar tarafından fazlasıyla benimsenmeye başladı. Bu belki soldan sevenlerini üzdüyse de bizim için çok beklenmeyen bir şey de değildi.<br />
<br />
Bu tür sanatçılar dan çok fazla bir şeyler beklemek de yanlış olurdu.<br />
<br />
Devrimci sanatçı kendi maddi çıkarlarından çok hem siyasi hayalleri zenginleştirmeli; hem de özgürlük arzusunu güçlendirmelidir. O'nun sanattaki amacı budur! Onlar; geçimini sağlamak ya da hobi olarak yapıt üretme çabasından oldukça uzaktırlar. Onlar; sanatları ve yapıtlarıyla devrimci bir hayat kurmak çabası içindedirler.<br />
<br />
Kimileri inkâr etse de, eleştirse de devrimci sanat, sanatın devrimci gücü her zaman mücadelemizin temel ilkesi olacaktır. Elbette sanatın isterlerini, genel ve özel ilkelerini ihmal etmeden. Bizim gerçekliğimiz, devrimci mücadeleye yeni ivmeler kazandırmak, devrimci umudu öne çıkarmaktır. Sanatta yalnızca bilinç, ve yalnızca devrimci duyarlık tek başına yeterli değildir. Dünyayı, insanca, kardeşçe yaşanacak bir dünya hâline getirmek için savaş vermektir.<br />
<br />
Behçet Aysan’ın belirttiği gibi: «Olağanüstü şeyleri yaşamanın gönderine, çok önceleri serüvenciler bayrağı çekmişler. Şiire o gemide yer kalmamıştır. Bir, iki yüzyıldır şiirin bayrağı toplumsal kavgaların burcunda dalgalanıyor.»<br />
<br />
Burjuvazi, gerçeklere gittikçe yabancılaşan bir sanat istiyor. Kapitalizm, sanatçının, şairin ekmeğe ekmek, şaraba şarap demesini tehlikeli buluyor. Sanatçı’yı para ve mevki ile satın alarak zombileştiriyor. Zombileşen sanatçı kendisine de sınıfına da düşmanlaşmaya başlıyor.<br />
<br />
Biz burjuvazinin yemlerine kaptırmadan kendimizi, zombileşmeden emeğin devrimci mücadelesi için yazmaya, çizmeye devam edeceğiz. Derginin başlangıcında aramızda bulunan Uysal Himmet arkadaşımızın vurguladığı gibi: HER KAVGA BİR ŞAİR, HER SAİR BİR KAVGA BESLEMELİDİR!<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
EMEĞİN SANATI</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
ABDULLAH ORAL:Ne Olur ki:(Ş)<br />
ADİL OKAY:Erdal Eren Anısına Saygıyla... (Ş)<br />
ADNAN DURMAZ: İnsanlıktan Çıkış (Ş)<br />
ARZU KÖK: Var mıydı?/ Bir Muhalefet Denemesi (D)<br />
BEKİR KOÇAK:Ustalar ve Özgürlük Şiiri (Ş)<br />
BURCU TÜRKER:Mavi Satırlar (Ş)<br />
BÜLENT AYDINEL:Dem Bu Demdir (Ş)<br />
CEYLAN ŞİMŞEK:Her Şey Bakireydi Körü Körüne(Ş)<br />
EMİN KEŞMER:Kuş(Ş)<br />
ERCAN CENGİZ:Oradaydım(Ş)<br />
GALİP ÖZDEMİR:Gece Sorgusu (Ş)<br />
GÜLEFER CAMBAZ SAVRAN:Çocuk Gelinler (Ö)<br />
HALDUN HAKMAN:Tarih Bilinci (Ş)<br />
HAMZA İNCE:Hazanda Aşk Mektupları-3 (Ş)<br />
HASİBE AYTEN:“Gidersem Çiçeklerin Toprağına..." (Ş)<br />
HIZIR İRFAN ÖNDER:Niçin (Ş)<br />
MERİÇ AYDIN:Güne ve Sana (Ş)<br />
MUAMMER ERTURAN:Boş Ver Be Gılgamış(Ş)<br />
MUHAMMET DEMİR:Kaybediş (Ö)<br />
MUSTAFA DEMİR:Maraş Katliamını Unutma!(M)<br />
NECMETTİN YALÇINKAYA:O Yerlerden Biri (Ö)<br />
NECİP TIRPAN:Git(Ş)<br />
NEDİM ELÇİ:Roboski 2 Mayınlı Sınır(Ş)<br />
NİSA LEYLA:Daha Anlamlı(Ş)<br />
OĞUZ ATEŞOĞLU:Adliye Kabusları (Ş)<br />
SEMA LALE:Ceylan Öldü(Ş)<br />
SERKAN ENGİN:Post Modernist Şiirler(!) Sirki(E)<br />
SİBEL ÖZBUDUN:Popüler Kültüre Eleştirel Bakışlar (M)<br />
TAN DOĞAN:Şâir Derdi(Ş)<br />
TEMEL KURT:Büyü(Ş)<br />
VİLDAN SEVİL:Ölmez Ağaç”ın Katli(R)<br />
YAŞAR DOĞAN:Ey İnsan(Ş)<br />
ALİ ZİYA ÇAMUR: Tasarım-Düzenleme-Yayın/Gecenin Çıkrığında(Ş)<br />
<br />
(Ş): Şiir, (Ö): Öykü, (İ): İnceleme, (M): Makale, (D): Deneme, (E): Eleştiri.. (R): RöportajEmeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-11760994727812562012014-11-16T11:41:00.000-08:002014-11-16T11:45:31.919-08:00EMEĞİN SANATI E-DERGİ 15 KASIM 2014 TARİHLİ 162. SAYISI YAYINDA:<br />
<div style="text-align: center;">
<b>EMEĞİN SANATI'NDAN 162. MERHABA</b></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-m-iQ2nr4E6E/VGj-xcj_4HI/AAAAAAAAAjw/ok592nnElTw/s1600/AAAEMSAN162.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-m-iQ2nr4E6E/VGj-xcj_4HI/AAAAAAAAAjw/ok592nnElTw/s1600/AAAEMSAN162.png" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br />
Dergiye ulaşım adresi:<br />
<br />
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/162._sayi_eme____n_sanati_e-derg___/1">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/162._sayi_eme____n_sanati_e-derg___/</a><br />
<br />
Tüm sayılara ulaşım adresi: <a href="http://issuu.com/emeginsanat%C4%B1e-dergi">issuu.com/emeginsanatıe-dergi</a><br />
<br />
Merhaba,<br />
<br />
Bir yanda madenlerde göz göre göre katledilen maden işçileri, bir yanda, mal gibi kamyonlarda taşınırken katledilen tarım işçileri, diğer yanda patronların çıkarları uğruna bir gecede yasalara rağmen kesilen altı bin zeytin ağacı ve ağaçlarına sahip çıkmak için direnirken elleri kelepçelenen, acımasızca dövülen Yırca köylüleri gündeme damgasını vurdu.<br />
<br />
Bu sayımızı güz duyarlıklarına ayırmak istiyorduk. Ama olan bitenler bizi gene Türkiye’nin insanı ve insanlığı öteleyen gerçekliğine sürükleyiverdi…<br />
<br />
Ülkemizde her alanda insana ve insani olan her şeye hoyratça saldıran iktidar ve iktidarın arkasındaki acımasız güçler, ülkeyi yağmalamaya devam ediyor. Kırmızıya saldıran bir boğa gibi her yeşil gördükleri alanı griye, karaya boyamak için sabırsızca saldırıyorlar…<br />
<br />
İktidar ise emekçilere insanca yaşanılacak ücreti hor görürken onların ürettiği artı değeri insafsız bir harcamayla har vurup harman savurmaya devam ediyor..<br />
<br />
Bu koşullar altında, edebiyata ve edebiyatçılara önemli görevler düşmektedir. Ahmet Yıldız’ın saptamasıyla «Edebiyat ve sanat bir oyun değildir, yoğun bir şekilde siyaset yüklüdür. Ateşe ve çeliğe, tere ve kana aittir; toplumsal değişimlerin önemli bileşenlerindendir.» Bu nedenle emeğin şair ve yazarları küçük burjuva akımlardan uzak durarak, edebiyatın fildişi kulelerine tırmanmaktan vazgeçerek eserlerini halkı saran karanlığı yırtmak, yığınların nabız vuruşlarını kendi nabzında duymak ve duyurmak için yazmalıdırlar. <br />
<br />
Artık bilinmeli ki, çağının tanığı değil, bilinci olmak gerekiyor. Bu yıkım fırtınasına karşı direnci ancak böyle örgütleyebiliriz Yazarın rolü şu ya da bu biçimde yurttaşlarının bilincini arıtmak olmalıdır. Aynı zamanda Temizlemek, aydınlatmak, ağartmak... Ancak bu şekilde iktidar basınından yayılan yalan, iftira, inkâr fırtınasını üstesinden gelebiliriz.. Kitaplarımızı, eserlerimizi satmak, ün ve şan kazanmak için değil okutmak, yaşanılan koyu karanlığı aydınlatmak için, koyu karanlıkta gedikler açabilmek için yazmalı, üretmelidirler…<br />
<br />
Yazar, açık yürekli, alçak gönüllü bir öğretmeni olmalıdır. azar, hem öğrencisi hem öğretmeni… Bu bağlamda, Gorki’nin şu sözlerini de aklımızdan çıkarmamalıyız: «Yazar sever ve nefret eder, ama sanat ‘felsefe yapmaz, öğüt vermez’ ve dolayısıyla, eleştiren ve öven; sanatı yaratan değil, ondan sonuç çıkaran kişidir.» Bu anlamıyla yazar ya da şair, yenilgiyi kabul etmeyi reddetmelidir.<br />
<br />
Ne güzel belirtir Kerim Korcan: «Yazar umut taşıyan kişidir. Öyle dizmeli ki satırlarını öyle bir mantık örgüsü tutturmalı ki, onu okuyanların boynu bükülmesin, yüzü utançla kızarmasın.» Bu umudu milyonlara da aşılamalı, içlerine hapsedildikleri cehaletin kara duvarlarından kurtarabilmeliyiz. Bu açıdan son sözü Ho Chi Minh ustamıza bırakıyoruz: «Kültürümüzü, dilimiz, sanatsal yaratıcılığımız, isyana dair dizginlenemez coşkumuzla ateşlemeliyiz.»<br />
<br />
EMEĞİN SANATI<br />
<br />
<br />
<br />
<b>ADNAN DURMAZ: Yangın Yerinde Kalır (Ş)</b><br />
<b>AHMET TAHSİN ÇINAR:Anlattığım Sana Sana (Ş) </b><br />
<b>ALİ FUAT KARAÖZ:Yaşar Kemal’in Sanat Anlayışı (M)</b><br />
<b>ARZU KÖK:Hümanist Gelenek (D)</b><br />
<b>ASIM GÖNEN:Bu Gece Yok O (Ş) /Güneş Balçıkla Sıvanmaz (E)</b><br />
<b>BEKİR KOÇAK:Kanıyor Kara zeytin (Ş)</b><br />
<b>BURCU TÜRKER:Gözlerimiz Meşale (Ş)</b><br />
<b>BÜLENT AYDINEL:Paramparça Doğanların Beşiğini özgürlükten yontuyoruz (Ş)</b><br />
<b>ERCAN CENGİZ:Kuş Bakışı (Ş)</b><br />
<b>HALDUN HAKMAN:Hayatımın Sürüngenleri (Ş)</b><br />
<b>HAMZA İNCE:Şerna (Ş)</b><br />
<b>İRFAN SARİ:Bir Daha Kobanî İçin (Ş)</b><br />
<b>MERİÇ AYDIN:Çocukluk (Ş)</b><br />
<b>MUAMMER ERTURAN:İsyan Gene İsyan (Ş)</b><br />
<b>MUHAMMET DEMİR:Mazi-Işıklı Yol (Ö) </b><br />
<b>MUSTAFA DEMİR:Zahit Atam’ın 'Türkiyenin Ruhu Direnmenin Trajedisi' Romanı Üzerine (E)</b><br />
<b>NECİP TIRPAN:Değişir Devran (Ş)</b><br />
<b>NECMETTİN YALÇINKAYA:Kısır Döngü (Ö)</b><br />
<b>NEDİM ELÇİ:Sarhoş Felsefesi (Ş)</b><br />
<b>ÖZER GENÇ: Resim (Ş) </b><br />
<b>SAYMAN ARUZ: Ben Deli miyim? (Ö)</b><br />
<b>SEMA LALE: Ah Firuzan (Ş)</b><br />
<b>SERKAN ENGİN:Şiir Haini (Ş)</b><br />
<b>SERVET BAŞÇI:Nehirler (Ş)</b><br />
<b>TAN DOĞAN:K o b a n i (Ş)</b><br />
<b>TEMEL KURT:Barışa (Ş)</b><br />
<b>VİLDAN SEVİL:Bir Aşkı, Bir Şiiri Hissetmek ve Anlamak (İ)</b><br />
<b>YAVUZ AKÖZEL:Ellerim Her Şeyi Yaşadı (Ö) </b><br />
<b><br /></b>
<b>KONUKLAR:</b><br />
<b>KSUAN DİEU: Kavalın Türküsü</b><br />
<b>NONG KWOK CHAN: Körün Sazı</b><br />
<b>DENİSE LEVERTOV: Nasıllar? (Sorular Ve Yanıtlar)</b><br />
<b>HASAN HÜSEYİN:İnsan mı Bunlar</b><br />
<br />
(Ş): ŞİİR, (M): MAKALE, (D):DENEME, (E):ELEŞTİRİ, (Ö):ÖYKÜ, (İ):İNCELEMEEmeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-45299628231568143412014-10-16T05:17:00.000-07:002014-10-16T05:17:01.732-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 161. MERHABA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-G7bjBuVgrKc/VD-2sOokOcI/AAAAAAAAAjA/A4xqAWv8dPE/s1600/EMSAN%2B161.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-G7bjBuVgrKc/VD-2sOokOcI/AAAAAAAAAjA/A4xqAWv8dPE/s1600/EMSAN%2B161.png" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<br />
EMEĞİN SANATI E-DERGİ 15 OCAK 2014 TARİHLİ 161. SAYI YAYINDA<br />
<br />
http://issuu.com/…/docs/161._sayi_eme____n_sanati_e-derg__/1<br />
<br />
(İSSUU.COM'A KONAN SANSÜR KALKTIĞINDAN DOĞRUDAN İSSUU.COM'DAN DERGİYİ AÇABİLİRSİNİZ)<br />
<br />
Merhaba,<br />
<br />
Ülkemiz ve dünya yoğun bir karmaşa içinde… Emek sermaye arasındaki çelişkiler keskinleşirken, ezilen halkların; emperyalistler tarafından üzerlerine salınan yoz çetelere karşı direnişi yeni bir devrimin kızıl şafağını gösteriyor…<br />
<br />
Rojava’da oluşturulan bu devrim, şimdi ülkemizdeki faşist diktatör ve ABD emperyalizmi tarafından boğulmak isteniyor. Kobanî’de IŞİD gerici-faşist çetelerine karşı bir onur mücadelesi veren halk, özgürleşmesini boğmak isteyenlere karşı, kadın-erkek omuz omuza kahramanca direnerek Kürt halkının atasözü, 'Şêr şêre; çi jine, çi mêre'(Aslan aslandır ha erkek ha dişi) Kobanî’de tam anlamıyla hayata geçiyor.<br />
<br />
Bizim sanatımız, elbette bu direnişe seyirci kalmayacaktır. Bu sayımızda, bu konuya ağırlık verdik. Elbette bizim anladığımız sosyalist gerçekçilik, dünyayı durağan olarak değil, tarihî gelişimi içinde görür; bunun sonucu olarak bugünkü durumu mutlak kabul etmez, tam tersine yarının bir nedeni, bir başlangıcı olarak kabul eder, öyle yansıtır.<br />
<br />
Başka bir deyişle, emeğin sanatı, Devrimci sanat, var olanı zamanın akışı içinde çatışa değişe evrimleşmekteki niteliklerini çelişkileriyle yakalama çabası içindedir.<br />
<br />
İsmail Mert Başat, peşinde olduğumuz sosyalist gerçekçiliğin yönünü şöyle ortaya koyuyor:<br />
<br />
«Toplumcu gerçekçiliği unutturulduğu/kaybettirildiği yerde değil, o büyük birikimi bugünün somutunda dönüştürerek yalan perdesinin gerçek ile yanıtlayıp-yırtan, üzerimize kapatılan kapanı göğüslemek üzere ciğerlerimizi genişleten, teyit ve itaati dirence dönüştüren, dayatılana başkaldırmayı kelimelerde değil zihinselde dokuyan bir hayatiyetin içinde yeniden kurarak var kılabiliriz.»<br />
<br />
Sanat ve kültür, yaşamda güzelle ilişkiyi bir içsel gereklilik ve gereksinmeye dönüştürerek, bilincin, güzellik yasalarına göre değişmesi ve gelişmesi yönünde işleyecek, yarınlar adına, doğrunun arılığı uğruna mücadele verecektir.<br />
<br />
Bir anlamda da sanat dünyanın değişebileceğini göstermeli, değişmesine yardım edebilmelidir. Ancak, Sanatın yoğun ve gerçek bir yaşantıdan doğması yetmez, ayrıca kurulması, nesnel bir biçim alması da gerekir.<br />
<br />
Son sözümüzü Van Gogh’a verelim:<br />
«Politikayla sanat yapılmaz; sanatla politika yapılır.»<br />
<br />
EMEĞİN SANATI<br />
<br />
ABDULLAH KARABAĞ:Kevok û Zarok / Çocuk ve Güvercin(Ş)<br />
ABDULLAH ORAL:Bir Gün Mutlaka (Ş)<br />
ADNAN DURMAZ:Küflü Ay Şehri (Ş)<br />
ASIM GÖNEN:Bir Duruşa<br />
AZİZ KEMAL HIZIROĞLU:İnsan Neresi (Ş)<br />
BURCU TÜRKER:Olmaz Rengi Ölümün (Ş)<br />
BÜLENT AYDINEL: Biz Geliyoruz (Ş)<br />
ERCAN CENGİZ:Şafağa Çıkan Ülkeyim (Ş)<br />
HAKAN KAYA:Çağrı (Ş)<br />
HALDUN HAKMAN:Ateş ve su (Ş)<br />
HASİBE AYTEN:ON YAŞINDAKİ MUHAMMED’İN ÇIĞLIĞI/SAVAŞA HAYIR (Ş)<br />
İRFAN SARİ:Kobanî İçin (Ş)<br />
MELİH COŞKUN:Ey Zulüm (Ş)<br />
MERİÇ AYDIN: Yaşamak için (Ş)<br />
MUAMMER ERTURAN:Sonsuz Göçün Kanatlarında (Ş)<br />
MUHAMMET DEMİR:Tıpkı Selin Ardında Bıraktığı Kum Gibi(Ö)<br />
MUSTAFA DEMİR: Yılmaz Güney’i Tüm İyiliği, İnceliği ve Sıcaklığıyla Anıyoruz! .. (İ)<br />
NECİP TIRPAN: Ört Ki Ölem (Ş)<br />
NECMETTİN YALÇINKAYA:Yenge (Ö)<br />
NEDİM ELÇİ:Biberon ve Kalaşnikof (Ş)<br />
ÖZER GENÇ:-De Hali (Ş)<br />
SEMA LALE: Ufuk Çizgisi (Ş)<br />
SERKAN ENGİN: Boşanalım Artık Türkiye (Ş)<br />
TAN DOĞAN: İç Kanama (Ş)<br />
TEMEL DEMİRER:Sanatın Devrimcileri, Devrimin Sanatçıları (İ)<br />
TEMEL KURT:Küpeli Şiir (Ş)<br />
VEDAT KOPARAN:Güz Ateşi (Ş)<br />
VİLDAN SEVİL:Savaş… Savaş… Savaş....... (D)<br />
YAŞAR DOĞAN:Güverte(Ş)<br />
YAVUZ AKÖZEL:Gamze’nin Düş’ü (Ö)<br />
ALİ ZİYA ÇAMUR: Yayın, Grafik, Düzenleme<br />
<br />
KONUK ŞAİRLER:<br />
<br />
JACQUES PREVERT: Kan Türküsü (ÇŞ)<br />
RENE CHAR: Yvonne'a Türkü (ÇŞ)<br />
EUGENE POTTİER: Blanki'ye Ağıt (ÇŞ)<br />
AZİZ KEMAL HIZIROĞLU: İnsan Neresi (Ş)<br />
<br />
(Ş) ŞİİR, (Ö) ÖYKÜ, (D) DENEME, (İ) İNCELEME, (ÇŞ) ÇEVİRİ ŞİİREmeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-9988038230139750542014-09-21T04:39:00.000-07:002014-09-21T04:41:43.125-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 160. MERHABA<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-zmIO1AAScDo/VB6j1U3La7I/AAAAAAAAAiw/9NQ3kVsBdmE/s1600/eme%C4%9Fin%2Bsanat%C4%B1%2B160.%2Bsay%C4%B1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-zmIO1AAScDo/VB6j1U3La7I/AAAAAAAAAiw/9NQ3kVsBdmE/s1600/eme%C4%9Fin%2Bsanat%C4%B1%2B160.%2Bsay%C4%B1.JPG" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
EMEĞİN SANATI E-DERGİ 15 EYLÜL TARİHLİ 160. SAYI YAYINDA</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Dergimize aşağıdaki linklerden ulaşılabilmektedir. Asıl arşivimizi de taşıyan issuu.com sitesi ülkemizde sansürlü olduğundan, sansürlü siteye ulaşamayanlar için ayrıca joom.ag sitesinden yayınımıza devam ediyoruz:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
http://joom.ag/OhRb</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/160.sayi_eme____n_sanati_e-derg___1/1</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
EMEĞİN SANATI'NDAN 160. MERHABA</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Merhaba,</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Emeğin Sanatı e-dergiyi, iki günlük bir gecikmeyle okurlarımıza sunuyoruz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
İşçi katliamlarının damga vurduğu bir gündem içinde dergiyi hazırladık. Aynı zamanda -her ne kadar savaşın içinde yaşasak da- 1 Eylül Dünya Barış Gününü de kutlama gündemimize aldık..</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Edebiyat tartışmaları da eksik olmadı hayatımızdan.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Çok “meşhur” bir şairin, hayata en ufak yankısı düşmeyen bir şiiri üzerine tartışmalar sürüyordu. Biz hayata yankılar taşımayan bir şiirin niteliği üzerinde çok şeyler söylemenin yersizliği üzerinden dururken, dilimizden yansıyan “görüş açısı”, “şiire bakış” gibi terimler üzerine şiirimizin bir başka ağır abisi bizi şu sözlerle azarladı:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
-Şiir bir zevktir, bakış ya da görüş değil.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Biz de ona ancak şu sözle yanıt vermeyi uygun gördük:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
-Zevkinizle bin yaşayın!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bizim edebiyat zevkimizi yüzyıl önce A. İ. HERZEN şöyle haykırıyordu:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
“Kamusal özgürlüklerden yoksun bir halkın, öfkesinin ve vicdanının haykırışlarını duyurabileceği biricik kürsü edebiyattır”</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Özgür, eşit, iç disipline sahip, insiyatif kullanan, tartışan ve sorgulayan, kendine yeterli insanlardan oluşan sınıfsız bir toplum için savaşıyorsak, tüm bunları bugünden yaşayan değerler kılmak bizim sorumluluğumuzdur. Biz, bireysel zevkin dürtüsüyle değil bu sorumlulukla eğiliriz şiire, edebiyata, sanata...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Elbette; bu şiirin, bu edebiyatın, bu sanatın poetik, estetik değerleri de bu sorumlulukla at başı gitmek zorundadır.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bayram Balcı’nın vurguladığı gibi, artık şiiri bireyin zevkinde değil “Şiiri acının kemiğe dayandığı yerde aramak gerekiyor.” Elbette bu bağlamda Fahri Erdinç’in şiire bakışını da yadsıyamayız: “Şiir, okuyanın yüreğini bir cam gibi çizip acıtmalı.”</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Kısacası, evet yazmak, yaratmak, kişisel iştir. Ama bir şiir yazıldıktan sonra da kişisel kalıyorsa... İşte o güdüklük zevk diye savunulamaz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Abdülkadir Bulut’un söylediği gibi, yazdığımız şiirler okurda bir sarsıntı yapmıyorsa, niye şiir yazıyoruz ki...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
EMEĞİN SANATI</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
ABDULLAH ORAL:Eylül Zamanı (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
ADNAN DURMAZ:Ötme Bülbül Ötme (Ş)/Her İmgenin Tufan Olması Amaç (D)/Yılmaz Güney Görselleri</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
BEKİR KOÇAK:Gözlerden Başlamalı Barışa (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
BURCU TÜRKER:Olmaz Rengi Ölümün (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
BÜLENT AYDINEL:Sevda Bir İsyan Bayrağıdır (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
ERCAN CENGİZ:Barış Nedir Kardeşim (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
HALDUN HAKMAN:Patikalar (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
HAMZA İNCE:Ptolemaios (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
HASİBE AYTEN:Dinle (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
HIDIR KARAKUŞ:Şehriban, Gülşen, Ben (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
İRFAN SARİ:Zezê Gamlı Işıklar Gömer Göğsüne (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
LÜTFİYE BOZDAĞ:hergün işçilerin öldüğü bir ülkede sanattan söz edilebilir mi? (M)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
MERİÇ AYDIN:Susku (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
MUAMMER ERTURAN:An Gelir (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
NECİP TIRPAN:İnadına (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
NECMETTİN YALÇINKAYA:Kısa Faruk(Ö)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
NİSA LEYLA:Firar (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
ÖZER GENÇ:Derslik: (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
ÖZLEM KESKİN:Hoş Geldin Bebek (Ö)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
SEMA LALE:Aşka Yapıldı Darbe (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
TAN DOĞAN:Gazzeli Bir Çocuğa (Ş) /Dün Bir Şâir Öldü (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
TEMEL DEMİRER:Bir Yaratıcılık Hâli: Yazmak (İ)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
TEMEL KURT:Savaş ve Barış(Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
YAŞAR DOĞAN:Sütünü Emdiğim (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
YUSUF DEĞİRMENCİ:Eylüle Ağıt (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
ALİ ZİYA ÇAMUR: Taş Düştüğü Yerden Kalkar (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
KONUKLARIMIZ:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
RAYMOND QUENEAU:Bir Şiir Sanatı İçin (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
EUGENE GUİLLEVİC: Barışın Tadı (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
ANDRE LAUDE:Benim Cumhuriyetim (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
ŞÜKRAN KURDAKUL: Kan Kuyusu (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
(Ş): ŞİİR, (Ö): ÖYKÜ, (M): MAKALE, ((D) DENEME, (G)GÖRSEL</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-69413489882015772442014-08-15T01:06:00.000-07:002014-08-15T01:06:52.958-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 159. MERHABA!<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://4.bp.blogspot.com/-kddwNd7PF5U/U-297sa736I/AAAAAAAAAiU/UA-sQb41hfo/s1600/1.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://4.bp.blogspot.com/-kddwNd7PF5U/U-297sa736I/AAAAAAAAAiU/UA-sQb41hfo/s1600/1.JPG" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
EMEĞİN SANATI E-DERGİ 15 AĞUSTOS TARİHLİ 159. SAYI YAYINDA:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
Dergimizin üzerinden yayınlandığı için İSSUU.COM sansürlü olduğundan, alternatif adresimiz:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
https://drive.google.com/file/d/0B8bSXY05CGYYeHNSTVFycWJRaDg/edit?usp=sharing</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
İSSUU.COM'daki asıl adresimiz:</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/159._sayi_eme____n_sanati_e-derg___/1</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
(Firefox'tan, Opera'dan ve kimi alternatif yollardan girmek mümkündür...)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
EMEĞİN SANATI'NDAN 159. MERHABA</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
BEŞ KİŞİ OKUYACAKSA BİLE BU YAZDIKLARIMI</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
TARİH BUNU NOT DÜŞSÜN</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
ONLARLA BİZİM TEMEL FARKLILIÜIMIZ: BABALARININ PARALARIYLA -bizimle kıyaslanınca- KRALLAR GİBİ YAŞADILAR. TATİLLERİNE GİTTİLER. BOL BOL SEVGİLİ DEĞİŞTİRDİLER. GÜNLÜK TAKILDIKLARI BARLAR OLDU: ORALARDA DEVRİM, SOSYALİZM SEANSLARINDA TRANSA GELİP HAYKIRDILAR... BİR TÜRLÜ MUTLU OLAMADILAR... BİR TÜRLÜ KENDİ YALNIZLIKLARINDAN DIŞARI ÇIKAMADILAR... KENDİ KENDİLERİNE KİRLİ BİRER TUTSAKTILAR VE BU TUTSAKLIĞIN AĞRISINI, SANCISINI, KÜSKÜNLÜĞÜNÜ, KABUKLARININ İÇİNİ YAZDILAR... MAKİNA DİŞLİLERİNİ, EL KAPILARINI, İTİLİP KAKILMAYI, İŞSİZLİĞİ, AÇLIĞI VE TOPRAĞI VE TOPRAK ADAMLARININ YÜZLERİNDE ÇİZİLİ KADİM KİTAPLARI BİLMEDİLER...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
BİZE GELİNCE: EN ZOR KOŞULLARDA DOĞUP RASTLANTISAL BÜYÜMÜŞ, SUSUZ YABAN AĞAÇLARI, ALIÇLAR GİBİYDİK... YAŞAMIMIZ, ÖNCELİKLE KİŞİSEL YANİ AĞIR ACILARLA DOLU OLMASINA RAĞMEN, BAŞKALARININ YARASINA KANAMAK, BAŞKALARI İÇİN AĞLAMAK, BAŞKALARI İÇİN MAHPUSLAR ESKİTMEK, ASILMAK, SÜRÜLMEK VE BAŞKALARI DEDİĞİM İNSANLARIMIZ VE DÜNYANIN TÜM EZİLENLERİNİ YAZMAK, BİZİM İŞİMİZ VE SUÇUMUZ OLDU... DÜNYANIN DÖRT YANINDA BİZDEN OLANLAR, YAZDIKLARI, SÖYLEDİKLERİ İÇİN MAHPUSLARDA ÇÜRÜTÜLDÜ. KURŞUNA DİZİLDİ. SÜRGÜNLERDE ÖLDÜ...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
BİZDEN OLANLAR, KENDİ SIKINTILARINI, AŞKLARINI, YARALARINI YAZARKEN BİLE BAŞKALARININ ACILARIYLA ORTAK YANLARINDAN BÜYÜTTÜLER SANATLARINI. </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
İŞTE ONLARLA BİZİM TEMEL FARKLILIĞIMIZ BUDUR.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
ADNAN DURMAZ</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
ABDULLAH KARABAĞ: Ne Bir Eksik Olsun Ne Fazla (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
ADİL OKAY:Ayla Denizin Serenadı ve Temmuza Ağıt (D)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
ADNAN DURMAZ: Simya (Ş) / Ne Kadar Uzaktan Bakarsanız (D)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
AHMET TAHSİN ÇINAR:Roj Baş(Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
BEKİR KOÇAK:Her Vaktin Bir Cinayeti Var (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
BURCU TÜRKER:Olmaz Rengi Ölümün (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
BÜLENT AYDINEL:Zamana Değinmeler (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
CEM EREN:Yutkunamayanlar (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
ERCAN CENGİZ:Ölümle Aramda Duvar Yok (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
ERDEN ERDEMER:Gövdesiz Marazlanma Sen Kimsin (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
HALDUN HAKMAN:Gölge Tutarken El (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
HAMZA İNCE: Suskun (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
HIDIR KARAKUŞ: İnadına Sevdim (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
İRFAN SARİ:Reşan Anne (Ö)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
LÜTFİYE BOZDAĞ:Bir Sanat Emekçisi Canol Kocagöz (S)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
MELİH COŞKUN:Çöz İpini Kelimelerin (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
MERİÇ AYDIN:Karın Tokluğuna(Ş) </div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
MUAMMER ERTURAN:Bir Beton Tabut (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
MUSA SU:Uyanmayacak Bu Şehir(Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
NECİP TIRPAN:Özlem (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
NECMETTİN YALÇINKAYA:Sütümü Helal Etmem (Ö)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
NEVİN KOÇOĞLU:Zerrin Uykusu (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
ÖZER GENÇ:Bomba (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
ÖZLEM KESKİN:Ahlaksız Teklif (Ö)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
SEMA LALE:Şir Gelinlik Beğenmiyor (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
SERKAN ERARSLAN:Barış Koyun Çocukların Adını (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
SİBEL ÖZBUDUN:Bugün Adnan Yücel'le Konuşacağız (M)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
TAN DOĞAN:Gölcük (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
TEMEL DEMİRER:Şiirlerin Şairleri Şairlerin Şiiri (İ)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
VİLDAN SEVİL:Ah İbrahim (Ö)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
YAŞAR DOĞAN:Katransın: (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
YUSUF DEĞİRMENCİ:Beritan (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
ALİ ZİYA ÇAMUR:Düşük (Ş)</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: left;">
(Ş):ŞİİR (Ö):ÖYKÜ (D):DENEME (İ):İNCELEME (M):MAKALE (S):SÖYLEŞİ</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-20582753029857756212014-07-15T06:20:00.000-07:002014-07-15T06:20:11.421-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 158. MERHABA<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">EMEĞİN SANATI E-DERGİ 15 TEMMUZ TARİHLİ 158. SAYI YAYINDA</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-08-oxmXO06I/U8UpxWKisFI/AAAAAAAAAh4/v2y5Yu4BJhE/s1600/158+KAPAK.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-08-oxmXO06I/U8UpxWKisFI/AAAAAAAAAh4/v2y5Yu4BJhE/s1600/158+KAPAK.bmp" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Değerli Dostlar, issuu.com'a erişimin yasaklanıp sansürlenmesi üzerine, dergimize ulaşamayan </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">okurlarımıza alternatif ikinci bir yol olarak google drive üzerinden dergiyi sizlere sunuyoruz:</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ASIL DERGİ ADRESİMİZ:</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/158._sayi_eme____n_sanati_e-derg___/1">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/158._sayi_eme____n_sanati_e-derg___/1</a></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ALTERNATİF DERGİ ADRESİMİZ:</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><a href="https://docs.google.com/file/d/0B8bSXY05CGYYYzZtMWJYdEVnWjg/edit">https://docs.google.com/file/d/0B8bSXY05CGYYYzZtMWJYdEVnWjg/edit</a></span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">EMEĞİN SANATI’NDAN 158. MERHABA</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Seçim in kargaşalı günlerine girdik.. Hacivat-Karagöz replikleri tv’lerde ardı ardına allanıp </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">pullanarak sunuluyor...</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Öte yandan dünyada ve çevremizde kaos devam ediyor. Bir tarafta Rojava’da AKP’nin kuklası </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İŞİD katillerine direnirken; kaostan beslenmeye çalışan İsrail de fırsat bu fırsat Filistin’i </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">bombalamaya devam ediyor. Emeryalizmin işbirlikçilerine karşı halklar direnmeye devam ediyor.</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ülkede de her iş yerinden grev ve direniş haberleri geliyor. Şişe-cam grevini ve direnişini devlet </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">komik gerekçelerle ertelemeye çalışırken işçiler direnmeye devam ediyor</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu ortam ve koşullar elbette sosyalist sanatçıya ilham kaynağı olmaya devam edecektir. Kimileri </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">kabul edemese de “devrimci sanat” da “sosyalist sanat” da bir gerekliliktir... Elbette sanatın </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">kulvarları dışına kaymadan bir devrimci sanat gerekiyor.. </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bu tavrımız, ağzını “slogancı sanat” diye açanları da susturacaktır elbette.. Nazım Hikmet'in </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">vurguladığı gibi, "Sosyalist gerçekçi sanat, yaşamın sonuna kadar arayış içinde olacaktır. Bu </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">arayış sürecinde o, her somut içeriğine en uygun biçimi bulmaya, bireyselliğini koruyarak </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">başkalarını taklit ve tekrar etmemeye çaba gösterecektir.“</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">“Sanat sanat içindir” savının ve “sanat toplum içindir” artık gereksiz olduğunu savunanlar, </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">acaba sınıfsal çelişkilerin daha da sertleşerek devam ettiğini bilmiyorlar mı?</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Ne diyor Pablo Neruda: “Sanat sanat içindir ilkesini reddederim. Ama Mallarmée’nin şiirlerini de </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">benimsiyorum. Ne var ki, bizim Amerika’nın soğuk, kar altında donan ve kızgın güneş altında </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">kavrulan evlerindeki insanlar, Mallarmée’ninkilerden daha başka türlü şiir istiyorlar.”</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Sosyalist gerçekçiliği statiklikle suçlayanlara karşı en net yanıtı da Ayhan Gerçeker’in yazısında </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">görürüz: ” Toplumcu gerçekçilik, dünyayı durağan olarak değil, tarihî gelişimi içinde görür; bunun </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">sonucu olarak bugünkü durumu mutlak kabul etmez, tam tersine yarının bir nedeni, bir başlangıcı </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">olarak kabul eder, öyle yansıtır.”</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">Bertolt Brecht, bu gerçeğin altını en kalın çizgilerle çizmiştir: “Gereksindiğimiz sanat gerçekliği </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">yansıtırken, onu etkileyen ve değiştiren, geniş halk kitlelerinin yaşam koşullarını düzeltmeyi amaç </span><span style="font-family: Verdana, sans-serif;">edinen bir sanattır.”</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">EMEĞİN SANATI</span></div>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ABDULLAH ORAL — Uzak Yarınlar (Ş) </span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ADNAN DURMAZ — Sivas 93 (Ş) / Akşamın Kağnısı (D)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">AHMET TAHSİN — İğdeler Erken Kokarken Ege’de (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">BEKİR KOÇAK — Hüznü Bize Kaldı ...(Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">BÜLENT AYDINEL — Kanar (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ERCAN CENGİZ — Dalgalar Dilimliyor Toprağı (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">HALDUN HAKMAN — Bir Nazım Yazarım Bir Şiir... (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">HAMZA İNCE — Ölürse Sesim (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">HASİBE AYTEN — Susma Bülbül (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">İRFAN SARİ — Benim Şirlerim Var (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">LÜTFİYE BOZDAĞ — Nurettin Erkan’ın Resimlerinde Beden Metaforu Ve Duvar (D)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">MERİÇ AYDIN — Karın tokluğuna (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">MESUT ATEŞ — Yazar (Ö)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">MESUT ERDEMİR — Bir Kölenin Günlüğü (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">MUAMMER ERTURAN — Susmam (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">MUHAMMET DEMİR — Mazi Ya Da İki Bisküvi Arası Lokum (Ö)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">MUSA SU — Rüzgâr Gibi (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">NECİP TIRPAN — Değişir Devran (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">NECMETTİN YALÇINKAYA — Mazlum’a Babasından Gelen Mektup (Ö)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">NİSA LEYLA — Ah! (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ÖZER GENÇ — Lama (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">SEMA LALE — Abime Gelsin (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">SİBELÖZBUDUN — Dağlar Erirse – Zevebân (E)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">TAN DOĞAN — Sıvas (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">TEMEL DEMİRER — Edebiyatın Latin Cephesine Kenar Notları (İ)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">VİLDAN SEVİL — Cumhurbaşkanlığı Seçiminin Düşündürdükleri (M)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">VEDAT KOPARAN — Pencere Kırığı Akşamlar (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">YAŞAR DOĞAN — Yüreğe Gitmek (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">YUSUF DEĞİRMENCİ — Zilan (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">ALİ ZİYA ÇAMUR — Tasarım ve Düzenleme / Asım Bezirci Mersiyesi (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">KONUKLARIMIZ:</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">KURT TUCHOLSKY — Huzur ve Düzen (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">LUIS MUNO MARIN — Yazı (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">TAKİS SİNOPULOS — Şiirin Şiiri (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">CAHİT IRGAT — Irgatın Türküsü (Ş)</span><br />
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;"><br /></span>
<span style="font-family: Verdana, sans-serif;">(Ş): Şiir, (Ö): Öykü, (İ): İnceleme, (M): Makale, (D): Deneme, (E): Eleştiri..</span><br />
<br />Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-49261794100300845732014-06-15T06:16:00.000-07:002014-06-15T06:17:33.701-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 157. MERHABA<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: x-large;">EMEĞİN SANATI E-DERGİ </span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: x-large;"><br /></span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: x-large;">15 HAZİRAN TARİHLİ 157. SAYI YAYINDA:</span></b></div>
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-Jgbva_kf59Y/U52a-tIAGII/AAAAAAAAAhI/MfzYCgSH9aU/s1600/EMSAN157.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-Jgbva_kf59Y/U52a-tIAGII/AAAAAAAAAhI/MfzYCgSH9aU/s1600/EMSAN157.JPG" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<a href="https://www.blogger.com/goog_322225582"><br /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/157._sayi_eme____n_sanati_e-derg__">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/157._sayi_eme____n_sanati_e-derg__</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Merhaba,</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Önceki sayıda belirttiğimiz nedenlerle, 15 Mayıs’ta yayınlanan 156. sayıdan sonra, 157. sayımızı da 15 Haziranda çıkarmayı uygun gördük...</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>‘Göç kendini gide gide düzeltirmiş’ sözü uyarınca, dergimiz daha da yetkinleşerek ilgi odağı olmayı sürdürüyor... Bunda dergiye emek veren, katkı veren, sosyal ortamlarda paylaşan, dostların emeği elbette büyüktür...Amatör ruhumuzu hiç yitirmeden şiiri, kendilerine ait özel bir oyuncak gibi gören salon şairlerine inat yolumuzda yürümüye, gözlerine diken olmaya devam edeceğiz... Petöfi’nin belirttiği gibi: “Şiir hiç de bir salondeğil,/ kibar takımının çene çalmaya geldiği./ Bütün insanlara açık kapı o,/ mutlulara mutsuzlara açık kapı./ Yani, kutsal bir tapınak, / yalınayakların da girebileceği.”</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Burjuva edebiyat ortamında, şiirimizin anıt adlarına yönelik bir mistifikasyon süreci başlamış durumda. Son olarak Bikent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezinin “Behçet Necatigil” konulu sempozyumunda insanî, topluma açık, eleştirel şiir lerin şairi Necatigil bir anlamda katledildi. Durumu Abdullah Şevki’nin gözlemleriyle sunuyorum:</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>“Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi’nin 27 Nisan 2005 Çarşamba günü düzenlediği ”Asfalt Ovalarda Yürüyen Abdal: Behçet Necatigil” konulu sempozyumuna katıldım. Bu sempozyumda Behçet Necatigil’in gizemci bir kanavada bir “abdal”, bir “derviş” olarak yorumlanmaya çalışıldığını, daha doğrusu böyle yorumlandığını, şiirinin mistisizme çekilmek istenildiğini hayretle gördüm. Hemen şunu söylemeliyim; Behçet Necatigil böyle bir şair değildi!... Sempozyum’daki Necatigil yorumu, Hilmi Yavuz’un edebiyata dair herşeyi mistisizmle vaftiz etmek istemesinin bir sonucudur. Öteki farklı yorumlar da bu atmosferde boğulmuştur. Söylenecek çok şey varken, susmak görev kabul ediliyor şimdilerde. Herkes bu komediyi alkışladı durdu. ”</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Elbette biz susmayacağız. Bu sayımızda gerek arka kapaktaki şiirinde, gerekse Alman Edebiyatından çevirilerinde mistisizmle ilişkisi olmayan toplumsal ve eleştirel bir bakış açısına sahip Behçet Necatigil göreceksiniz... Hilmi Yavuzgillere meydanı boş bırakmayacağız. Dahaq önce de bu şiir şarlatanının iç yüzünü defalarca ortaya döktük, dökmeye de devam edeceğiz.</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Bertolt Brecht’in vurguladığı gibi, “Gereksindiğimiz sanat gerçekliği yansıtırken, onu etkileyen ve değiştiren, geniş halk kitlelerinin yaşam koşullarını düzeltmeyi amaç edinen bir sanattır.”</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Elbette yaşadığımız, daha doğrusu yaşamak zorunda bırakıldığımız zor günleriden aydınlık günlere geçişin kapısını sanatın gücüyle açacağız..</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ABDULLAH KARABAĞ: Gözlerin Derinliği / Kûrahiya Çavan (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ABDULLAH ORAL:Çocuklarımız(Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ADİL OKAY: Akşam Olunca(Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ADNAN DURMAZ:Yumrukların Doğrulmasıyla Yazıldı hikayemiz(Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ADNAN DURMAZ:Pencere Konuştu(D)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>AHMET TAHSİN ÇINAR: Yabancı(Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ALİ HALDUN HAKMAN:Ödlekliğe Devrimci Bir Sesleniş(Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>BEKİR KOÇAK:Sevincimizde ya da Yasta Nazım Usta(Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>BURCU GILMAN TÜRKER:Gözlerimiz Meşale(Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>BÜLENT AYDINEL:Aşk Sosyalisttir - V (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ERCAN CENGİZ:Ölümle Aramda Duvar Yok (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>İRFAN SARİ:Birden Bire (D)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>HAKAN KAYA:Kurtaramayacak Sizi (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>HAMZA İNCE:Acılar Kıraç Yeşilinde Boy Atar (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>LÜTFİYE BOZDAĞ:Gezi Direnişinin I. Yılına Bin Selam (D)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>MELİH COŞKUN:Sen Bir Şehrin Gözyaşlarını Saydın mı Hiç? (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>MERİÇ AYDIN:Hiçbir Şeyi Olmayanın Aradığı (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>MESUT ERDEMİR: Gelen (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>NECİP TIRPAN:Zulüm, Sen Düşün (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>NECMETTİN YALÇINKAYA:Keko (Ö)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>NİSA LEYLA:Devrim (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>OSMAN ARDA ÇAKAR:Uzak Bir Şehrin Işıkları (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ÖZLEM KESKİN:Yumurta (Ö)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ÖZER GENÇ:Kardelen (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>SEMA LALE:Şükran (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>SERKAN ENGİN:Uzak Gazel (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>TAN DOĞAN:Bir Madencinin Karısı (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>TEMEL DEMİRER:Leylâ Erbil: “Seni, Anlatabilmek Seni”… (İ)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>TURGAY ULU: Hoşgeldin İsyan (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>YAŞAR DOĞAN:Beni Geç (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>YUSUF DEĞİRMENCİ:Merdiven Kuşlar Arvin (Ş)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>VİLDAN SEVİL:Gideni ve Geleni Görebilmek… (M)</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/157._sayi_eme____n_sanati_e-derg__">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/157._sayi_eme____n_sanati_e-derg__</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-69717944600642957732014-06-02T12:39:00.004-07:002014-06-02T12:39:32.943-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 156. MERHABA<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; line-height: 20px; text-align: start;"><b><span style="font-size: large;">EMEĞİN SANATI E-DERGİ </span></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; line-height: 20px; text-align: start;"><b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; line-height: 20px; text-align: start;"><b><span style="font-size: large;">15 MAYIS TARİHLİ 156. SAYI YAYINDA</span></b></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-JSqCZEfEFhY/U4zSS1AVumI/AAAAAAAAAgw/hFBmsDdAdvU/s1600/EMSAN157.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-JSqCZEfEFhY/U4zSS1AVumI/AAAAAAAAAgw/hFBmsDdAdvU/s1600/EMSAN157.JPG" /></a></div>
<br style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" /><br style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" /><a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/156._sayi_eme____n_sanati_e-derg__">http://issuu.com/<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>emeginsanati-dergi/docs/<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>156._sayi_eme____n_sanati_e-der<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>g__</a><br style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" /><br style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" /><b><span style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">Merhaba </span><br style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" /><span style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">...</span><br style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;" /><span style="background-color: white; color: #37404e; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">1 Mayısta çıkarmamız gereken 156 sayımızı, sağlık nedenleriyle 15 Mayıs’ta çıkarmak zorunda kaldık. Öncelikle bu gecikme için okurlarımızdan özrü borç biliriz... Bu süreçte dergiyi hazırlarken Soma kömür madenindeki yüzlerce işçinin katledildiği haber</span><span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">i geldi. Elbette bu kaza değil, patronların daha fazla kâr hırsının ortaya koyduğu bir katliamdır, iş cinayetidir.<br /><br />Bu haber üzerine Soma’ya giden iktidar, burada halkın haklı tepkisiyle karşılaştı. Burada çoğunlukla kendisine oy veren halka büyük nefret ve kibirle bakan başbakan ve bakanlar, halkın acısını paylaşmak yerine, maden sahibini teselli etmeyi uygun buldular. Ki, onlardan da beklenen ancak budur?<br /><br />Bu tepki ve harekete karşı sol cenah, alanlara ancak pankart ve flama yapıştırmak için koşuyor... Yapılan eylemler, sosyalist bir eylem olmaktan çok, sosyalist parti ve hareketler arası boy gösterisine dönüşüyor. O zaman da, polisi, toması kolayca biniveriyor tepelerine.. Artık nerdeyse atılan sloganlar bile yapay, basit....<br /><br />Sanat konusunua gelince, gerçen gün, Liberal yazar Gündüz Vassaf, Radikal gazetesinde (SAVSÖZ köşesinde okuyabilirsiniz) giderek edebiyatımızın bayağılaştını, sıradanlaştığını, müzik, edebiyatta, sinemada dönemine damgasını vuran bir yapıtın ortaya konamadığını belirterek durumdan şikayet ediyor, bu konuda 68 kuşağını övüyordu.<br /><br />Elbette Vassaf, kendi burjuva çevrelerinde gelişen, bol paralı ilişkiler ağı içinde yürüten sanata ve edebiyata serzenişte bulunuyordu.. Haklıydı ama saptamaları yetersizdi, çünkü Anadolu’da onlarca dergide gelişen edebiyatı görmekten, büyük holding çevrelerinden uzak genç sinemacıları, müzisyenleri tanımaktan oldukça uzaktı...Çünkü burjuvalar sadece önlerine bakarlar, önlerinde olmayanı, göremediklerini yok sayarlar..<br /><br />Devrimci sanatçılar, bu sanatçıları burjuvazinin dayattığı kalıplar dışında eleştirel bakışla değerlendirdiğinde, kendilerinde daha iyilerini yaratabilme gücü bulacaklardır. Bu konuda yapılacak en önemli iş, sanatın temel ilkelerinden ödün vermeksizin statüleri kırmaktır. Devrimci sanatın gelişmesi ve kitleselleşmesi buna bağlıdır.<br /><br />Bizim için sanat, hep devrimci kavgamızın bir parçası olacaktır.<br /><br />ABDULLAH KARABAĞ:Panorama<br />ABDULLAH ORAL:Yüreğimde İbrahim’in Sesi Var (şiir)<br />ADİL OKAY:Sanat Hakkında Sorular... (Makale)<br />ADNAN DURMAZ:Kimi Sevsem Hançer (şiir)<br />AHMET YILMAZ TUNCER:Mektup (şiir)<br />ASIM GÖNEN:Çalınmış Gülücükler Enkaz (şiir)<br />BEKİR KOÇAK:Uyanın Diyorum Kuşlar Gibi Tanda (şiir)<br />BURCU TÜRKER:Yüksek Söyle (şiir)<br />BÜLENT AYDINEL:Aşk Sosyalisttir-IV (şiir)<br />ERCAN CENGİZ:Yansıma (şiir)<br />GÜL GÜLERYÜZ:Düş Fırçası(öykü)<br />HALDUN HAKMAN:Yalnızlık Paradigmasının Yeni Yüzü (makale)<br />HAMZA İNCE:Deniz (şiir)<br />HIDIR KARAKUŞ:Deli Yürek (şiir)<br />HIZIR İRFAN ÖNDER:Direnç (şiir)<br />İRFAN SARİ:Ülkeler İnsanlarda Saklıdır (şiir)<br />LÜTFİYE BOZDAĞ:Bir Sanatçı Portresi: SERPİL ODABAŞI (Makale)<br />MELİH COŞKUN:Acılar Tohumlarıdır Şiirlerimizin (şiir)<br />MERİÇ AYDIN:Yalnızlık Sokağı (şiir)<br />NECİP TIRPAN:Şiir-Şair (şiir)<br />NECMETTİN YALÇINKAYA: Acı Acı Güldük (öykü)<br />NİSA LEYLA: İttim Sonsuzluğa (şiir)<br />ÖZER GENÇ: Kara (şiir)<br />SEMA LALE: Tecriiit (şiir)<br />SERKAN ENGİN: Evsizliğin Çocukluğu (şiir)<br />SEVDA ZEYNEP KARADAĞ: Adak (şiir)<br />TAN DOĞAN: Ölüm yakışmaz hiçbir çocuğa(şiir)<br />TEMEL KURT: Davet (şiir)<br />VİLDAN SEVİL: Soma’da Katledilen Tane’lere Ağıt (Deneme)<br />ALİ ZİYA ÇAMUR:<br /><br />KONUKLAR:<br />KSUAN DİEU: Kavalın Türküsü (şiir)<br />ANTONİO RAMOS ROSA:Sözcükler yolu (şiir)<br />MİROSLAV KIRLEJA:Şiir (şiir)<br />OZAN TELLİ:Maden işçileri</span></b><br />
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;"><br /></span>
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: Helvetica, Arial, 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 14px; line-height: 20px;">http://issuu.com/<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>emeginsanati-dergi/docs/<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>156._sayi_eme____n_sanati_e-der<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>g__<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/156._sayi_eme____n_sanati_e-derg__">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/156._sayi_eme____n_sanati_e-derg__</a></span>Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-77761384773006255652014-04-01T01:39:00.001-07:002014-04-01T01:39:39.173-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 155. MERHABA<div style="text-align: center;">
<span style="background-color: white; color: #37404e; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-align: left;">EMEĞİN SANATI E-DERGİ 1 NİSAN 2014 SAYILI 155. SAYI YAYINDA:</span></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<img src="https://scontent-b-vie.xx.fbcdn.net/hphotos-frc3/t31.0-8/q71/s720x720/1913475_703189986370948_1357831257_o.jpg" /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
E-DERGİ ULAŞIM ADRESİ:</div>
<div style="text-align: left;">
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/155._sayi_eme____n_sanati_e-derg___?e=9904523%2F7305965" rel="nofollow nofollow" style="background-color: white; color: #3b5998; cursor: pointer; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px; text-decoration: none;" target="_blank">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/155._sayi_eme____n_sanati_e-derg___?e=9904523%2F7305965</a><br style="background-color: white; color: #37404e; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;" /><br style="background-color: white; color: #37404e; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;" /><span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;"><br />ABDULLAH ORAL: Umuda Yolculuk (şiir)<br />ADİL OKAY:Aşk Ateş ve Su(öykü)<br />ADNAN DURMAZ:Hayır Hayır Hayır!... (şiir)<br />ALİ ZİYA ÇAMUR:Tünel(şiir)<br />ASIM GÖNEN: Ölüler Yas Tutmaz(şiir)<br />BEKİR KOÇAK:Ateş Söndü Külü Kaldı (şiir)<br />BURCU TÜRKER: Haykırış (şiir)<br />BÜLENT AYDINEL:Aşk Sosyalisttir-3 (şiir)<br />ERCAN CENGİZ: Usta /Ostayre (şiir)<br />HALDUN HAKMAN: Che ve Ümidim (şiir)<br />HAMZA İNCE: Çocuk (şiir)<br />HIDIR KARAKUŞ: Ey Can (şiir)<br />LÜTFİYE BOZDAĞ: Orantısız İktidar İlişkileri (makale)<br />MERİÇ AYDIN: Hiçbir Şeyi Olmayanın Aradığı (şiir)<br />MURAT ÖZGÖL:Kayıp Masal (şiir)<br />NECİP TIRPAN: Haber Salın (şiir)<br />NECMETTİN YALÇINKAYA: Acı Esintiler (öykü)<br />NEDİM ELÇİ: Şair Aldatması (şiir)<br />NİSA LEYLA:Keşke (şiir)<br />ÖZER GENÇ: Hesapsız (şiir)<br />SEMA LALE: Kusura Kaya Düşmesin (şiir)<br />SERKAN ENGİN:Peralı Güzele Gazel (şiir)<br />SEVDA ZEYNEP KARADAĞ :Kar Davası (şiir)<br />TAN DOĞAN : Nisan (şiir)<br />TEMEL DEMİRER:Onlarla Buradayız (makale)<br />TEMEL KURT:Sanı (şiir)<br />TURGAY ULU:Mülteci Yürüyüşünden Tanıklıklar-XXIV (anı-röportaj)<br />VİLDAN SEVİL:Ey Kadınlar ve Erkekler!... (makale)<br />YAŞAR DOĞAN:Hoşça Kal Küllerim</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">KONUKLAR:</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">PAUL ZECH</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">ALEKSANDR BLOK</span></div>
<div style="text-align: left;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">ANTAL HİDAS </span></div>
<div style="text-align: left;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;"><br /></span></div>
<div style="text-align: left;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;"><br /></span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: Arial; font-size: 13pt;">
</span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">Merhaba,</span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">Bir yolsuzluk,
hırsızlık, yalan, nefret, tape, kase ve cinayet fırtınası içinde ve savaş
kışkırtıcılığı ile birlikte seçimlere gidiyoruz... Berkin’imizi kaybettik...
Silvan’da 10 yaşındaki Mehmet de bu nefret rüzgârı altında ölümden döndü... </span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<br /></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">Bu manzara içinde,
seçimler de o kadar önem taşımıyor artık... Hâlâ “ya şundadır ya bunda”
tekerlemesiyle seçimlere devrimci alternatif olmadan girildi... Çünkü hâlâ
herkes kendi kafasından ses çıkarma sevdasında. Kitleselleşme dertleri yok..
Solun güçlü olduğu yerlerde üçü beşi ayrı ayrı
aday çıkarma derdindeydi... Burjuvazinin sofrasından küçük küçük paylar
koparma telaşındaki particikleri bir yana bırakırsak, BDP’nin, dolayısıyla Kürt hareketinin omuz
desteğiyle yola çıkan HDP, bir alternatif olarak sunuldu ama bir sonuç
alamadı.. Tüm sosyalistlerin birliğiyle oluşacak güçlü bir hareket olmadan
alternatif oluşturmak olanaksızdı elbette. Bunu onlar da biliyordu ama hepsi küçük
burjuva ideolojisinin genel görüntüsü olarak “Benim dediğim doğrudur”
dogmasının arkasına sarılmaya meraklı göründü.17 Aralıktan darbe alan AKP ve
giderek karikatürize olan liderleri, yolsuzluk ve hırsızlıklarının üstünü
kapatabilme telaşındaydı. Ama tartışmalı
ve sandığa kolluğun müdahalesiyle
gelişen seçimlerde yine zaferle çıkabildi.... CHP; elitistlerle, derleme -
toplamalarla Büyük kentlerde çok az farkla kaybetse de rüştünü ispat çabasında
zayıf kaldı.... MHP de onlardan düşen payın telaşındaydı. BDP Kürdistan’da kürt halkının nabzını iyi yakalayarak
seçimlerde gene büyük başarı gösterdi. 12 Eylülde ağır işkence gören genç bir kız
bugün Diyarbakır Belediye Başkanı olmayı başardı... BDP’nin başarısı bu açıdan da önem
taşıyordu...</span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">
</span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">Şimdi şapkayı öne koyup
halkın nabzını yakalayabilmenin, birlikte yenilmez bir güç
oluşturabilmenin yollarını yeniden
düşünme zamanıdır! Artık birbirimizle
teori yarıştırmayı bırakıp, “az olsun benim olsun” tavrını terk edip sosyalist
solun güç birliğini oluşturmayı koşullar
ve halk dayatıyor... </span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<br /></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">Bu gidişat içinde
dergimizin 155. sayısını yayına verdik.. Elbet, Berkin’imizin acısını yansıtan
ürünlere de yer verdik... Dolu dolu bir dergi sunmaya çalıştık. Elbette
eksikliklerimiz de vardır. Ama eksikliklerimizin temel nedeni Emeğin Sanatı’na
verilen emeğin okurlarca geriye dönüşünün, yorum ve eleştirinin olmayışıdır...
Dileriz giderek bu engeli de birlikte aşılır.</span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<br /></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">Seçim vaatlerine
baktığımızda, sağından soluna, ne sanattan söz eden var, ne edebiyattan...
Anlıyoruz ki, burjuva siyasetinde, burjuva belediyeciliğinde sanat sadece bir
süs olarak algılanıyor... Sözlerinin arasına birkaç şiir kırıntısı katmaktan
çekinmeyenlerin belediyeciliğinde ne sanat var, ne edebiyat var, ne şiir... </span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<br /></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">Halbuki, edebiyat bir
ülke için ciddî bir sorundur. Çünkü sonuç olarak, edebiyat o ülkenin yüzüdür,
vitrinidir. Edebiyat, herhangi bir şeyin estetik yoluyla farkına varmak,
farkına varılan boyutlarını da estetik yoluyla evrenselleştirebilmektir.
Edebiyat, insanın yaşamla yüzleşme biçimlerinden biri değil midir? Halkın, doğanın, bilincin, uğraşın sesidir
edebiyat... Halikarnas Balıkçısı’nın deyişiyle </span><span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt; font-style: italic;">“Edebiyat
demek, birleşmek demektir.”</span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<br /></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">Ulusları ulus yapan
öğelerin başında sanatla edebiyat gelir. Büyük halk kitleleri edebiyat
yapıtlarının ışığı altında dünyayı daha aydınlık, daha yaşanmağa değer
bulurlar. Edebiyat çeşitli organlarıyla, bağlı bulunduğu toplumu aydınlığa
çıkartabilir; uygarlığın temel yapısını kurabilir. Halkı uyandıran tohumlar,
edebiyat toprağından filizlenip boy atabilir. Namık Kemal’in vurguladığı gibi, </span><span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt; font-style: italic;">“Edebiyatsız
millet, dilsiz insan kabilindendir.”</span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<br /></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt;">Yaşadığımız bunca
sorunun kökünde siyaset adamlarının yetersizliğinin, kısırlığının, ileri görüşlü olmayışlarının, halkın söz ve
özlemlerine uzak kalışlarının kökeninde bu olgu vardır işte...Son sözü Nermi
Uygur’a verelim: </span><span style="font-family: 'Arial Narrow'; font-size: 12pt; font-style: italic;">“Tok da olsa karın, güdüktür edebiyatsız insan.”</span></div>
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: justify; text-justify: inter-ideograph; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<br /></div>
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">
</span><br />
<div style="direction: ltr; language: tr; margin-bottom: 0pt; margin-left: 0in; margin-top: 0pt; mso-line-break-override: none; punctuation-wrap: hanging; text-align: center; unicode-bidi: embed; word-break: normal;">
<u><span style="font-family: Arial; font-size: 16pt; font-weight: bold;">EMEĞİN
SANATI</span></u><u><span style="font-family: Arial; font-size: 16pt; font-weight: bold;">
</span></u></div>
<div style="text-align: left;">
<span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #37404e; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;"><br /></span></div>
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-35468182598354080222014-04-01T01:31:00.001-07:002014-04-01T01:33:02.931-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 154. MERHABA<div style="text-align: center;">
EMEĞİN SANATI E-DERGİ 1 MART TARİHLİ 154. SAYI YAYINDA<br />
<br />
<img src="https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-frc1/t1.0-9/1901325_689237557766191_523057375_n.jpg" /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: left;">
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">E-DERGİYE ULAŞIM ADRESİ: </span></div>
<div style="text-align: left;">
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati_e-derg___154._sayi?e=9904523%2F6867856">http://issuu.com/<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>emeginsanati-dergi/docs/<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>eme____n_sanati_e-derg___15<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>4._sayi?e=9904523%2F686785<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>6</a><br />
<br style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;" />
<span style="background-color: white; color: #333333; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;">TÜM E-DERGİLERE ULAŞIM ADRESİ:</span><span class="text_exposed_show" style="background-color: white; color: #333333; display: inline; font-family: 'lucida grande', tahoma, verdana, arial, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 18px;"><br /><a href="http://issuu.com/emeginsanatie-dergi">http://issuu.com/<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>emeginsanatie-dergi</a><br /><br />Emeğin Sanatı'ndan 154. Merhaba<br /><br />Atalar, “mart ayı dert ayı” derler. Bu sözdeki toplumsal hikmeti bir yana bıraksak da, sosyalistler için mart ayı hem acıların, hem sevinçlerin ayıdır. 12 Mart faşist darbesi, 12 Mart Gazi mahallesi katliamı, 16 Mart Beyazıt katliamı, gene 16 Mart Halepçe katliamı ve 30 Mart Kızıldere..<br /><br />Tüm bunlara karşın, gene acıların içinde süzülen ama umudun ve direnişin adı olan üç önemli gün de Mart ayı içinde doruklaşır. 8 Mart Uluslar arası Emekçi Kadınlar Günü 18 Mart Paris Komünü ve 21 Mart Newroz..... 21 Mart’ın yüklendiği bir önemli gün daha vardır. Afrikalıların kanları pahasına direnişleriyle kazanılan Güney Afrikadaki ırkçı aparthead yasalarını parçalayan Dünya Irkçılıkla Mücadele Günü. Mart ayı, sanatsal iki önemli günü de içinde barındırır: 21 Mart Dünya Şiir Günü, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü...<br /><br />Bırakalım günlük politik kısır çekişmeleri de, şiire dönelim yüzümüzü bu sayımızda:<br /><br />Şiir, yaşamın gizemli bir ırmağıdır, gerisin geiye de akabilen bir ırmak. Yüreklere doğru aktıkça, sevdalar, umutlar, özlemler çiçeklenir. Bu ırmaktan yoğunlaşan duygular, sözcük bulutlarını gül yağmuruna dönüştürür., düşler evrenine kapılar açar, köprüler kurar.<br /><br />Şiir, bir sestir, yaşam denen kristal kürenin içinde, boyun eğmez karanlığın hançerine. Aydınlıkta solunan güneş rengi dizelerde hasretler tüter barış üstüne. Bilincin koyağındaki çırpınışlarda şiir sessizce kırar hüznün kabuğunu.<br /><br />Şiir, sevgiyi emekten süzmek, gizli güzellikleri bularak yeniden yaratmaktır. Gerçeğin ne fotoğrafı, ne de doğanın kopyasıdır. O, nesnel gerçeğin güzelliklerden süzülen öznel bir yansımasıdır. Ne gökte, ne de yerdedir. İnsan olan, insan kokan her yer mekânıdır şiirin.<br /><br />Şiir ne karın doyurur, ne de kasaları doldurur. Ama yürek yelkenlerini şişirir ardına dek. Çünkü insan yüreği her zaman açtır, her zaman güzelliğin büyüsüne gereksinme duyar. Sözün en tatlı özü olan şiir, ekmek ve su gibi kutsal bir ihtiyaçtır.<br /><br />Şiir, sevdanın, haklı bir kavganın, zaferle biten bir çabanın adıdır. Özlemin kardeşidir. Bir çocuğun gülüşü, bir bebeğin ağlayışıdır. Bir yaprağın suya düşüşü, bir martı kanadının denize vuruşudur. Toprağı öpen yağmurun, rüzgârda uçuşan karın kokusudur.<br /><br />Şiir gelip de çalınca kapıları, açmak gerek yürek evinin kapısını, ta ardına kadar. O, yaz güneşini emmiş ballı bir yaban üzümüdür. Heybesi şiir dolu olan, bir sevgi yolcusudur. İçinde çağıltılı bir ırmak akar. Şiiri bir giysi gibi sırtına geçirenlere, pencereler açılır tan yerinin en kıvamındaki renkten. Bu pencereden, toprağın insan sıcağında nasıl mayalandığını görürüz. Ormanlar, dağlar kanatlanıverir. Kuşlar, yeni bir mavi çizer göğe.<br /><br />Şiir, balta girmemiş ormanların yeşil gülüşüdür. Bir ceylanın hızlı kaçışıdır. Azgın bir çağlayanın yüksek tepelerden dökülüşüdür. Alabalıkların soğuk dağ sularında yüzüşüdür. Gökte parlayan ayın, dağların arkasından yükselen güneşin, denizin sularında oynaşan altın ışıkların, yeşil çimenler içinde fışkıran bin bir çeşit çiçeğin sevilme isteğidir şiir.<br /><br />Kısacası, şiir kavuşmanın tadı, ayrılmanın acısıdır. Güzellik işçisi olan şairin en derin sanatıdır. Sözün damıtılmasıdır.<br /><br />ALİ ZİYA ÇAMUR<br /><br />ADİL OKAY:Exıle, İltica Ve Yirmi Beşınci Saat (MAKALE)<br />ADNAN DURMAZ:Yürek Tufanla Sınanır (ŞİİR)<br />BEKİR KOÇAK:Kanayan Fırtına Dış Kapıda(ŞİİR)<br />BURCU TÜRKER:Mavi Satırlar(ŞİİR)<br />BÜLENT AYDINEL:Aşk Sosyalisttir(ŞİİR)<br />ERCAN CENGİZ:Bir Lokma Ekmeğe(ŞİİR)<br />ERDEN ERDEMER:Eflatuna Üflenmiş(ŞİİR)<br />HALDUN HAKMAN:Felsefenin Sefaleti(ŞİİR)<br />HAMZA İNCE:Kar Mevsimini Güvermekte(ŞİİR)<br />HASİBE AYTEN:Seni Gidi Çılgınlık(ŞİİR)<br />HÜLYA SENDAY ÖZDAMAR:Anaç(ŞİİR)<br />İRFAN SARİ:Baba Beni Sırtına Göm (DENEME)<br />LÜTFİYE BOZDAĞ:Cumartesi Anneleri Ve Bir Direnme İdolü Olarak Berfo Ana(İNCELEME)<br />MELİH COŞKUN:Asıl İnsanlık(ŞİİR)<br />MURAT ÖZGÖL:Halepçe(ŞİİR)<br />NECİP TIRPAN:Ömür Törpüsü(ŞİİR)<br />NEDİM ELÇİ:Her Dem Gece(ŞİİR)<br />NECMETTİN YALÇINKAYA:O Yerlerden Biri(ÖYKÜ)<br />ÖZER GENÇ:Anı(ŞİİR)<br />SEMA LALE:Bana Özgürlük Lazım(ŞİİR)<br />SERKAN ENGİN:Harf Harf Seviyorum Sizi(ŞİİR)<br />TAN DOĞAN:Köz Yol(ŞİİR)<br />TEMEL KURT:Çapulcular(ŞİİR)<br />TURGAY ULU:Göçmen Yürüyüşünden Tanıklıklar-XXIII(RÖPORTAJ<wbr></wbr><span class="word_break" style="display: inline-block;"></span>)<br />VEDAT KOPARAN:Şiir ve Newroz(ŞİİR)<br />VİLDAN SEVİL:Seçim Senin Ey İnsan!... (DENEME)<br /><br />KONUKLAR:<br />ATTİLA JOZSEF:Şiir Sanatı(ŞİİR)<br />SANDOR PETÖFİ: Çağımız Şairlerine(ŞİİR)<br />VİCENTE HUİDİBRO: Şiir Sanatı(ŞİİR)</span></div>
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-81397414584325738482014-02-01T11:00:00.002-08:002014-02-01T11:03:35.393-08:00EMEĞİN SANATI'NDAN 153. MERHABA<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: large;">EMEĞİN SANATI E-DERGİ </span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: large;">1 ŞUBAT TARİHLİ 153. SAYI YAYINDA!</span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://2.bp.blogspot.com/-tjyKXgWYdqc/Uu1CEoIsRpI/AAAAAAAAAe8/rfZHrPgX5u4/s1600/EMSAN153.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://2.bp.blogspot.com/-tjyKXgWYdqc/Uu1CEoIsRpI/AAAAAAAAAe8/rfZHrPgX5u4/s1600/EMSAN153.JPG" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="font-size: large;"><br /></span></b></div>
<br />
E-Dergiyi aşağıdaki linkten açıp okuyabilir; issuu.com'a üye olarak bilgisayarınıza indirebilirsiniz:<br />
<br />
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/153._sayi_eme____n_sanati_e-derg__?e=9904523%2F6549368">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/153._sayi_eme____n_sanati_e-derg__?e=9904523%2F6549368</a><br />
<br />
<br />
<b>ABDULLAH KARABAĞ:Mıhemede Benli</b><br />
<b>ADNAN DURMAZ:Son Şaki</b><br />
<b>AHMET YILMAZ TUNCER:İzleri Kaldı Gözlerimizde</b><br />
<b>AHMET TAHSİN ÇINAR:Anlıyorsun Değil mi</b><br />
<b>BEKİR KOÇAK:Yalanı Bağışlamayın Sahibine</b><br />
<b>BÜLENT AYDINEL:Aşk Sosyalisttir</b><br />
<b>CEM EREN:Laylon Leğen Olsun</b><br />
<b>ERCAN CENGİZ:Tenim Kar Yanığı</b><br />
<b>ERDEN ERDEMER:Ölü Kuşlar Tragedyası</b><br />
<b>HAKAN KAYA:O Yoksulluk O Aşk</b><br />
<b>HALDUN HAKMAN:İlk Kıyım</b><br />
<b>HIDIR KARAKUŞ:Yıldızım </b><br />
<b>HIZIR İRFAN ÖNDER:Zamana Tutsak</b><br />
<b>LÜTFİYE BOZDAĞ:Seninle Birlikte Yürümek İstiyoruz...</b><br />
<b>MEHMET RAYMAN:Yer Yatağı</b><br />
<b>MUSA SU:Kil Tabletin Şifresi</b><br />
<b>NECİP TIRPAN:Kaç Kez</b><br />
<b>NİSA LEYLA:Yaşamak Lazım Hiçleşmek Lazım</b><br />
<b>ÖZER GENÇ:Geçer</b><br />
<b>ÖZLEM KESKİN:Asansör</b><br />
<b>SEMA LALE:Şiir İçmek İstiyorum</b><br />
<b>SERKAN ENGİN:İntikamın Alfabesi/Ailem(!) ve Diyalektik</b><br />
<b>TAN DOĞAN:Bana Aydınlık Dile</b><br />
<b>VİLDAN SEVİL:Tekinsiz Bir Gece, Dört İdam </b><br />
<b>YAŞAR DOĞAN:Kutu Tvist</b><br />
<b>YAVUZ AKÖZEL:Kafka</b><br />
<b>ALİ ZİYA ÇAMUR:Çentik</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b>Bildiğiniz gibi ülkemizde, yaşanan acayip, trajikomik, artık pek de şaşırtıcı olmayan olgularla birlikte menfaat, devlet ve cemaat üçgeni içinde ülkede baskı, soygun düzeni artarak devam ediyor. Yavuz hırsız ev sahibini suçlu çıkarır örneği bir türlü maskeleyemeseler de soyguna değil, soygun haberlerine yasaklar, sansürler geliyor. Üstüne üstlük, sosyal medyaya egemen olma adına yoğun bir sansür düzenini işletmeye koyuldular... </b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Bu olan biten içinde, günümüz burjuva sanat dergilerine baktığımızda, tek dertlerinin, şiir geliştirip, boyutlarını genişletmek değil şiirde anlamı tartışmak olduğunu görüyoruz. Her şeyi çözümlemişler, şiiri hayatın can suyuyla buluşturmuşlar, sıra anlamı ele almaya gelmiş gibi… </b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Şiirle anlamın serüveni bitip tükenecek bir serüven değil. Bir uçta, anlamla sürekli başı dertte şairler bulunuyor. Uyuyup uyanıp onunla uğraşıyorlar. Şiirde anlam rastlantısal diyenlerden, anlam düzyazıya özgüdür, şiire aykırıdır diyenlere kadar uzanan oldukça geniş bir yelpaze. </b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Aslında dertleri anlamla değil de doğrudan içerikle ilgili. “Şiirin içerikle ilgisi olamaz” diyecekler, ama karşılarına dikilecek dağı göze alamıyorlar. Aslında salt biçimciliğin tedavülden kalktığını onlar da iyi biliyorlar. Biçimci görünmeyi yürekleri kaldırsa anlama laf dokundurmaya çalışmak yerine içeriği bombalayacaklar. Amaçları, şiirin anlamsal temelinden birkaç çivi oynatabilmek... Ya da bulundukları sırça köşkten, genç şairlerin, şiir heveslilerinin gözlerini alarak, kendilerinin cesaret edemediklerine gençleri yöneltebilmek…</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>İş cinayetleriyle katledilen ne maden işçileri ne Tuzla tersane işçileri ne fabrika önlerinde direnenler ne de HESlere direnen köylüler onların imge haritalarına girer. Onların haritalarında ne gerçek aşk, ne hayat, ne umut, ne özlem vardır. Onların haritalarında benliklerinin karanlık köşelerindeki labirentler vardır, umutsuzluk vardır, boyun eğmek vardır, eğilmek vardır…</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Bugün burjuva şairlerin büyük çoğunluğu konformizmin etkisinde kalarak, kendisini öteleyerek, kendine yabancı “uysal” şiirler yazıyorlar. Bunun içinde anlamsızlığın kalesine sığınıyorlar. Yalnızca kendilerini ve kendilerine biat eden azıcık okuru tatmin edebiliyorlar. Sonra da “şiir kitapları neden satmıyor” diye feryat edegeliyorlar. </b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Muhalif ve müdahil olamazlar. Çünkü muhalif ve müdahil şairler düzene karşı “suç işleyen” şiirler yazmaktadırlar. Onlar, iktidarın dayatmalarından ve onların verebileceği acılardan korkmazlar. </b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Egemen edebiyat ortamının tüm olanakları sanal bir elmadır. Bu elmayı yiyerek varlığını sürdüren ve şiir damıtan “uslu şairler”, “elma kurdu” olarak hâllerine şükredip duracaklardır. </b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><br /></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Diğerleri ise hayatın ve kavganın içinde olacaklar, inançla, hırsla ve aşkla!</b></div>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<b><br /></b>
<br />
<div style="text-align: center;">
<b>EMEĞİN SANATI</b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><br /></b></div>
E-Dergiyi aşağıdaki linkten açıp okuyabilir; issuu.com'a üye olarak bilgisayarınıza indirebilirsiniz:<br />
<br />
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/153._sayi_eme____n_sanati_e-derg__?e=9904523%2F6549368">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/153._sayi_eme____n_sanati_e-derg__?e=9904523%2F6549368</a><br />
<br />
<br />Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-8802286592780052282014-01-01T08:39:00.000-08:002014-01-01T08:39:10.584-08:00EMEĞİN SANATI'NDAN 152. MERHABA/Ocak 2014<br />
<div style="text-align: center;">
<b>EMEĞİN SANATI Aylık Sosyalist Sanat E-Dergisi Yıl:8 Sayı: 152 Ocak 2014</b></div>
<span class="userContent"> <br /><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-crDp3m6FYI0/UsRDnY5EIpI/AAAAAAAAAeg/XiKxxrkBzoI/s1600/E.S.152.+SAYI.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-crDp3m6FYI0/UsRDnY5EIpI/AAAAAAAAAeg/XiKxxrkBzoI/s1600/E.S.152.+SAYI.JPG" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br /> <br /><span class="text_exposed_show"><a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati_e-derg___152._sayi?e=9904523%2F6162984">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati_e-derg___152._sayi?e=9904523%2F6162984</a><br /> <br />TÜM E-DERGİLERE AŞAĞIDAKİ LİNKTEN ULAŞILABİLİR:</span></span><br />
<span class="userContent"><span class="text_exposed_show"><a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi">http://issuu.com/emeginsanati-dergi</a><br /> <br /> Merhaba,</span></span><br />
<div style="text-align: justify;">
Geçen buluşmamızdan bu yana ne sular aktı köprünün altından. Faşist
AKP, halkın, öğrencilerin, gazetecilerin, eğitimcilerin ve sanatçıların
üzerinde baskı fırtınası estirmeye devam ederken, kendi içlerindeki
yolsuzluk fırtınalarıyla epey sarsıldılar..</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Cemaat eliyle
koparılan fırtına karşısında iktidar, arsızlık ve yüzsüzlük zırhına
bürünü-verdiler. Nasreddin Hoca’nin dediği gibi, “Hırsızın hiç mi suçu
yok?” sorunun yanıtları havada kaldı. Yolsuzluk operasyonun boyutlarını
elbette yazılı ve sözlü basından izliyorsunuz. Biliyoruz ki, adı
cumhuriyet olan, ama gerçekte, faşist zorbalık olan düzenlerin
dayandıkları kaynaklar “aşağıda cehalet, yukarıda hırs”tır.” </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu konuya ait değinmemizi Ali Suavi’nin şu sözleriyle bitirelim: </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
“Ey adalet isteyenler! Sümüklü böcek gibi başınızı saklayarak gezmek
isterseniz, hiçbir zaman zalimler size baş çıkartmayacaktır.”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu koşullar içinde, gereksindiğimiz sanat, gerçekliği yansıtırken, onu
etkileyen ve değiştiren, geniş halk kitlelerinin yaşam koşullarını
düzeltmeyi amaç edinen bir sanattır. Hâlâ sanatla politikanın bir arada
olmasından ürperenlerin istediği karanlık, kapalı, içbükey sanat; bu
zulüm ve vurgun düzenine müdahale etmek yerine seyirci kalmayı tercih
eden küçük burjuvaların sanatıdır. Rahat, tehlikesiz ortamlarda en önde
görürsünüz onları; ama sıra halkla birlikte barikatlerde dövüşmeye
gelince, sıcak ve konforlu atölye ve ofislerinde eylemi dışardan
seyretmeyi tercih ederler....</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gerçek sanatçı; insancı olacak,
savaşçı olacak, halkların büyük mutluluğu içindeki o kendi sıcak duygu
ve mutluluğunu dile getirecek, konuşamayanlar adına konuşa-cak, ve hep
saygılı kalacağı kişioğlunun o evrensel özünü yansıtacaktır kendi özü
aracılığıyla... Bir anlamda, insanların top-lumsal ve özsel
duyarlıklarını keskinleş-tirecektir...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sanat her zaman
özgürlüğe çıkıştır; baskı ile doğabilecek bir dehşetten, bir
umutsuzluktan; bir kinden, bir aşktan kurtulmaktır. Aslında anlatmak
istediğimiz, sanatçının salt tanıklığı değildir, sanatçı yaşadığı çağın
bilincidir de...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bizim karşısında olduğumuz sanatı Turgay Ulu arkadaşın saptamasıyla belirtelim:</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
“Sermaye sisteminin oluşturduğu estetik ölçek içinde yer alan
sanatçılar; sorunlu, bunalımlı, hastalıklı, aşksız, tutkusuz, idealsiz,
bireyci, zavallı, açgözlü insan tipi yetiştiren bir kültürel zeminin
oluşmasını sağlamaktadırlar.”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu oluşumu önleme konusunda sorumluluğumuzu da yine Turgay Ulu’nun saptamasıyla verelim:</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
“Israrlı, süreklileşmiş ve güven veren bir kültür-sanat faaliyeti
zamanla ökçek olarak kabul edilen bir mevziiye dönüşebilir. Başka türlü
sermaye sisteminin oluşturduğu estetik ölçek kırılıp aşılamaz.”</div>
<br /> <br /> <br /> <br /> A. KARABAĞ:Kürtçe’den Türkçe’ye Aforizmalar <br /> A. UĞUR OLGAR:Ayakkabı Kutusu İçin Üçlükler <br /> ADNAN DURMAZ: Kerpici Kanla Karılı Hayat Ey...<br /> ASIM GÖNEN: Çalınmış Gülücükler Enkazı <br /> BASRİ EĞİLMEZ:Devrimci Sanat(Çın)In Komünist Sanata Dönüşmesinde ML Eleştiri<br /> BEKİR KOÇAK:Yalnızlığa Prangalı Sessizlikler<br /> ERCAN CENGİZ:Solmayan Resim/Enişüri <br /> ERDEN ERDEMER:Adliye Kâbusları<br /> HALDUN HAKMAN:Tarih Bilinci<br /> HAMZA İNCE: Akşam Olunca.....<br /> İRFAN SARİ:Aşk Bizi Değiştirdi<br /> MURAT ÖZGÖL:Tamara<br /> MUSA SU:Pompei'de Son Gece<br /> NECMETTİN YALÇINKAYA: Mendil Sen Kokuyordu… <br /> NECİP TIRPAN:Toplanın, Vaktidir<br /> NİSA LEYLA:Uzay Ve Ben<br /> ÖZER GENÇ:Güney<br /> TAN DOĞAN:Oğlum<br /> TURGAY ULU:Würzburg — Berlin Mülteci / Göçmen Yürüyüşünden Tanıklıklar-XXII<br /> YAVUZ AKÖZEL:Franz Kafka<br /> ALİ ZİYA ÇAMUR:Emeğin Sanatı’ndan 152. MerhabaEmeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-36667564586454714572013-12-03T07:41:00.000-08:002013-12-03T07:41:31.509-08:00EMEĞİN SANATI!NDAN 151. MERHABA<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<b><u>EMEĞİN SANATI E-DERGİ 8. YAŞINA GİRERKEN 01.12.2013 TARİHLİ 151. SAYI YAYINDA:</u></b><br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://1.bp.blogspot.com/-r6YMoc5h8FE/Up3h6pobvjI/AAAAAAAAAdo/Y6JsS0YnQS8/s1600/emsan151-KAPAK.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://1.bp.blogspot.com/-r6YMoc5h8FE/Up3h6pobvjI/AAAAAAAAAdo/Y6JsS0YnQS8/s1600/emsan151-KAPAK.JPG" height="400" width="296" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati-151.docx?e=9904523%2F5842060">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati-151.docx?e=9904523%2F5842060</a><br />
<br />
<br />
Emeğin Sanatı, sizlerin katklı ve desteğiyle 8. yaşiına girdi. 151 sayıdır sizinle her ayın 1’inde ve 15’inde olmayı sürdürdü.<br />
<br />
Gerek kimi dostlardan gelen dilekler, gerekse zamanı verimli kullanabilmek adına, artık Emeğin Sanatı sizlere yeni formatıyla ayda bir ulaşacak. Bu biraz da kendi açımdan bir gereklilikti...<br />
<br />
Gündeme döndüğümüzde giderek kesifleşen AKP faşizmi, daha önce çekingen durduğu alanlara da elini atmaktan çekinmiyor artık. Bütün bireysel ve genel alanları kendi doldurma çabasında...<br />
<br />
Bu amaçla sürekli manmevra üzerine manevra yapıyor. Karşısında dik durmayı başaran Kürt dinamiğinibn rolünü küçültebilme çabasıyla Kürt ulusunun egemenleri, ve feodalleriyle işbirliği peşinde koşuyor. Bu çabalarını burjuva basını parlatarak vermeyi sürdürüyor.<br />
<br />
Bizim cenahta ise, her ağızdan bir ses çıkmaya devam ediyor ama nedense bu sesleri bir koro düzeninde çıkartmayı başaramadık hâlâ... Kürt dinamiği üzerine Türkiye solunu inşa etmek adına kuırulan HDP’ye kurucularından bile kaygılı eleştiriler yöneliyor. Diğer cenahta sol cephe arayışları öne çıkıyor. Bu “sol cephe” kavramı birliği beceremeyen sol örgüt ler için tek çözüm yolu olarak görünüyor.<br />
<br />
Kimileri de var ki, elini taşın altına koymadan, bir devrimci örgütün sıra neferi olarak mücadeleye katılmak yerine lafazanlık yapmayı tercih ediyorlar.<br />
<br />
Sanat cenahına baktığımızda giderek bir uyanışın sürdüğünü söylemek yalan olmaz. Yükselen faşizme karşı, tüm sanatçılar tek tek ya da b irleşerek bir şeyler yapma, üretme, yaratma çabasında... Eksik olan ise plastik, müzik, tiyatro, edebiyat vb. sanatçıların birlikte gür bür koro oluşturamaması. Bizim amacımız ve sürekli işleyeceğimiz en önemli konu, bu cılız seslerimizi faşizme karşı gür bir koroda bir araya getirebilmek... Elbette bu çaba, bizim boyutlarımız aşsa da, belki diklkatleri çekebilir, çekebilmeli de...<br />
<br />
Dört yıl önce yitirdiğimiz ÜNSAL OSKAY bir yazısında şiöyle diyordu: “Sanatın başkaldırıcılığı, her zaman bir azınlığın işi olmuştur. Belki çok inatçı, kendisini sistemin boyunduruğuna koşarken çok daha derinden acı duyan az sayıdaki insanın işi.”<br />
<br />
Artık daha çok sanatçının sanatın başkaldıran gücünün kullanabilmesinin zamanıdır. Sergiler kapatılırken, sanat yapıtları sansürlenirken bu bir gerekliliktir artık, gereklilikten de öte...<br />
<br />
<br />
EMEĞİN SANATI E-DERGİNİN BU SAYISINDA YER ALAN ŞAİR VE YAZARLAR VE ESERLERİ<br />
<br />
ABDULLAH KARABAĞ: Kürtçe'den Türkçe'ye Savdeyişler<br />
ADNAN DURMAZ: Güz Dökümü<br />
AHMET TAHSİN ÇINAR: Adı Üstünde<br />
BEKİR KOÇAK: Kin Ve Öfke<br />
BÜLENT AYDINEL: Tıraş Olmuş Bir Ölüyle Selamlaşır Mı Bir Kent<br />
CEM EREN: Ethem Sarısülük Anısına...<br />
ERCAN CENGİZ: Patoz<br />
HALDUN HAKMAN: Mevcut İktidarın Şifresi – Kendini Aydın Hissedenlere Açık Mektup...!<br />
HASİBE AYTEN: Tuncel Kurtiz İçin<br />
İSA TEKİN: Anılarımda Solar<br />
LÜTFİYE BOZDAĞ: Madımak Otelinde Yakılan Özgür Düşünce Ve İnsanlık Onurunu “Unutmamak”<br />
MELİH COŞKUN: Kış Geçmeden Yeşermez Bahar<br />
NİSA LEYLA: Şairler Akrabam Olur<br />
NECİP TIRPAN:Özlem<br />
ÖZER GENÇ: De Hali<br />
TAN DOĞAN: Dizelerin Dili<br />
VEDAT KOPARAN: Sağılım<br />
YAŞAR DOĞAN: Ah Tvisti<br />
ALİ ZİYA ÇAMUR:Emeğin Sanatı’ndan 151. Merhaba<br />
<br />
<br />
EMEĞİN SANATI E-DERGİ'yi aşağıdaki adreste okuyabilirsiniz:<br />
<a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati-151.docx?e=9904523%2F5842060">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati-151.docx?e=9904523%2F5842060</a>Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-38974702712930545652013-11-15T01:00:00.000-08:002013-11-15T12:08:49.391-08:00EMEĞİN SANATI'NDAN 150. MERHABA<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://3.bp.blogspot.com/-XhGN7vSNeuo/UoZ9LLG62NI/AAAAAAAAAdQ/i1M4_BDPUbg/s1600/EME%C4%9E%C4%B0N+SANATI+E-DERG%C4%B0+150.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="http://3.bp.blogspot.com/-XhGN7vSNeuo/UoZ9LLG62NI/AAAAAAAAAdQ/i1M4_BDPUbg/s1600/EME%C4%9E%C4%B0N+SANATI+E-DERG%C4%B0+150.JPG" height="400" width="301" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: center;">
<strong> 8. YILDA 150. SAYIDA YENİ BİR EMEĞİN SANATI </strong><br />
<strong><br /></strong>
<strong><br /></strong></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: large;"><a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati_e-derg___150._sayi._a53b8006674dc6?e=9904523/5641948">http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati_e-derg___150._sayi._a53b8006674dc6?e=9904523/5641948</a></span></div>
<br />
<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;">Merhaba dostlar,</span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;">150. sayıya, 8. Yıla girerken Emeğin Sanatı E-Dergi öz olarak aynı kalsa da biçimsel olarak yeni bir arayışla issuu.com üzerinden klasik dergi bütünlüğünde yayınına devam ediyor. </span></span><br />
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><br /></span></span>
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;">ARTIK EMEĞİN SANATI E-DERGİNİN YENİ ADRESİ BURASIDIR: </span></span><br />
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><br /></span></span>
<span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif; font-size: 14px;"><a href="http://issuu.com/emeginsanati-dergi">http://issuu.com/emeginsanati-dergi</a></span><br />
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;">Artık 15 Günlük periyotla değil aylık periyotla yeni dönem yayın hayatına başlıyor Emeğin Sanatı. Bu yeni dönüşüm, daha dolu ve daha güçlü bir e-dergi çıkarma çabasının sonucudur. </span></span><br />
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;">Geçen sayımızın sunu yazısında Adnan Durmaz arkadaşın bizi uyaran, ufkumuzu açan şu sözleri, bizi daha özgün ve ses veren bir dergi oluşturmaya yönlendirdi:</span></span><br />
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;">“Emeğin Sanatı dergisi olarak, her sayıda yabancı bir yazar ya da şairin paylaşılmasını öneriyorum. Hatta kimi zaman, ek bir dosya olarak Lorca, Neruda, Ritsos, Aragon, Mayakovski gibi ozanların daha geniş yer alması gerektiğini düşünüyorum. Doğal olarak, bunu burada yazan arkadaşlar yapacak, Bir Mayakovski incelemek ve kaleme almak, bir şaire çok şey kazandıracaktır. Beş dakikada yazılmış bir şiiri göndermek, işin kolayına kaçmak değil mi biraz da. Emeğin Sanatı olarak, bilgi birikimi olan arkadaşlar belli konularda, örneğin sosyalist resim, sosyalist mimari, müzik vb konularda yazı yazabilirler diye düşünüyorum. Kesinlikle de bu yapılmalıdır. “</span></span><br />
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;">Emeğin Sanatı E-Dergi, bugüne dek tutarlı tavrını ve içerikteki özeni sürdürecektir. Şimdi, Emeğin Sanatı dostlarına daha çok çaba düşmektedir... Katılımcı şair-yazar dostlarımız, Yazı, çeviri, şiir, öykü, araştırma ve incelemeleriyle dergiyi eskisinden daha güçlü sürdürmelidirler. Derginin çıkışında övgü sözleri değil –hakkınca- eleştiriler görmek istiyoruz.</span></span><br />
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;">Daha nitelikli bir Emeğin Sanatı’nı ancak el birliğiyle başarabileceğiz.</span></span><br />
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><br /></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: right;">
EMEĞİN SANATI</div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
ADNAN DURMAZ: Aşk ve Şiddet (Deneme)</div>
<div style="text-align: justify;">
ALİ ZİYA ÇAMUR: Omuzlarımızda Sımsıcak Umut (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
BEKİR KOÇAK: Müşkülü Yenmek Zor (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
BÜLENT AYDINEL: Gözlerinin Meşru Bakışlarında Tanımla Beni (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
ERCAN CENGİZ: Soruyorlar (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
HAKAN KAYA:Onurdur (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
İRFAN SARİ:Günaydın Perperin (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
MURAT ÖZGÖL: Hasretin Van Olur (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
NECİP TIRPAN: Şiir/Şair (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
NECMETTİN YALCINKAYA: Bir İnci Tanesi Üşüdü (Öykü)</div>
<div style="text-align: justify;">
NİSA LEYLA: Bir Bakarım (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
TAN DOĞAN:Akdeniz Yolcusu (Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
TURGAY ULU: Würzburg–Berlin Mülteci/Göçmen Yürüyüşünden Tanıklıklar-21 (Yazı/Şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
</div>
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-41287884657476681002013-10-31T13:39:00.000-07:002013-10-31T13:39:00.084-07:00EMEĞİN SANATI'NDAN 149. MERHABA!<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div align="center">
<br class="Apple-interchange-newline" />
<img _cke_saved_src="http://imageshack.us/a/img203/6531/3myz.png" alt="" src="http://imageshack.us/a/img203/6531/3myz.png" style="height: 338px; width: 517px;" /></div>
<div align="center">
<br /></div>
<div align="center">
<br /></div>
<strong>Emeğin Sanatı İçin, Emeğin Sanatçılarına Öneriler:</strong><br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kolay değil, 1Aralık 2006‘dan bu yana internet üzerinden bir sanat dergisi çıkarmak. Aradan yıllar geçti. Bu bakışla uzun soluklu Sosyalist bir sanat dergisi olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Birçok insanın yazıları yer aldı Emeğin Sanatı Dergisinde. Başka sitelerde kıvılcımlanarak alevlendi, iletişim olanağının arttığı sitelerde büyüme çabası verdi. Geriye dönük olarak, kendimizle hesaplaşmak, devrimci diyalektiğin olmazsa olmazıdır doğal olarak. Devrimci Sanat, zor olan yollarlı seçenlerin sanatıdır; popülarite peşinde koşmak gibi bir niyeti olmaz. Oysa aynı zamanda daha geniş kitlelere ulaşmak gibi bir amacı daima vardır. Bizim her zaman eleştirdiğimiz, ahbapçavuş ilişkileriyle ortaya çıkan ve ağızlarından “devrim”, “sosyalizm”, “aykırılık”,”muhaliflik” gibi söylemler düşmeyen; işin aslında küçükburjuva duyarlılıklarının ürünlerini pohpohlayarak tatmin olan grupçu, sen-ben-bizimoğlan üçlemindeki dergiler ancak bir süre ayakta kalabilir. Sözümona, o dergilerin geçmişten bu yana tepelerinde oturan bir allame-i cihan vardır: o her şeyi bilir, başkalarının üzerine bir çırpıda çizgi çekebilir veya beş para etmez karalamaları ön plana çıkartabilir. Demek oluyor ki, eleştiri kavramı çok önemlidir bizim için. Birbirinin eksiğini yanlışını göstermek önemlidir. İnternetle birlikte ortaya çıkmış, zaman zaman hepimizin içine düştüğü YORUM adı verilen şey, eleştiri değildir. Bilindiği gibi eleştiri de şiir gibi, roman gibi bir yazın türüdür ve çok önemlidir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sosyalist Gerçekçi sanatçı putlara karşı savaşmak zorundadır. Bu da ancak bilgi birikimiyle olanaklı bir durum... Çağını devrimci bakışla tahlil edebilecek bilgi birikimi, bunun yanı sıra yazın dediğimiz yazma sanatını geçmişten bu güne, ulusaldan evrensele bilmek zorundadır. Sözcük labirentleri kurmak değildir şiir; kitlelere duyguları aktarmak zorundadır, kimsenin anlamadığı bulmacalar yazarak kendini bir şey sanmak da değildir. Devrimci sanatçı her türlü iletişim aracıyla kitlelere sanatçı diye yutturulan ünlü(!) zatlardan daha iyi bilenmiş bir kaleme sahip olmalıdır. Bu bakımdan, başkalarıyla yarışmaz, bütün çabası, kendi özgün sesini yaratarak kendini sürekli aşmak olmalıdır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İnternet ortamında aklına esenin şiir diye yazdığı sayısız saçmalık ve bu saçmalıklara alkış tutan sayısız şakşakçı varken, bizim anlayışımız, çalakalem yazılmış ürünleri dergiye iletmekten çok, gerçekten yapabileceğimizin en iyisini yapmak, olmalıdır. Daha geniş kitlelere ulaşmaksa, ancak, bu dergiyle bağı olan dostların, feysbuk, tvitır ve e mail listeleriyle her sayıyı paylaşmaları ilk aklıma gelen öneri olmaktadır. Bizim gibi düşünen, özgün üretimlerde bulunan ancak bizden haberi olmayan kalemlere rastlayınca onlara dergimizi önermek olmalıdır. Tamamen kişisel görüşüm şudur ki, kalitesiz, yüz sayfadansa kaliteli iki sayfa dergi olmak evladır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Emeğin Sanatı dergisi olarak, her sayıda yabancı bir yazar ya da şairin paylaşılmasını öneriyorum. Hatta kimi zaman, ek bir dosya olarak Lorca, Neruda, Ritsos, Aragon, Mayakovski gibi ozanların daha geniş yer alması gerektiğini düşünüyorum. Doğal olarak, bunu burada yazan arkadaşlar yapacak, Bir Mayakovski incelemek ve kaleme almak, bir şaire çok şey kazandıracaktır. Beş dakikada yazılmış bir şiiri göndermek, işin kolayına kaçmak değil mi biraz da. Emeğin Sanatı olarak, bilgi birikimi olan arkadaşlar belli konularda, örneğin sosyalist resim, sosyalist mimari, müzik vb konularda yazı yazabilirler diye düşünüyorum. Kesinlikle de bu yapılmalıdır. Derginin bakış açısı nettir; Bu bakımdan eleştirilmeyecek şair de şiir de yoktur, eleştiri, ne yerle bir etmek, ne de göklere çıkarmak... Ancak, devrimci sanatın asıl işlevi, egemen ideolojinin ipliğini pazara çıkartmak; ancak bunu yaparken slogana ve söz kuruluğuna düşmemektir. Burada kastettiğim, tabii ki, , burjuva sanatının ve sanatçılarının ipliğinin pazara çıkartılması… Emeğin sanatı uzun soluklu oluşunu Ali Ziya Dostumuza borçlu, ancak kendisine yardımcı olmak gerekiyor. Popülarite peşinde koşan ve bizim dünyaya bakışımıza uzak, her yerde kendini yazarak, bir yere varacağını sanan insanlarla dolu bu internet ortamında, bu tür insanların, şiir atölyelerinde (!),ordövr tabaklı şiir gecelerinde şiiri meze yapanların bu sayfalarda yer almaması gerekiyor... Arkadaşlarımızdan birileri de arada sırada aramızdan değer bulunacak dostlarla şiir üzerine, sanat üzerine söyleşi yaparak katkıda bulunmalıdır. Bütün bunları tek bir insandan ya da bir kaç insandan beklemek olmaz tabii ki...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sizlere, Emeğin Sanatı 148. sayının başındaki sunum ve "Bu Sayının Savsözü" bölümlerini mutlaka okumanızı da öneririm.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Emeğin Sanatı Oluşumunun başından bu yana içinde olmuş birisi olarak, Bizim bir özelliğimiz de birbirimizi tanımamamız. Bu yanıyla, aklıma Nazım’ın o dizeleri geliyor hep; sözlerimi o dizelerle tamamlıyorum. Sevgi ve dostlukla…</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
( ...)<br />
<strong>Dostlar ki bir kere bile selamlaşmadık.<br />
aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz.<br />
Benim kuvvetim,<br />
bu büyük dünyada yalnız olmayışımdır.<br />
Dünya ve insanları, yüreğimde sır,<br />
ilmimde muamma değildir.<br />
Büyük kavgada<br />
açık ve endişesiz<br />
girdim safıma.</strong><br />
<br />
<div align="center">
<strong><br /></strong></div>
<div align="center">
<strong><span style="font-size: large;">ADNAN DURMAZ</span></strong></div>
<div align="center">
<br /></div>
<div align="center">
<br /></div>
<div align="center">
<br /></div>
<div align="center">
<span style="font-family: 'comic sans ms', cursive;"><span style="font-size: x-large;"><strong>BU SAYININ SAVSÖZÜ</strong></span></span></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: 'comic sans ms', cursive;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>"Şiir, çok genel anlamda, dağınık duran somut gerçekliğin soyutlanarak denetlenmiş bir somut gerçekliğe dönüştürülmesi işi ise, bu işi yapan şairin de, etkin ve dönüştürücü bir güce sahip olduğunu söylemek hiç de yanlış olmaz. O zaman kendisinde böyle bir güç taşıyan şairin; sıkıcılığından, ucuzluğundan, kısırlığından yakınarak, gündelik yaşamdan uzaklaşmasının, gözünü uzaya çevirerek, biricik dayanağı olan teleskopuna (şiirine) sığınıp şu ayrıntılar çağında hâlâ Galileo’lik yapmasının anlamı var mı?</em></strong></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: 'comic sans ms', cursive;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>Etkin ve dönüştürücü bir güce sahip olan şairin, kendisini gündelik yaşamın akışına bırakması edilgen bir davranış olarak kendisine ne denli ters düşen davranışsa, gündelik yaşamı yadsıyarak, psikiyatrik bir vak’a durumuna düşmesi de kendisine ters düşen bir davranıştır. Öyleyse şairin şu kirli havada soluk alabilmesi için etkin ve dönüştürücü gücünü sonuna değin kullanarak şunu yapması gerekir:Yaşamak istediğine, yaşadığının içersinde ulaşmak.</em></strong></span></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: 'comic sans ms', cursive;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>Kültür insanlığın bir birikimi olduğuna ve tarihi de insanlar yaptığına göre, her şey (yaşanılmak istenen de dahil) yaşananın içersinde saklıdır.” </em></strong><strong>SALİH BOLAT</strong>(Duygusal Düşünceler, Gendaş Yay. 200) </span></span></div>
<br />
<div align="center">
<br /></div>
<div align="center">
<strong><span style="font-size: large;">YAŞAM VE SANATTA</span></strong></div>
<div align="center">
<strong><span style="font-size: x-large;">15 GÜNÜN İZDÜŞÜMÜ</span></strong></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>EDEBİYATIMIZIN TİTİZ EMEKÇİSİ TUNCER UÇAROL ÖLDÜ...</em></strong></span></span></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://www.genel-is.org.tr/haberresim/1453.jpg" alt="" src="http://www.genel-is.org.tr/haberresim/1453.jpg" style="float: left; height: 182px; width: 248px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
Uzun süredir hastalıkla boğuşan eleştirmen, yazar Tuncer Uçarol, 26 Ekim’de hayatını kaybetti. Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülü’nün dağıtımına on yıldır emek vermiş bir yazar olan Tuncer Uçarol'un son kitap çalışması, "İşçi Edebiyatı" yarışma yazılarından seçip hazırladığı "Sonu Mutlu Biten İşçi Öyküleri" olmuştu. Uçarol, ayrıca Genel-İş Sendikası’nın katkılarıyla, Kadın İşçiler, Çocuk İşçiler, Hüzün Dolu İşçi Öyküleri gibi, işçilerin yaşamını anlatan öykü kitapları hazırlamıştı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Tuncer Uçarol, 1941 yılında Adana’da doğdu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesini 1964 yılında bitiren Uçarol, Ticaret Bakanlığında maliye müfettişi olarak çalıştı. “Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülleri”nin kurumsallaşmasında büyük emeği olan Uçarol, Dil Derneği Çağdaş Türk Dili dergisi yazı kurulunda görev aldı. Birçok dergide, özellikle de şiir üzerine günce/eleştiri yazdı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Attila Aşut, Uçarolu’nu ölümüne dair yayınlanan mesajında şunları ifade etti: “<em>Tuncer Uçarol'un ölümüyle, Abdullah Baştürk İşçi Edebiyatı Ödülü de öksüz kaldı. Tam on yıldır büyük emek vermişti bu ödülü yaşatmak için. Orhan Kemal'in Adanalı hemşerisi olarak, günümüzde unutulmaya yüz tutmuş "emek" kavramını yeniden yazınımızın gündemine sokmuştu. Salt bu hizmeti bile Tuncer Uçarol'u, has edebiyatçıların gözünde değerli kılmaya yeter</em>.”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yazarın hayatını kaybetmesi üzerine Genel-İş Genel Yönetim Kurulu adına yapılan açıklamadaysa şunlar ifade edildi: “<em>İşçi sınıfı üzerindeki baskı ve sömürünün giderek arttığı bir dönemde ‘işçi edebiyatı’ aracılığıyla işçi sınıfı mücadelesine güç veren bu özel insanı elbette işçi sınıfı da şükranla daima anacaktır. </em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em><br /></em></div>
<div style="text-align: justify;">
<em>Aydın ve emekçi kişiliğine büyük değer verdiğimiz bu güzel yoldaşımızın anısı önünde saygıyla eğiliyor, başta Sevgili Eşi Aytül Uçarol olmak üzere ailesine; dost ve arkadaşlarına; edebiyat dünyasına başsağlığı diliyoruz.</em>”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
1969 yılında emekliye ayrıldıktan sonra kendini tümüyle yazıya adamış, özellikle yazın eleştirmenliği alanında yetkinleşmişti… Deneme ağırlıklı yazılar yazmayı severdi. Kendine özgü bir “günce” türü yaratmıştı. “Günce Eleştiri” olarak nitelendiriyordu yazdıklarını. “Denemesel Eleştiriler” ve “İncelemesel Eleştiriler” de, eleştiri yazıları için yeğlediği tanımlamalardı… Ayrıntı ustasıydı. “Müfettişlik” mesleğinin kazandırdığı sıkıdüzen ve titizlik açıkça görülürdü yazılarında. Yine bu alışkanlıkla, sayısal verileri de sıklıkla kullanırdı yazın incelemelerinde. Nasıl da sabırla, sevgiyle, ama serinkanlılıkla irdelerdi çok katmanlı dizeleri! İncelemelerinde eleştirel bir yöntem izlerdi. Ele aldığı sorunları enine boyuna didikler; beğenmediği, yanlış bulduğu şeyleri incelikle ama açıklıkla belirtirdi. “Aykırı düşüncelerle, tersinlemelerle yazmayı da severim” demişti bir söyleşisinde. Titiz çalışmak, konulara eleştirel yaklaşmak ve de dilde özenli olmak, Tuncer’le ortak özelliğimizdi…</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çok iyi bir dergi izleyicisiydi. Türkiye’nin dört bir yanında yayımlanan irili ufaklı kültür-sanat dergilerinin çetelesini tutar, bu yayınların künyelerine ve içeriklerine göre dökümünü çıkarırdı. Zengin bir dergi koleksiyonu vardı. Elindeki fazla sayıları zaman zaman bana aktarırdı. Düşünsel paylaşımlarımızı da sıklıkla sürdürürdük. Yazılarımı okuduğunda ya telefon açar ya da ileti gönderir, görüşünü aktarırdı.</div>
<div style="text-align: justify;">
Şiirle yatıp kalkan bir eleştirmendi. Saat saat, dakika dakika tutardı okuduğu şiirlerin günlüklerini. Şiirin tutanakçısıydı o! İşini aşkla yapardı! Ama hepsinin ötesinde candı, insandı o!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Saygındı, saygılıydı, içtendi, sevgi doluydu. Bürokrasiden gelmiş olmasına karşın klasik bürokrat soğukluğu, üsttenciliği yoktu onda. Her daim gülerdi yüzü. Onu hep gülümseyen aydınlık yüzüyle anımsayacağız</div>
<br />
<br />
<div align="center">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><strong><em>NÂZIM HİKMET'İN BİLİNMEYEN İKİ ŞİİRİ BULUNDU</em></strong></span></span></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://t24.com.tr/media/editorials/fotoğraf(6).JPG" alt="" src="http://t24.com.tr/media/editorials/foto%C4%9Fraf(6).JPG" style="float: right; height: 470px; width: 283px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
"Nâzım Hikmet uzmanı" M. Melih Güneş tarafından Nazım Hikmet’in iki şiiri daha bulundu. Asıl mesleği mimarlık olan M. Melih Güneş, Nâzım'ın eşi Vera Tulyakova ve onun kızı Anna Stepanova ile güçlü bir dostluk kurdu. Ve bu dostluğu, Nâzım'ın yaratıcı mirasının adım adım açılmasına, kültürel servetimize katılmasına başarıyla dönüştürdü. Nâzım Hikmet’in Türkçe'de yayımlanmamış ve/veya yitik sanılan eserlerinin bulunması ve yayımlanması, onunen değerli çabalarından.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ankara'da, Bilkent Üniversitesi Türk Edebiyatı Merkezi'nin büyük şairin 50. ölüm yıldönümü dolayısıyla düzenlediği “Vatan, Dünya ve İnsanlık Şairi Nâzım Hikmet'in Türk ve Dünya Edebiyatındaki Yeri” başlıklı uluslararası sempozyumda Melih Güneş, Nâzım'ın başka eserlerinin yanı sıra, biri kayıp, öteki unutulmuş olan iki şiirini okudu:</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İlk şiir ilk Türkçe ve Azeri dilindeki kitaplarda ve bazı çevirilerde olmasına karşın, toplu eserlere girememiştir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sana fevkalâde mühim</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>bir fikir söyliyeyim:</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Yerine göre değişiyor insanın huyu.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Ben burada dehşetli seviyorum</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Kapımın sürgüsünü açıp</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>duvarlarımı yıkan uykuyu.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sanki bir dost elinin itişiyle</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>-hani o beylik benzetişiyle-</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>girer gibi rahat</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>ılık bir suya</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>bırakıyorum kendimi uykuya.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Rüyalarım mükemmel:</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Hep dışardayım.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Kâinat güneşli, kâinat güzel.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Rüyalarımda daha bir kerre bile hapis olmadım,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>bir kerre bile dağdan?</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>yuvarlanmadım uçuruma.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>“Uyanışların korkunç oluyor ama”</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>diyeceksin.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Hayır, karıcığım,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>rüyanın payını rüyaya verecek kadar</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>cesaretim var.</em></strong></span></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
2. şiir, “Henri Martin'in Sesi”. Şiir kayıp. Yani Türkçesi yok. Lev Oşanin'in çevirisiyle Rusçası 21 Ağustos 1951 yılında bir Sovyet gazetesinde (Literaturnaya Gazeta, yani Edebiyat Gazetesi) yayımlanmış. M. Melih Güneş, Vera Tulyakova Hikmet Arşivi’ndeki 60 yıllık gazete küpürleri arasında rastlamış şiire. Nâzım'ın Dünya Gençler ve Öğrenciler Festivali’ne katılmak üzere Berlin’e yaptığı ziyarette, Fransa ve destekçilerinin, Vietnam ve destekçilerine karşı savaş açtığı Birinci Hindiçini Savaşı kahramanlarından, o yıllarda tutuklu bulunan ve Picasso, Sartre gibi isimlerin de destek verdiği Henri Martin için yazdığı bir şiir bu. Melih Güneş'in "anlamsal çevirisi" ile sunuyoruz:</div>
<br />
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>HENRİ MARTİN’İN SESİ</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sen buradasın Henri Martin</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Türkülerle ve bayraklarla karşıladık seni</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Arkamızda bütün Berlin</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Türkülerimiz gençliğin türküsüydü</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>yaşamın türküsü</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>barışın türküsü</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>alnına çizgi, saçına ak düşmemişlerin türküsü.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Güvercinler havalandı bayraklarımızın gösterdiği yoldan gökyüzüne.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sen önümüzdeydin, yakışıklı ve yürekli,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Deniz gibiydin, deniz misali güneşin ışıltısında</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Bizse kıyıydık, dağlardık,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>fırtınalı ve güçlü bir rüzgâr gibi haykıran</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>sesinle gürleyen bir ormandık.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Konuştun bizimle.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Biliriz sesini biz senin.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Yüzünü bildiğimiz gibi en yakın dostumuzun,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>biliriz sesini Henri Martin.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sesin dedi ki bize:</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>“Fırsat vermeyin kardeşlerimizi öldürmelerine,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Çekip çıkarın onları hapisane duvarlarından”</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Biliriz sesini biz senin kardeşim,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>O ses...</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>O ses öyle bir şeydi ki...</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>ölüm hakimlerinin yüzüne inen bir tokat gibiydi.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Ve hükümden sonra sevdalın senin</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>bir tüy gibi narin,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>başladı ağlamaya.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Senin erkekçe sesin</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>okşadı onu şefkatli bir sitemle</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>süngülerin arasından,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>demirden çember örmüş olan süngülerin...</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Dedi ki sesin senin:</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>“Tut gözyaşlarını asker karısı</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>gösterme düşmana”</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Biliriz sesini biz senin Henri Martin.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Biz ki doğruya kulak verenlerdeniz</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>biz ki hakkımız var sevdalanmaya, çocuklar doğurmaya, yaşlanmaya,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>huzurlu bir ihtiyarlığa,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>yanıbaşımızda oynayan torunlarla...</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Biz ki, ne öldürmek ne öldürülmek isteriz</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Biliriz sesini biz senin Henri Martin, avcumuzun içi gibi.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sen buradaydın Henri Martin,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>burada, Berlin’de, herkesin gözü önünde.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Ağustos’un beşinde bu bin dokuz yüz elli bir yılının.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Biz siyahı, sarısı, beyazı, yüz dört ülkeden delikanlı ve kız,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>dinmeyen alkışlarla karşıladık seni</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>türküler ve yükselen bayraklarla,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>sana çiçekler sunduk.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Ve iki kat daha fazla sevdik biz Fransa’yı</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>anaların nice bahadırlar doğurduğu</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>senin gibi...</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>NAZIM HİKMET</strong></span></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<strong style="font-family: verdana, geneva, sans-serif; font-size: 14px;"><em>VAHİTTİN BOZGEYİK 2013 4’NCÜ ŞİİR ÖDÜLÜ...</em></strong></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://www.haberler.com/haber-resimleri/658/2012-vahittin-bozgeyik-siir-odulu-3513658_8409_o.jpg" alt="" src="http://www.haberler.com/haber-resimleri/658/2012-vahittin-bozgeyik-siir-odulu-3513658_8409_o.jpg" style="float: left; height: 351px; width: 280px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
Gaziantepli Şair Vahittin Bozgeyik anısına, arkadaşları tarafından ölümünden bu yana her yıl düzenlenen şiir yarışması bazı nedenlerle 2013 yılında zamanında yapılamamıştı. Her yıl 1 Nisanda dağıtılan ödüllerin sıralacında 2013 yılının boş kalmaması amacıyla yarışmaların 4’ncüsü gecikmeli de olsa düzenlenmiştir. Kazananlar, 2014, 5. Vahittin Bozgeyik ödülü kazananlarıyla birlikte 1 Nisan 2014’te onurlandırılacaklar.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yarışmaya katılmak isteyenler, şiirini e-posta ile “sair bozgeyikdostlari@mynet.com” adresine yollayabilecekler. Yarışmanın son başvuru tarihi 1 Aralık 2013’tür. Yarışmacılar yarışmaya tek şiirle katılabilecektir. Şiirler serbest tarzda yazılmış olacaktır. Yaş sınırı yoktur, konu serbesttir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gönderilen şiirlerde kişinin adı, soyadı, bir adet fotoğrafı, kısa özgeçmişi ve iletişim bilgileri açık (adres, telefon) olarak belirtilmiş olmalıdır. Yarışma sonuçları 15 Aralık 2013 tarihinde internet ve basın yoluyla duyurulacaktır. Yarışmada, yaşanan bazı sıkıntılar nedeniyle maddi ödül verilemeyecek, kazananlar bröve ile taltif edileceklerdir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu yıl ödül töreni yapılamayacak, 2013 Yılı ödülünü kazananların bröveleri 1 Nisan 2014 tarihinde yapılacak olan 5’inci “Vahittin Bozgeyik 2014 Ödülü Kazananları için düzenlenecek olan töreninde verilecek, törene katılamayan şairlerin bröveleri adreslerine gönderilecektir. İleti adresi: <a _cke_saved_href="mailto:sairvahittinbozgeyik@mynet.com" href="mailto:sairvahittinbozgeyik@mynet.com">sairvahittinbozgeyik@mynet.com</a>, <a _cke_saved_href="mailto:fev27@mynet.com" href="mailto:fev27@mynet.com">fev27@mynet.com</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ödüller birinci, ikinci, üçüncü, 10 mansiyon ve bir de jüri özel ödülü olmak üzere dört kişiye verilecektir. Jüri Özel Ödülü Seçiciler kurulunun ortak kararıyla, aday başvurusu yapılmaksızın saptanacaktır. Seçici Kurul: Tamer Abuşoğlu, Ahmet Ayaz, Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu, Fevzi Günenç, Murat Güreş, Muammer Karadeniz, Süleyman Kılıç, Behiye Köksel, Aktten Köylüoğlu, Hüseyin Toprak, Meral Can Uludağ, Gazi Yıldırım’dan oluşmaktadır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geçmiş yıllarda yapılan Vahittin Bozgeyik Ödülleriyle ilgili bilgiler: Vahittin Bozgeyik 2010, 1’nci Şiir Ödülünde Onur Ödülü Ülkü Tamer’e layık görülmüştü. O yıl birinciliği Rahime Kaya ile Metin Tandoğan, ikinciliği Hülya Ekmekçi ile Erhan Erbil paylaşmıştı, Yarışmada üçüncülük ödülü Başak Tarım ile Aslı Özpolat’a verilmişti. 2011 Yılında düzenlenen 2’nci Vahittin Bozgeyik Ödüllerinde Onur Ödülü Prof. Dr. Erdal Ceyhan’a verilmiş. Birincilik ödülünü Ali Ziya Çamur, ikincilik ödülünü Mustafa Özke, Üçüncülük ödülünü ise M. Bedir Bozkurt almıştı. 2012 Ödülünün Gaziantepli onur Şairi Oğuz Tümbaş olmuştu. Yarışmada birincilik ödülünü Haluk Işık, ikincilik ödülünü Nevin Koçoğlu, üçüncülük ödülünü ise Mazlum Cihangir kazanmıştı. Bu yarışmada Murat Güreş de övgüye değer şairler arasında yer almış bulunuyordu.</div>
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>GEZİ PARKI EYLEMLERİ ÇOK-DİLLİ EDEBİYAT DERGİSİNDE</em></strong></span></span></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://www.demokrathaber.net/images/upload/rosetta_3_kapak.jpg" alt="" src="http://www.demokrathaber.net/images/upload/rosetta_3_kapak.jpg" style="float: right; height: 255px; width: 180px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
Genel yayın yönetmenliğini Volkan Hacıoğlu’nun yaptığı, uluslararası çok-dilli karşılaştırmalı edebiyat dergisi Rosetta World Literatura’nın 3’üncü sayısı özel bir dosya olarak yayımlandı: “Dünya Genelindeki Edebi ve Entelektüel Yansımalarıyla Gezi Parkı Direnişi Özel Sayısı.”</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu sayı, Gezi Parkı eylemlerinin edebi, kültürel, estetik ve felsefi boyutlarını tartışan, irdeleyen, araştıran yazılardan ve şiirlerden oluşan bir sayı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yazıların ve şiirlerin İngilizce ve Türkçe olarak iki dilde yayımlanması hem yerli hem yabancı okurlar için büyük bir avantaj sağlıyor. Bir olaya farklı bir dilden ve dolayısıyla farklı bir kültürden bakmak, o olayın farklı bir perspektiften değerlendirilmesini kolaylaştırıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gezi Parkı eylemlerinin çağdaş ve tarihsel birçok olayla eklemlenmesi, “Rosetta” gibi kültürlerarası köprü oluşturan karşılaştırmalı ve çok-dilli bir dergi açısından önemli rol oynuyor. Rosetta bu “misyon”unu, yeni sayısındaki yazı ve şiirlerde sürdürmeye çalışıyor. (DEMOKRAT HABER)</div>
<br />
<br />
<div align="center">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><strong><em>KÜRT ŞAİR ARJEN ARİ DİYARBAKIR'DA ANILDI</em></strong></span></span></div>
<div align="center">
<br /></div>
<img _cke_saved_src="http://bianet.org/resim/olcekle/42186/490/275" alt="" src="http://bianet.org/resim/olcekle/42186/490/275" style="float: left; height: 163px; width: 290px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
Yaşamını yitirişinin birinci yılında anılan Ari için, 'diliyle Kürt halkına devrim yarattı' denildi …</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kürt Yazarlar Derneği, geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren Kürt Şair Arjen Ari'nin ölüm yıldönümüne ilişkin Cigerxwîn Gençlik, Kültür ve Sanat Merkezi'nde anma etkinliği organize etti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşunun ardından konuşan, Arjen Ari'nin kardeşi Necla Akay Ari, kardeşinin her zaman Kürt halkının yüreğinde yaşayacağını belirterek, Arjen Ari'nin Kürt diline aşık olduğunu söyledi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Akay'ın ardından konuşan Kürt Yazarlar Derneği Başkanı Mehmet Yılmaz da, Arjen Ari'nin yaşamında çok özel bir insan olduğunu ifade ederek, Ari'nin ayrıca çok inatçı olduğunu söyledi. Ari'nin mücadelesiyle Kürt dilini yaşatmaya çalıştığını söyleyen Yılmaz, "Ari, Kürt dilimizin aşığıydı. Toplum içinde merhametliydi. Ari'nin şiirleri bizi bugünlere getirdi" diye konuştu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kürt Yazar Berken Bereh ise, yaşamını yitiren Arjen Ari'yi çok özlediklerini belirterek, "Ari, Kürt halkının direnişini kaleme alan bir şairdir. Kürt halkının içinde ve kendi topraklarında direnişe büyük destekler verdi. Ari her konuşmasında Kürt Şair Cegerxwin'i esas alıyordu. Ben Cegerxwin'in torunuyum diyordu. Eğer Kürt halkı Cegerxwin'i anlarsa onun torunu olur diyordu. Biz yaşamımızda ne kadar özgürlük için yer açarsak, Arjen Ari'nin şiirlerine de açtık" ifadesini kullandı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bereh'in ardından konuşan DTK Daimi Meclis üyesi Osman Özçelik de Ari için, "Ari diliyle, edebiyatıyla Kürt halkına devrim yarattı. Sanatçılar ve şairler bizim için değerlidir. Kürt edebiyatında bir sözlüktürler" dedi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Konuşmanın ardından Kürt Yazar Hogir Berbir, İstanbul'da yaşayan Kürt Yazar Çiya Mazi'nin Arjen Ari'ye yazdığı şiiri okurken Kürt genç yazarlarından, Nuroj Munzur, Rédur Dijle ve Rovjen Rojbin, Arjen Ari'nin şiirlerini okudu. Okunan şiirlerin ardından Arjen Ari'nin "Ramusan mın weşartın lı geliyeki" adlı kitabı dağıtılırken etkinlik kokteyl ile sona erdi. (ANF)</div>
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><em><strong>EMEĞİN SANATI E-YAYINEVİ 45. E-KİTABINI YAYINLADI!..</strong></em></span></span></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://imageshack.us/scaled/large/546/1i8s.jpg" alt="" src="http://imageshack.us/scaled/large/546/1i8s.jpg" height="200" style="float: right;" width="141" /><br />
<div style="text-align: justify;">
Ocak 2012’de internet üzerinden issuu.com aracılığıyla yayına başlayan, şairi ve yazarı gerçek okuruyla buluşturan Emeğin Sanatı E-Yayınevinin yayınladığı kitaplar bir sene içinde on bin okunma oranını aştı. Gerek internetten okuma, gerekse bilgisayarına indirme yoluyla geniş bir okur kitlesini kendine çekti.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
E-Yayınevinin yayınladığı yeni kitaplar: Vildan Sevil-Düşselin Gerçeğinde Gerçeğin Düşselinde(öykü), Abdullah Karabağ-Tartıya Kalan Düşler (Şiir), Özer Genç-Sen Yağmur Ol(şiir), Bülent Aydınel-Her Şiir Bir Aşka Temelli Gelir(şiir)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kitaplara ulaşım adresleri:</div>
<div style="text-align: justify;">
Vildan Sevil - Düşselin Gerçeğinde Gerçeğin Düşselinde:</div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://issuu.com/emeginsanati/docs/d____sel__n__ger__e____nde_ger__e__">http://issuu.com/emeginsanati/docs/d____sel__n__ger__e____nde_ger__e__</a></div>
<div style="text-align: justify;">
Abdullah Karabağ -Tartıya Kalan Düşler:</div>
<div style="text-align: justify;">
http://issuu.com/emeginsanati/docs/tartiyakaland____ler-abdullahkaraba<a href="http://issuu.com/emeginsanati/docs/tartiyakaland____ler-abdullahkaraba">http://issuu.com/emeginsanati/docs/tartiyakaland____ler-abdullahkaraba</a></div>
<div style="text-align: justify;">
Özer Genç -Sen Yağmur Ol:</div>
<div style="text-align: justify;">
http://issuu.com/emeginsanati/docs/sen_ya__murol-__zer_gen__<a href="http://issuu.com/emeginsanati/docs/sen_ya__murol-__zer_gen__">http://issuu.com/emeginsanati/docs/sen_ya__murol-__zer_gen__</a></div>
<div style="text-align: justify;">
Bülent Aydınel - Her Şiir Bir Aşka Temelli Gelir:</div>
<div style="text-align: justify;">
<a href="http://issuu.com/emeginsanati/docs/b_lent_aydinel-her__iir_bir_a_ka_temelli_gelir">http://issuu.com/emeginsanati/docs/b_lent_aydinel-her__iir_bir_a_ka_temelli_gelir</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
10.000 okunma oranını aşan aşağıdaki kitapların da 2. Baskılarını yeniden yayınladı:</div>
<div style="text-align: justify;">
DİPLERİN ZİRVELERE UÇURUMLARDIR YOLU -(2 .Baskı) ADNAN DURMAZ</div>
<div style="text-align: justify;">
ÖFKEYE TUTUNMAK (2. Baskı) -ERCAN CENGİZ</div>
<div style="text-align: justify;">
YILDIZLI GECE KANAMALARI(2. Baskı)- İRFAN SARİ</div>
<div style="text-align: justify;">
GÖLGE BOKSU (2. Baskı) - SERKAN ENGİN</div>
<div style="text-align: justify;">
ARSIZ AKROSTİŞ(2. Baskı) - SERKAN ENGİN</div>
<div style="text-align: justify;">
Emeğin Sanatı E-Yayınevi adresi: issuu.com/emeginsanati<a href="http://issuu.com/emeginsanati">issuu.com/emeginsanati</a></div>
<div style="text-align: justify;">
Emeğin Sanatı E-Yayınevi adresi: <a href="http://emeginsanatie-yayinevi.blogspot.com/">emeginsanatie-yayinevi.blogspot.com</a></div>
<div style="text-align: justify;">
Emeğin Sanatı E-Yayınevi iletişim adresi:<a href="http://emeginsanati@gmail.com/"> emeginsanati@gmail.com</a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div align="center">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><strong><em>12 EYLÜL FAŞİZMİNİN KATLETTİĞİ İLHAN ERDOST,</em></strong></span></span></div>
<div align="center">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><strong><em>FAŞİZME KARŞI DİRENCİMİZDEYAŞIYOR!</em></strong></span></span></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://www.turnusol.biz/images/cust_images/081109040034.gif" alt="" src="http://www.turnusol.biz/images/cust_images/081109040034.gif" style="float: left; height: 175px; width: 220px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
12 Faşizminin aramızdan aldığı değerlerden, yayıncı, yazar İlhan Erdost, aradan geçen 31 yıla karşın unutulmadı hiç. Hep onurla, sevgiyle, hasretle, özlemle anıldı. İlhan ve ağabeyi Muzaffer Erdost’un adını, Türkiye’de az çok devrimci, demokrat, sol literatürle tanışan herkes biliyor. Sol aydınlanmanın oluşumunda, sosyalist klasiklerin yayınlanıp geniş okur kitlesine ulaştırılmasında büyük emeği geçen İlhan Erdost’u, ölümünün 32. yıldönümünde saygıyla anıyoruz</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Düşünceye vurulan kelepçeyle, ortaokul yıllarında, Ankara Merkez Kapalı Cezaevi’ne konulan ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost’un başına gelenler ile tanıştı. Lise eğitiminin ardından Ankara Üniversitesi Hukuk Bölümü’ne girdi. Muzaffer Erdost’un kurduğu Sol Yayınları’nın başına geçen İlhan Erdost, fakültedeki tek dersini yayneviyle yakından ilgilenmekten dolayı veremedi. Ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost 12 Mart 1971 askeri darbesinin hemen ardından tutuklanıp hüküm giyince, Sol ve Onur yayınlarının yönetimini üstlendi. 12 Eylül 1980 sonrası yasak yayın bulundurmak iddiasıyla gözaltına alınan İlhan Erdost, Ankara Mamak Askeri Cezaevi’nde 7 Kasım 1980’de faşist cuntanın işkencecileri tarafından dövülerek katledildi.</div>
<br />
Ağabeyi M. İ. Erdost’un ona yazdığı şiirden:<br />
<br />
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>"İlhan'ı gördüm yaralı</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Gözleri kandan hareli</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Yüzü güllere çevrili</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>İlhan'ın paltosu kanlı</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Alazlanmış tüter canı</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Düşmüş omuzdan kolları</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>İlhan İlhan, İlhan İlhan</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sular çavlan kuşlar pervan</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Gittin mi can gittin mi can"</em></strong></span></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-size: 14px;"><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><strong><em>KAVGANIN VE BİLİNCİN </em></strong><strong><em>DEVRİMCİ</em></strong><strong><em>ŞAİRİ: AYDIN HATİPOĞLU</em></strong></span></span></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://img194.imageshack.us/img194/5592/aydinhatipoglu.jpg" alt="" src="http://img194.imageshack.us/img194/5592/aydinhatipoglu.jpg" style="float: right; height: 169px; width: 205px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
Yaşamı boyunca devrimci şiirin izini süren sosyalist şair Aydın Hatipoğlu’nu 11 Kasım 2010 günü sonsuzluğa uğurlamıştık. Onun şiirleri, kavgamızda pankart olmaya devam ediyor hâlâ…</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Behçet Necatigil’in “Kavganın ve bilincin etkili şiiri” sözleriyle tanımlar Aydın Hatipoğlu’nun şiirini. Hatipoğlu, 1960 Kuşağı şairlerinin ilk habercilerindendir ve şiirleri en erken yayımlananlarındandır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şükran Kurdakul’un yönettiği Yelken dergisinde 1958’de şiirleri yayımlanmaya başladığında henüz 18 yaşında bir lise öğrencisiydi. Ülkenin toplumsal ve siyasal sorunlarından haberli olan bir kuşağın içinden geliyordu. Bu yüzden sosyalist gerçekçi dünya görüşünü benimsedi. Şiirinin ilk döneminde ya da başlangıç döneminde İkinci Yeni izleri görülmekle birlikte Tevfik Fikret’in, 1940 Toplumcu Gerçekçi kuşağının yolunu izlemiştir. Şiirini değerlendirirken “halk duyarlığı, toplumsal çelişkiler, beklenmedik yerlerde beliren duygusal ağırlık, şiirinin en belirgin yanlarıdır” der yazar Eray Canberk ve devam eder:</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
“Şiirde ustalık döneminin ürünü olan “Yalnız Karanfil Sokağı” (Evrensel Basım Yayın, 2003) adlı kitabına bakıyorum: Hatipoğlu’nun şiirlerinde başlangıçta olduğu gibi yine gerçekçilik, toplumsalcılık ve siyasal olaylar var ama bütün bunlar sanki bir şiir süzgecinden geçirilmiş gibi. Şiirleştirmek kolaylığı yerini şiir kılma ustalığına bırakmış. Kitaplarından birinin adı olan “Beynim Yüreğim” onun şiirde gözettiği düşünce ile duygu dengesinin en kısa ve en çarpıcı anlatımıdır bence.”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
1960 Kuşağı içinde, sosyalist şiirdeki gücü üçüncü kitabıyla belirginleşti. İmge örgüsündeki sıkı doku, inançlı bir kararlılık, beklenmedik yerlerde beliren duygusal ağırlık, neyi nasıl, ne ölçüde söyleyeceğini bilişi, tüketmek bilmez yarın umudu, yöresel özellikleri çağdaşlık potasında eritme, anlamı ve sesi şiirin bütününe yayma özellikleri şiirinin en belirgin yanları oldu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kuşaktaşı Sennur Sezer’de onu şu sözlerle anlatıyor: <em><strong>“Aydın Hatipoğlu ise bizim 1960 kuşağı toplumcu şairleri arasında imge örgüsündeki sıkı doku, inançlı bir kararlılık, tükenmek bilmez yarın umudu kadar anlamı ve sesi şiirin bütününe yayma özellikleriyle öne çıkan şiirler yazmayı sürdürdü.”</strong></em></div>
<br />
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>“YAŞAMAK BİZİM HAKKIMIZDIR” şiirinden:</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Dünyayı kucaklıyoruz</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Bilge bir doğanın ırmaklarıdır kollarımız</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Daha küçücükken yüreğim</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Anam daha saçlarımda denerken nefesini</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Yaşamak etle tırnak arasındayken</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Kocaman sevgilerdi tutuşturduğumuz</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Uçurtmalarıonı kuşlarla yarıştıran çocuklarla</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Kanla ve ateşle yoğurduk duyarlığımızı</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Hiçbir zaman ve hiçbir durumda</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Ben demedik</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Ben demedik</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Ben demedik</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Çünkü biz</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Acının hüznün ve kavganın yoldaşları</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Sade sözcüklere sığdırmayı biliriz</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>Yüreklerimizi göğsümüzden taşıran fırtınaları</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>....</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong> AYDIN HATİPOĞLU</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<br />
<div align="center">
<span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>SOSYALİST EDEBİYATIMIZIN ADSIZ ÖNCÜLERİNDEN</em></strong></span></span></div>
<div align="center">
<span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>FAHRİ ERDİNÇ’İ UNUTMAYACAĞIZ!</em></strong></span></span></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://imageshack.com/a/img820/4182/8o83.jpg" alt="" src="http://imageshack.com/a/img820/4182/8o83.jpg" style="float: left; height: 165px; width: 118px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
1940 sosyalist yazarlar kuşağının adı çok öne çıkarılmamış şair ve öykücülerindendir Fahri Erdinç. İnönü faşizminin baskıları karşısında, iki arkadaşıyla birlikte Bulgaristan’a kaçtı. “Kardeş Evi” dediği Bulgaristan’dan yazmayı sürdürdü. 11 Kasım 1986'da Sofya'da öldü.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Erdinç, 1938-39 ders yılında baba mesleğini bırakarak, sınavını kazandığı Ankara Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü'nde öğrenci oldu. Bu bölümde öğretim üyesi olan Sabahattin Ali ile tanıştı. Aynı yıl yazmaya başladığı ilk öykülerinde, onun öğütlerinden çok yararlandı. Orhan Kemal’in 1. olduğu yarışmada 2. oldu. Erdinç, Konservatuardaki katı yönetime ve bazı ayrıcalıklara itirazları yüzünden, biraz da geçim sıkıntılarının zorlamasıyla, öğrenimini bırakmak zorunda kaldı. Yeniden mesleğine döndü. Ama arada yedek subaylığını yaptıktan sonra, 1943'te mesleğinden tamamen ayrıldı. Bir süre yapı yerlerinde (taşeron kâtibi ve puantör olarak) çalıştı. Böylece, daha ilk yazı denemelerinde toplumun tabanındaki insanların yazgısını konu edinen Erdinç, onları köyde, kışlada ve kentte, iş yaşamında yakından tanımış oluyor, gözlem ve izlenimlerini arttırıyordu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
1946'da Ankara'da bir yapı yerinden, sınavını kazandığı devlet radyosuna geçti. Temsil kolunda üç yıl çalıştı. Bu arada Şen Olasın Halep Şehri (İstanbul-1945) adlı şiir kitabından sonra Ankara'da "Seçilmiş Hikâyeler Dergisi" (1948, sayı 8) onun öyküleriyle özel sayı çıkardı. Başkentte ilerici sanatçıların çevresinde görünmesiyle, bazı dergilerde yayınladığı öyküleriyle zamanın faşist çevrelerinin dikkatini çeken Erdinç, 1947'de kendisini devlet başkanına dille hakaret etmiş durumuna düşüren bir çatışma yüzünden tutuklandı ve aklanmayla sonuçlanan yargılaması boyunca cezaevinde kaldı. Ankara cezaevinde yazgılarını konu edindiği insanların kimilerini daha yakından tanıma fırsatını buldu. Bazı komünistlerle de ilk önce burada ilişki kurdu. Cezaevinden çıktıktan sonra da Erdinç dirlik bulamadı. 1948'de çok sevdiği Sabahattin Ali'nin Bulgaristan sınırında öldürülmesi Erdinç'i büyük acılara boğdu. Bu acı olay bir yandan da onu esinledi. Kısa bir süre sonra, 1949 Eylül'ünde, Erdinç, iki arkadaşıyla (Ziya Yamaç ve Tuğrul Deliorman) birlikte, gizlice Bulgaristan'a geçti. Bulgaristan'da Erdinç ve arkadaşlarına politik göçmen olarak sığınma hakkı verildi (1949 Ekim). Böylece, onun, yurt dışında ölümüne kadar sürecek olan göçmenlik dönemi başladı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Erdinç, yazınsal çalışmasına yetecek ölçüde Bulgarca, pratik olarak da Almanca ve Rusça öğrendi. 1965'te Bulgaristan vatandaşı, 1973'te Bulgaristan Yazarlar Birliği üyesi oldu. Yurt dışına çıkışından 1969'a kadar, yapıtları kendi ülkesinde okura ulaşamadı. 1970'li yıllarda Türkiye'deki dergilerin şiir ve öykülerine yer vermesiyle yeniden okur önüne çıktı. Bu yıllardan ölümüne değin kimi yapıtları kitap olarak da yayınlanma fırsatı buldu. Ama bu girişimler süreklilik göstermediği gibi, son yirmi yılda yine kesintiye uğradı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kemal Özer, <strong>“Sökmüş ve sökecek bütün şafakların habercisi” </strong>olarak nitelendirdiği Fahri Erdinç’in sanat anlayışını şöyle belirtiyor:</div>
<div style="text-align: justify;">
“Sanatsal ve siyasal yönleriyle bir yazgı adamının kimliği var karşımızda. Onu tanımak, aynı zamanda, o kimliği oluşturan ve direniş diye niteleyebileceğimiz temel öğeyi tanımak anlamına geliyor. Kökleri 1940’lara giden, kendisine odak aldığı Sabahattin Ali ve Nâzım Hikmet’in sanat anlayışlarıyla yoğrulmuş bir toplumcu geleneğin halkası. Kendi yaşamındaki zorluklara yenik düşmeden üretimini sürdüren ödünsüz bir yazar ve ozan. Yapıtları, hem yazıldığı döneme göre, işlenişiyle, ele aldığı sorunlarla bir ileri aşamayı gündeme getiriyor, hem de kendinden sonrasına dil ve anlatım bakımından bir düzey hazırlıyor. Kitaplarını, 1980 sonrası koşullarının edebiyata getirdiği genel görünüm açısından bakıldığında, yaşamdan beslenen bir edebiyatın geçmişine ilişkin örnekler olarak okuyabileceğimiz gibi, onlarda yaşanan koşulların aşılması doğrultusunda önemli ipuçları da görebiliriz.”</div>
<br />
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>PANORAMA –II</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>“Sen hangi gövdenin</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Yaralı başısın şaşkın dünya?</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Çatık kaşların var resimlerinde</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Beyninin yüzüne vurmuş humması;</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Karaların, kırmızı lekelere</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Denizlerin, pembe mendillere dönmüş.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Çelik kuşlar pislemiş kafana</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>En sonunda Atom’u…</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>O bir fiske olmuş</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sen, “Bin ah duyulan kâsei fağfur”</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>İster keramet, ister selamet say bunu!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sersemce dönüşünden artık uyan,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Yaklaş güneşe doğru</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Pervaneler gibi yan!”</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>FAHRİ ERDİNÇ</strong></span></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>ŞİİRİMİZİN ÖZGÜN VE NAİF SESİ: NAHİT ULVİ AKGÜN</em></strong></span></span></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://img703.imageshack.us/img703/9982/csjx.jpg" alt="" src="http://img703.imageshack.us/img703/9982/csjx.jpg" style="float: right; height: 270px; width: 237px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
Şiirimizde taşralı naif şiirin özgün temsilcilerinden olan Şair Nahit Ulvi Akgün’ü, 12 Kasım 1996’da yitirmiştik.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Nahit Ulvi Akgün, yalın bir dille yazdığı şiirlerinde kent insanlarının günlük kaygılarını dile getirdi. Garip şiiriyle paralel ama kendine özgülüklerle yazdığı şiirlerle öne çıktı. Yetenekleri ile şiiri arasında bir denge kurmayı başardıktan sonra dilini, şiir yapısını rahatsız eden engellerden korumasını bildi. Toplumsal çevre içinde bireyin türlü hallerini, üstüne düşülmemiş izlenimini veren, kendiliğinden bir biçimsel titizlikle yansıttı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şükran Kurdakul’a göre: bireyin Hallerini yansıtmayı denedikçe küçük burjuva insanının toplum karşısında duya geldiği tepkileri içtenlikle yansıttı. Şiirini geliştirdiği dönemde doğa ve evren sorunlarına bağlı durumları işleyen deneylere girişti. Bu evresinde de belli bir başarı çizgisinin altına düşmedi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Nahit Ulvi'nin şiiri, bağırışın çarpıcılığına bağlı değildir. Dili yalındır ve konuşma diline yakın bir yalınlık bulunur onun şiirinde. O doğanın ve doğa içindeki insanla bitkilerin ve öbür yaratıkların şiirini verir. “Ağaçlar Uyanınca” kitabında olduğu gibi bazı şiirlerinde insanı toplum içinde yakalar. Bazen ise toplum içinde yakaladığı kişileri, toplumsal dengesizliğin içinde karşı karşıya buluruz. O, çevremizde olup bitiveren, apansız yitiveren olayların, görüntülerin, duyguların bir avcısıdır. 1966’da yayınladığı “Evren Türküsü” adlı kitabıyla 1967 TDK şiir ödülünü kazandı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Eserleri: Sebep (1945), Birisi (1955, 1962), Karanlıkta Bir Ağaç (1960), Gerçek Düş (1965), Evren Türküsü (1966 - 1968), Ağaçlar Uyanınca (1977), Eksilen Gökyüzü (1980), Güneş Açınca(1984), Yolunuzun Üstünde Bir Adam Birisi (Bütün şiirleri toplu basım)..</div>
<br />
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>ÇAĞLAR BETİĞİ</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Bir yaprak açtım çağlar betiğinden</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Baktım sömürü yazılı buyruk yazılı</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Bir yaprak açtım çağlar betiğinden</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Baktım yıldırma yazılı, kulluk yazılı</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Bir yaprak daha açtım çağlar betiğinden</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Baktım aydınlanmalar akkâğıtlara yazılı</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Bir yaprak daha açtım çağlar betiğinden</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Baktım bütün direnişler anıtlara yazılı</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>NAHİT ULVİ AKGÜN</strong></span></div>
<br />
<div align="center">
<br /></div>
<div align="center">
<span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>SOSYALİST ÖYKÜ VE ROMANCILIĞIN</em></strong></span></span></div>
<div align="center">
<span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>ÖNCÜSÜ: SADRİ ERTEM</em></strong></span></span></div>
<div align="center">
<br /></div>
<img _cke_saved_src="http://img854.imageshack.us/img854/3191/sadriertem3.jpg" alt="" src="http://img854.imageshack.us/img854/3191/sadriertem3.jpg" style="float: left; height: 305px; width: 255px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
12 Kasım 1943'te yitirdiğimiz Sadri Ertem, sosyalist edebiyatımızın çok bilinmeyen ama Sabahattin Ali, Orhan Kemal gibi sosyalist öykücü ve romancıların yolunu açan önemli bir yazardır.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Konularını toplumsal sorunlardan alan; işçilerin yaşamlarını, sömürülmelerini, kapitalizmin rekabetçi döneminin üretim ilişkilerini, bunun sonucunda küçük üreticinin zor duruma düşmesini anlattığı "Bacayı İndir Bacayı Kaldır" adlı kitabı yazarın edebiyata bakışının da yansımasıdır aynı zamanda. Sosyalist gerçekçilik akımının önde gelen yazarları arasında yerini alan Sadri Ertem, yazılarında edebiyatın çeşitli sorunlarını maddeci felsefenin etkisinde ve sosyalist gerçekçi bir sanat anlayışı doğrultusunda kuramsallaştırmaya yöneldi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
1940 kuşağı şair ve yazarlarından Ömer Faruk Toprak, Ertem'in “Çıkrıklar Durunca” kitabını 'Cumhuriyet'in en önemli 10 romanından biri' olarak değerlendirmişti. Toprak, Sadri Ertem’in romanı hakkında şu değerlendirmede bulunuyor: “Fabrika malı satanlarla, dokumacılar arasındaki mücadeleyi belirten bu kitabı, 'sosyal roman' nev'ine ait ilk tecrübe olarak görüyoruz. Eser, bu mücadelede kadına ve paraya duyulan hırs ile, o sıralarda isyanların açtığı yaraları, bir bir anlatan canlı sayfalarla doludur. Memleketimizi iktisaden sarsan fabrika asrının, ne gibi reaksiyonlar uyandırdığı; ve anadolu'da dal budak salan eski inanışların ne müşkül şartlarda terk edileceği 'Çıkrıklar Durunca'nın başlıca hüvviyetini teşkil eder...”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Atilla İlhan da Ertem'i Cumhuriyet Dönemi'nin, sosyalist ve gerçekçi, ilk yazarları arasında kabul ediyor. Asıl mesleği gazetecilik olduğu için gözlemlerini keskin, öykülemelerini ise çarpıcı olarak niteliyor. Yazı tarzını ise biraz 'röportaj'a benzetiyor. Feridun Andaç ise Ertem'i Nabizade Nazım ile başlayan gerçekçilik akımının Ömer Seyfettin ile Sabahattin Ali arasında yer alan boşluktaki temsilcisi olarak görüyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ertem’in “Bacayı İndir Bacayı Kaldır” öyküsü, ölümünden 68 yıl sonra bugün Dil Ovası çevre kirliliğine, Nükleer ve Termik Santrallere direnen Anadolu halkının başına gelenleri büyük bir öngörüyle anlatıyor: <a _cke_saved_href="http://emeginsanati.blogspot.com/2011/10/sadri-ertem-bacay-indir-bacay-kaldr.html" href="http://emeginsanati.blogspot.com/2011/10/sadri-ertem-bacay-indir-bacay-kaldr.html">http://emeginsanati.blogspot.com/2011/10/sadri-ertem-bacay-indir-bacay-kaldr.html</a></div>
<br />
<br />
<div align="center">
<em><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong>İNCE DUYARLIKLARIN SOSYALİST GERÇEKÇİ ŞAİRİ:</strong></span></span></em></div>
<div align="center">
<em><span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong><span style="text-align: justify;">NEVZAT ÜSTÜN…</span></strong></span></span></em></div>
<div align="center">
<br /></div>
<img _cke_saved_src="http://simgesiir.files.wordpress.com/2010/04/nevzat.jpg?w=222&h=300" alt="" src="http://simgesiir.files.wordpress.com/2010/04/nevzat.jpg?w=222&h=300" style="float: right; height: 299px; width: 222px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
Edebiyatımızın gözden uzakta bırakılmış şair ve yazarı Nevzat Üstün’ü 32. ölüm yıldönümünde sevgiyle selamlıyoruz.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geleneksel Türk ve çağdaş Batı şiirlerinin özelliklerinden yararlanarak özgün bir anlatım geliştirdi. Öykülerinde gözleme, yalın bir anlatıma önem verdi, çoğunlukla Kayseri yöresi ve Güneydoğu Anadolu insanının kaygılar ve yoksulluklar içindeki yaşamını anlattı. Kent ile köy arasında sıkışıp kalmış olan çıkmaz hayatların içine giriverir. Büyük kentlerin gölgesinde kalmış köylerin ve kasabaların hayatlarına tanıklık ettiğinde kaldığı ikilemler aslında bir bakıma onun şairliğini beslemekte olan en önemli destek oldu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Toplum sorunlarıyla hep ilgilenen, sanatını siyasal düşüncelerini savunmak, yaymak için kullanan toplumsalcı bir şairdi. Ama serbest nazım akımında değil de, daha yeni bir şiir olduğuna inandığı Garip akımından yola çıktı. Seçtiği tarzın etkisiyle önceleri pek belirginleşemeyen toplumsalcı eğilimleri, giderek şiirinin temel ereği oldu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Köylerde ve taşrada yaşayan insanların ahlaki çatışmalarını, kaygılarını ve yoksulluklar içindeki yaşamlarını gözlemleyip kaleme alarak toplumcu şairler arasında anılan Nevzat Üstün, Türk Dili dergisinde yazan Salâh Birsel’e yazdığı mektupta toplumcu gerçekçilikle ilgili şunları yazar: “Dört beş kez okudum Haydar Haydar‘ı. Güzel yazmışsın doğrusu. Eline sağlık. Belki seni yadırgatacak ama Haydar Haydar bana kargaşa günlerinin Fransa’sını getirdi. Villon gibi, acı bir mizah dolu. Senin şiirlerinde var olan aklın duyguya üstünlüğü iyice belirginleşiyor bu kitapta. Değinme yoluyla güç kazanan gerçek daha etkili oluyor. Bana sorsalar Salâh Birsel toplumcu ozan derim kızarlar biliyorum olmadık sözler ederler ama nedir toplumcu olmak? Gereksinimleri bağırma yolu ile söylemek mi? Bu kısa cümleleri bir yazıya dönüştürmek istiyorum.”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Salâh Birsel ise bu mektuba yanıt olarak şu satırları kaleme alır: “… Ben elbet toplumcu, yergici bir ozanım. Bunu eski kitaplarım da koyar ortaya. Ama artık şiir kitaplarının okunduğunu, şiirin sevildiğini sanmıyorum ben. Şiir yazanlarda şiir yazmak için kendilerini sıkıya sokmuyorlar. Bir iki uyduruk sözü yan yana getirdiler mi işi oldu bitti sanıyorlar. Nedir, kendilerini ‘toplumcu ozan’ diye ilan etmeyi yeterli buluyorlar. Okurlarda buna eyvallah diyor. Çünkü onlarında şiir okumaya vakti yok. Şiire bakıp bir ozanın toplumcu mu değil mi olduğunu araştırmadan ‘ben toplumcu ozanım’ diyen sahtecilerin ardından gidiyorlar. Güzeldir toplumcu ozan olmak, şiirini toplumun sesine göre ayarlamak ama her şeyden önce şiir yazmak gerekir. Diyeceğim bir ozanın ‘toplumcu ozan’ adına ulaşabilmesi için ilkin ‘ozan’ adına ulaşması gerekir. Yoksa Bekçi Memo, Makasçı Rafet, Sucu Metin, Kahveci Tekin, Lostromocu Hasan da toplumcudur. Bunların ozan diye anılması için ‘ozan’ olması gerekir.”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>VURMA</strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Senin görevin</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Doğrudan yana olmaktır</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>İnsansa güzeli</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>En güzeli</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>İnsandan yana olmaktır</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Açsa çıplaksa</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Büyüyüp gidiyorsa bir çığlık</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sömürülüyorsa çıplak ayakların çektiği</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Sen de onlarla büyüdün</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Vurma</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Vurma</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>On sekiz yaşın sevincidir vurduğun</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>On sekiz yaşın içtenliğidir</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Varışıdır usul usul</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> İnsan olmaya</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Vurma</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>........</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>NEVZAT ÜSTÜN</strong></span></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<span style="font-family: verdana, geneva, sans-serif;"><span style="font-size: 14px;"><strong><em>KERİM KORCAN: CESARETİN VE BAŞKALDIRININ ÖYKÜCÜSÜ...</em></strong></span></span></div>
<br />
<img _cke_saved_src="http://www.radikal.com.tr/veriler/ekler/kitap/2005/11/18/miri.gif" alt="" src="http://www.radikal.com.tr/veriler/ekler/kitap/2005/11/18/miri.gif" style="float: left; height: 235px; width: 156px;" /><br />
<div style="text-align: justify;">
Devrimci edebiyatımızın cesur yüreklerinden Kerim Korcan, öykü ve romanlarında sınıfsal bilinci öne çıkardı hep. Tüm engellemelere rağmen, içinden çıktığı sınıfın sesi oldu. Yaşamında da örgütlü devrimci savaşım içinde oldu.</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Döneminin birçok edebiyatçısı gibi zor günler geçiren Kerim Korcan cezaevlerinde ağır koşullarda 12 yıl geçirdi. İçinde bulunduğu koşulları estetize eden Kerim Korcan yaşadıklarını birer sanat yapıtına dönüştürür. Eserlerinin çoğunda cezaevi gerçeğini anlattığından ezilenler, başkaldıranlar, idamlıklar kitaplarının kahramanı olmuştur. Kerim Korcan’ın yazın tarzında “Halk Hikâyeciliği” niteliklerine sıkça rastlanır, eserlerinin genelinde kahramanlarının şivesiyle sade anlatımlarla okuru sıkmaz, kolay okunan bir tarza sahiptir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kerim Korcan'ın okurları, çelişkilerin siyah beyaz çizgileri kalınlaştırılmış bir dünyada bulurlar kendilerini. Yaşadıkları dünyanın, yazarın aynasından böyle yansıyabileceğini sezseler de neden böyle bir dünyada yaşandığının, yaşanmak zorunda olduğunun sorusunu edinirler okuduklarıyla. Kısacası Kerim Korcan'ın anlatıları, Şükran Kurdakul'un da vurguladığı gibi, çağdaş bir bakış açısından destek alır “Yayımladığı roman ve öykülerinde diri, canlı, doğal bir anlatım içinde, yer yer kişilerin iç hesaplaşmalarını yansıtarak sosyalist gerçekçi akımın başarılı örneklerini verdi."</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kerim Korcan, kendi yazarlığını şöyle anlatır:</div>
<div style="text-align: justify;">
<strong><em>“Ben üniversite kürsülerinde vatandaşların hak ve hukuk eşitliği için ağlayan ama içeride insanların anasını ağlatan adaleti, tekmil ters uygulamalarıyla mahpushanede cürmü meşut ettim, suçüstü yakaladım. Madem ki adalet mülkün temelidir, ben de toplum sorunlarına, başlangıç olarak oradan yaklaşmayı uygun buldum. Başkaları ne düşünür bilmem. İyi bir giriş yaptığım inancındayım ve devam etmek isterim. Tatar Ramazan’ın benim ilk eserim Linç’ten evvel kaleme alındığını açıklayabilirim. Dil konusunda tartışmaya girmek istemem. Hem birazda bineceğim dalı kesmek gibi olur bu. Dilde arınmaya gitmeye çalışıyorum ve bu gayreti sürdürenlerle esasta mutabıkım. Ancak zorlamaya kaçmaktan da sakınırım”</em></strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong><em><br /></em></strong></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir eserinden:</div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-size: 14px;">“<strong><em>Gözyaşı dökeceksin düşmanlara göstermeden, ter damla damla, kan avuç avuç, uzun yıllar mahpus da olacaksın. Dola kardaşım kolların demir parmaklıklara, mehtapları ağlatan yanık türküler çağır, bil ki sevdiklerine mevsimlerce hasret kalacaksın! Zaman mı aşınır? Yoksa insan mı? Düşün bakalım düşün. Şu var ki paslanmayan zincir, aşınmayan lale, kırılmayan demir kapı yoktur...”</em></strong></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<strong>BÜYÜK EKİM DEVRİMİ YOLUMUZU AYDINLATIYOR!</strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<img _cke_saved_src="https://fbcdn-sphotos-b-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/67940_627343487288932_106604341_n.jpg" alt="" src="https://fbcdn-sphotos-b-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn1/67940_627343487288932_106604341_n.jpg" style="height: 221px; width: 530px;" /></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
İnsanlık tarihinin akışını değiştiren Büyük Ekim Sosyalist Devrimi’nin 94. yılını kutlamak; anmak, anlamak geleceğe ışık tutmasına karınca kararınca katkı koymaktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Büyük Sosyalist Ekim Devrimi, emperyalist burjuvazinin korkulu rüyası olan devrim düşüncesinin gerçekleşmesinin adıdır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ekim Devrimi Lenin’in deyimiyle "buzu kıran, yolu açan ve gösteren" devrimdir. Büyük Sosyalist Ekim Devrimi ile emperyalist zincir en büyük kapitalist, emperyalist ülkelerden birinde, proletaryanın iktidarı ele geçirmesi ile ilk kez parçalandı; emperyalizm çağının ilk proleter devrimi olarak, yeni bir çağı, ‘emperyalizm ve proleter devrimleri çağı’nı başlattı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sınıflı toplumların ortaya çıkışı kadar eskidir, sınıflar mücadelesi. Tarih bu mücadelenin dinamikleri üzerinde yükselir. Karanlık ve ışığın mücadelesidir bu. Baskının, zulmün, sömürünün sahipleriyle buna hayır diyen isyancıların mücadelesidir. Ve sınıflar tarihi kadar eskidir sömürüsüz, eşit özgür bir dünya düşü. Bu düşle başkaldırır “tarihin ilk gerillası” ilk isyancısı Spartaküs. Bu düşle uzatırlar başlarını korkusuzca Bedrettin ve Börklüce. Bu düş türkü olur dillerde pir sultanca. Sınıflı toplumların son durağıdır kapitalizm ve sömürücü sınıfların son temsilcisidir burjuvazi. Sömürülenlerin tarihindeki son sözü söyleyecek, düşü gerçeğe dönüştürüp burjuvaziyi mezara koyacak olandır proletarya. Lyon’da dokuma işçilerinin barikat savaşlarıyla daha manifaktür özellikler taşıyan el işçileri olarak. İngiltere’de nispetten gelişmiş sanayinin örgütlü Cartistleri olarak.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Almanya’da “kulübelere barış, saraylara savaş” diye haykırarak çıkar mücadele alanlarına. Geçici zaferlere ağır yenilgiler eşlik eder. Her ileri sıçrayışının ardından ağır yenilgilerle yeniden geri düşer. Ama her yenilgiden öğrenir ve inatla haykırır özgürlük diye. Ve tarih 1871’ i gösterirken Paris ellerindeydi proletaryanın. Bu tarihsel düşün, gerçekliğin somutuna ilk iz düşümünün adıydı, bu Marks’ın işte proletarya diktatörlüğü dediği Paris komünü idi.74 gün. Sosyalizmin, proletarya diktatörlüğünün, sosyalist demokrasinin ilk ön sözlerinin yazıldığı onlarca yıla bedel 74 gün. Onlar da yenildiler, çünkü nesnel şartlar daha kapitalizmin ortadan kaldırılmasına denk düşmüyordu. Yenildiler çünkü hiçbir toplumsal sistem gelişebileceği en üst seviyeye ulaşmadan tarih sahnesindeki yerini terk etmiyordu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tarih 20 yüzyılın başlarını gösterirken, “Emperyalizm kapitalizmin en yüksek aşamasıdır dedi Lenin… Devam etti; “Emperyalizm çan çekişen kapitalizmdir” Ve son noktayı koydu: “ Emperyalizm proleter devrimler çağıdır”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yenilgilerle dolu tarihi içinde en son büyük zaferini ve yenilgisini yaşadığı Paris komününden sonra proletarya tarihsel rolünü yerine getirmek için harekete geçerken artık koşullar ondan yanaydı. Sözün bittiği yerdi artık. Milyonlarca topraksız köylünün, yarı proleter emekçilerin proletaryanın öncülüğündeki eylemiyle yıkmak, parçalamak ve yeniden kurma zamanıydı. Tarihin ebesi zor işbaşındaydı, durmak cinayetti, durmak ihanetti. Durmadılar. “Onlar ki bir kez yorgun dizlerinin üstünde doğrularak ayağa kalkmışlardı” Durmadılar ve tarih 24 Ekim 1917'yi (Bugünkü takvimle 07 Kasım 1917) gösterirken devrim ve sosyalizm bir düş değildi artık.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ekim Devrimi ezilenlerle ezenlerin arasındaki tarihsel mücadelede gerçekleşen ilk toplumsal devrim olarak tarihsel bir dönüm noktasıdır.21. yüzyılın sosyalizminden söz ederken başka limanlara kulaç atanların unutmak ama en çokta unutturmak istedikleri bir gerçektir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ekim devrimi; insanlığı sömürüye ve kapitalizmin yarattığı karanlığa mahkûm etmeye çalışanların en büyük korkusudur. Çünkü Ekim Devriminin 20. yüzyıldan 21. yüzyıla yansıyan ışığı kapitalizmin yıkılabileceğini, yeni ve sömürüsüz bir dünyanın yani sosyalizmin gerçekleşebileceğini gösterir. Ekim Devrimi; “elveda proletarya” ve “tarihin sonu” sahtekârlıklarının suratına vurulan bir tokat gibidir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sınıflar mücadelesini proletarya diktatörlüğüne kadar götürme gerçeğini inkâr edenlere karşı her gün kendini yeniden ortaya koyan bir gerçektir ve gerçekler inatçıdır… Sivil toplumculuk projelerine, “kitle partisi” karikatürlerine karşı proletaryanın öncü savaşçı partisinin hayati önemini yaşadığımız dönemin özellikleri bakımından bu günde yakıcı bir yanıt ortaya koyar. Bu gün Ekim Devrimini böyle bir perspektifle sahiplenmek, Paris Komününden Ekim Devrimine oradan da günümüze uzanan komünizm mücadelesinin ve Komünist olmanın temel ölçütlerinden biridir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ekim Devriminden çıkarmamız gereken bir diğer derste iktidarı ele geçirmenin devrimin başlangıcı olduğunu ve sınıfsız topluma giden yolda yapılacak hataların geri dönüşü de beraberinde getirebileceğini göstermiş olmasıdır. Bu anlamıyla Ekim Devrimi başarıları kadar başarısızlıklarıyla da elimizdeki zengin bir deney birikimidir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ekim devrimi, sınıflı toplumlarına hâkim olan düşünsel normların yıkılarak; komünal emek/dayanışma fikirlerinin yeşerten “Yeni/Özgür İnsana” ulaşma çabasıdır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Mayakovski’nin devrimi destanlaştıran <strong>“150.000.000”</strong> adlı kitabından:<br />
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em><br /></em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Vur davula!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Davula, davula!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Kulunuz değil,</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> köleydiler!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Daahavvur!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Daavul!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Daavula!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Hey çelik göğüslü!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Dayanıklı hey!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Vur, davula!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Davula, vur!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Ya da, ya da</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Ortadan kaybol pan!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Dövüşeceğiz!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Dövüşeceğiz!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Döğüştük!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Davulda!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Davul!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> Davul!</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Devrim</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> çarı yoksun bırakıyor kızının ziyafetinden</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>Devrim</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em> palangayı attırıyor aç halka.</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><em>..............</em></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong><br /></strong></span></div>
<div style="margin-left: 40px;">
<span style="font-size: 14px;"><strong>MAYAKOVSKİ</strong></span></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<img _cke_saved_src="http://imageshack.us/a/img692/5303/oxg2.png" alt="" src="http://imageshack.us/a/img692/5303/oxg2.png" style="height: 1497px; width: 513px;" /></div>
<br />
<div align="center">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<img _cke_saved_src="http://1.bp.blogspot.com/-Of1L4qaYUS8/TlI1Z58d7EI/AAAAAAAAATA/E6Hi5l1PhwY/s220/y.emeksanlogoyeni.JPG.png" alt="" src="http://1.bp.blogspot.com/-Of1L4qaYUS8/TlI1Z58d7EI/AAAAAAAAATA/E6Hi5l1PhwY/s220/y.emeksanlogoyeni.JPG.png" style="height: 156px; width: 156px;" /></div>
<div align="center">
<br /></div>
Not: e-dergimize yapıt göndermek isteyen dostlar, emegin_sanati@mynet.comadresine gönderebilirler. Ayrıca grubumuza üye olarak, grup adresi yoluyla da bizlerle ilişki kurabilirsiniz: <a _cke_saved_href="http://gruplar.antoloji.com/emegin-sanati" href="http://gruplar.antoloji.com/emegin-sanati">http://gruplar.antoloji.com/emegin-sanati</a> Facebook grup adresi: <a _cke_saved_href="http://www.facebook.com/album.php?aid=9847&id=100000398597738&saved#%21/group.php?gid=25084311107" href="http://www.facebook.com/album.php?aid=9847&id=100000398597738&saved#%21/group.php?gid=25084311107">http://www.facebook.com/album.php?aid=9847&amp;id=100000398597738&amp;saved#!/group.php?gid=25084311107</a>twitter adresi: <a _cke_saved_href="http://twitter.com/#%21/emeginsanati" href="http://twitter.com/#%21/emeginsanati">http://twitter.com/#!/emeginsanati</a> Emeğin Sanatı E-Kitaplığı: <a _cke_saved_href="http://issuu.com/emeginsanati" href="http://issuu.com/emeginsanati">http://issuu.com/emeginsanati</a><br />
<br />
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-66334783914497237442013-10-31T13:38:00.000-07:002013-10-31T13:38:00.200-07:00VİLDAN SEVİL: Aşksız Bıraktın Bizi Hera...<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br class="Apple-interchange-newline" />
<br />
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;">AŞKSIZ BIRAKTIN BİZİ HERA, </span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;">AŞKSIZ BIRAKTIN BİZİ…</span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;"><br /></span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;"><br /></span></strong></div>
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<img _cke_saved_src=" http://imageshack.us/a/img585/2835/pitv.jpg" alt="" src="http://imageshack.us/a/img585/2835/pitv.jpg" style="height: 357px; width: 535px;" /></div>
<br />
<br />
<strong><br /></strong>
<strong><br /></strong>
<strong><br /></strong>
<div style="text-align: right;">
<strong><i>“Zeus ile Hera’nın el ele, göz göze geri döndüğünü gören Olimpos sakinleri sevinçle el çırpmaya başladılar. Tanrılar, tanrıçalar, peri kızları, satirler, cinler, velhasıl tüm doğaüstü varlıklar onları tebrik ediyorlardı. “Pek yakında düğünümüz olacak!” diye bağırdı Zeus elini kaldırarak. “Hepiniz davetlisiniz! Kimse düğünüme gelmemezlik etmesin.”</i>( Robert Krugman –Evliliğin koruyucusu Hera)</strong></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Ey Hera! Homeros’un “İnek gözlü” güzel ler güzeli kadını! Kendi kendine karar verdin bir çocuk yaptın, Hepaistos’u doğurdun. Zeus’un ihanetlerinden bıkmıştın ama neslin sürmesi görevinden vazgeçemedin. Yalnız başına yaratıp doğurduğun o çocuk, çirkin mi çirkindi. Erkeksiz var ettiğin o çocuğu sevmedin beğenmedin, Olimpos’un uçurumlarına attın. Ölmedi Hepaistos, büyüdü. Geldi, öcünü aldı. Altın tahtla kandırdı, önce gözlerini kamaştırdı, oturttu; sonra da kelepçeledi altın tahta seni.</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Zampara Zeus’un vazgeçilmeziydin nedense. Güç, beceri, güven, üreme ve cesaret’tin. Ama ne öfken terbiye eğitti o zampara Zeus’u ne de cezaların. İhanetini gördüğünde boğaya çevirmen bile yetmedi, o hep bildiğini okudu. Hep aldatıldın Hera, aldatmaya karşı olduğun için.</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Sözümona, en güçlüsüydün Tanrıçaların. Ve Afrodit’ten sonra en güzeli… Ve salt SADAKAT’tin. Çevrende dört dönen erkeklerin, aşk dolu bakışlarını, kul köle oluşlarını hep reddettin.</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Kelepçelendin o altın tahta, oturdun. Oysa ben biliyorum, o altın tahtı hiç ama hiç sevmedin.</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Neydi derdin Hera, neydi derdin? Tanrılar tanrısı Zeus’u çok mu yücelttin? Oysa sen de tanrıçalar tanrıçasıydın.</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Neydi derdin Hera, neydi? Gerçekten neydi derdin? Koruduğun o kutsal aile miydi sana göre, ölümsüzleri ve ölümlüleri kurtaracak olan?</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Çok zekiydin Hera, çok zekiydin. Yoksa çok aptal mıydın Hera? Erişilmez bir umudu mu yücelttin? Binlerce yıldır yanıldın, yanılttın… Hem kendini hem bizleri kandırdın Hera. Kurnaz ve hilekâr olamayan ölümlü ölümsüz nice kadın ve erkeği , aşksız bıraktın. Hilekâr ve kurnazlarla, sinsiler ve riyakârlar zaten anlamazdı ki AŞK’tan.</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Aşksız bıraktın Hera, aşksız bıraktın bizi… Gömülü kaldı aşk ateşi, Hades’e yakın bir yerlerde. Ne Hades’i boylayabildi, ne gün yüzüne çıkabildi. Kimsesiz, yapa yalnız , ancak acıların en derininde, umutsuzlukların en kuytusunda kapkaranlık kaldı o Ateş, söndü o Ateş… Tanrılar, tanrıçalar, yarı tanrılar, satirler, sirenler, Pan’ın flütü… Ormanların perileri Musalar, Nympha'lar, Dionysos…Elbette ölümlüler… Tümü, aşkı aradı döne dolana yeryüzünde. Ekho, kara sevdaya düşüp öldü, ona yüz vermeyen Narkissos yüzünden, tüm kemikleri darmadağın dolup kayalara yapıştı, eko oldu, kayalardan çağırdı aşkı.</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Kibirli Narkissos ise suya bakakalıp yalnızca kendini severek öldü yapayalnız. Vücudu, Nergis çiçeğinde, o asla bulunamayan aşkın, buram buram yayılan güzelim kokusu oldu, her ilkbaharda yayıldı yeryüzüne… Doğaüstü ve doğadaki tüm yaratıklar, AŞK’ın kokusunu ve kayalıklardan yansıyan çığlığını duydu yalnızca. Duydukça umutlandı, duydukça umutlandı.</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>O zampara Zeus, o sözümona en güçlü tanrı, o sözümona en güçlü erkek… Tenden tene konan o kanatlı böcek… Sen, altın tahtın tutsağıyken salt tenden tene gezerken elbette beceremezdi aşkı kutsamayı.</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Ah AŞK… Tümünüzü yaratan evrenin aklı, evrenin ruhu, evrenin bedeni, aynı anda, sarılıp birbirine dolaşmasa, aşk, AŞK olur muydu hiç? Aşkın olmazsa olmaz Teslis’i yani üçbirliği vardı evrende. Ne sen anladın Hera ne de o tenden tene konan kanatlı böcek, o zampara Zeus…</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Siz ki Olimpos’un sahipleri… Siz ki yüve tanrılarla tanrıçalar kavrayamazsa bu gerçeği, biz ölümlülerin suçu ne Hera, suçu ne?</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Benim suçum ne Hera, benim suçum ne?</strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<strong>22.10.2013</strong></div>
<div align="center">
<br /></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;">VİLDAN SEVİL </span></strong></div>
<br />
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-37356313139688667142013-10-31T13:37:00.000-07:002013-10-31T13:37:00.287-07:00ADNAN DURMAZ: Bizim Oraların Kaba Yelleri<br />
<br />
<br class="Apple-interchange-newline" />
<br />
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;">BİZİM ORALARIN KABA YELLERİ</span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;"><br /></span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<img _cke_saved_src="http://farm3.staticflickr.com/2807/9818873373_8b22f19f77_c.jpg" alt="" src="http://farm3.staticflickr.com/2807/9818873373_8b22f19f77_c.jpg" style="height: 713px; width: 535px;" /></div>
<div style="text-align: right;">
<u><em>RESİM: ADNAN DURMAZ</em></u></div>
<br />
<br />
<div style="margin-left: 80px;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>tomurcuk bilmemiş</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>çiçek gülmemiş</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kızamık gibi vurmuş bozkırın yüzüne</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>özlemi türkü olmamış</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ikindi günü kadar bir gün görmemiş</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ne yeşili</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ne de bahar selleri</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yelkovan dikenim</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>öksüz anam</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>gülüşü düşsüz anam</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yaşamak dedikleri</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>cümle gurbet elleri</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>boz toprağında hayatın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>savrulan toz</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>sürükler gazel ömrünü</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bir boşluk uğultusu</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bir hiçlik soluması</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yaşayan ölümün ürküten soluğu</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bizim oraların kaba yelleri</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>boz</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kır</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kül...</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>acının sarı coğrafyasında</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yalın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yayvan</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ayaklarınla</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bir fani yeldime ömür</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kuru bağrın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>insafsız zemheriler görmüş</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ve orağı kızartan ağustoslar</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yanık aşkların narından</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yıkılmış yurtlarda kalan ocak külleri</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ne kadın olmayı bilmiş</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ne insan</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>varı yoğu</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bir zayıf can</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ayak değil dikenler taşlar içinde yaşayan</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>başka</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ve yaban</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bir dünyadan gelmiş</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>hiçliğe koşarak dolaşan</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>efsanevi bir hayvan</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>el değil</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>acıdan başkasına tutunamayan</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>çiçek nedir bilmeyen</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>çile dalları</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>işte öyle geldin</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>hep böyle gittin</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>hep çerden çöpten evlerde</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>çerden çöpten hayatlarda</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>tozdan külden yaşadın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>saban</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kerpiç</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yalın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ağıt</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>sürgün</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yoksul</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yalnız</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kaçkın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bitmeyen bekleyişlerde</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kıtlıklarda kıranlarda</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kuruldu ömür tezgahın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>hep ağladın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>hep yalvardın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>çiğnendin hep</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kırıldın hep</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>sürüldün</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>senin tanrın olmadı</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>hovarda aristokrat Zeus</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>fırtına tanrısı Telepnu</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>sana vurdu kırbacını</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kana kafalı halkların tanrısı denilen Utu</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Alanus Anus Kumarbı</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Uranus Kronos Zeus</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bütün tanrıların öksüz koyduğu</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>doğuştan günahkar geldin</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>elin ekmek bilmeden</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>başın tokmak</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yüzün tükrük</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yılan çiyan deliğine</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>soka soka ellerimi</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yetimler büyüttün hep</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>öksüz yaşadın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ve sonsuz azabında bozkırların</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bir diken olarak kaldın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>köksüz</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>akarken bağrının heyelanından</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>binyılların ağıt selleri</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>savurur düş</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>gülüşü</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>savurur</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ölümcül soluğu hiçliğin</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bizim oraların kaba yelleri</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>oralarda akşamları</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>mühürlenirdi toprak</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>gecenin koyakları tekinsiz</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>umutlar bin yerinden yamalı</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>gözleri kurak</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yamalı yaşamları</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>her dağın ardında korku</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>gayrı nere gidersen git</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ey toprağı göçmüş hayat</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ey hançeri aşk</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kaç bin yıldır</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>çerden çöpten evlerde</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>geldin geldin talanladın</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ezim ezim ezdin beni</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yazgım ettin zından ömrü</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ölümlere vurdun beni</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>zulümlere sürdün beni</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>burnumdan getirdin kuru ekmeği</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>sevdayı zehir ettin kalbime</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kavala kan bulaştı</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>uzun havalar</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ırmaklar gibi</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>acının yazılmamış destanı</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kaç bin yıldır</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yalın ayak dolaştım</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>diken tarlası hayatta</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ey zalim</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ne zaman sevda dense</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>varıp ölmeyi bildim</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ve sana ipotekli kuru can</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>çıkınca kurtuldum</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>tutsaklığından</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>zulümler terzisisin</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>muhannete sürdün beni</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>vurdun vurdun kırdın beni</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>saldın dönülmez yollara</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bana günah bana yasak ne varsa</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>sana sevap sana mubah kesildi</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>cehennem dediğin benim ömrümdü</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>cennetin yaşasın diye</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ey zalim</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>azrail tipilerde yol yitirmişim</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>tırpan vurmuş da ölmüşüm</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yılan sokmuş da ölmüşüm</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kurtlar kapmış da ölmüşüm</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ölünmez ne varsa ölmüşüm</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>toprağım verimsiz</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>havam yağmursuz</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ağa paşa çizmesinde</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>kaç bin yıldır</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>yelkovan dikeniyim</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>savrulan acılarda</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>savurur un ufak eder</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>ben kader deyip susarım</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>bizim oraların kaba yelleri...</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong><br /></strong></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;">ADNAN DURMAZ </span></strong></div>
<br />
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-3776547828359488919.post-54310265581832676562013-10-31T13:36:00.000-07:002013-10-31T13:36:00.502-07:00SERKAN ENGİN:Aşkımız Bir Dairedir—AHMET TAHSİN ÇINAR:Ufukta Bir Mızrak Boyu Yükselir<br />
<br />
<div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;">AŞKIMIZ BİR DAİREDİR</span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;"><br /></span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<img _cke_saved_src="http://imageshack.us/a/img46/5411/xdjt.jpg" alt="" src="http://imageshack.us/a/img46/5411/xdjt.jpg" style="height: 367px; width: 535px;" /></div>
<br />
<div style="margin-left: 80px;">
<br />
<br />
<br />
<strong>Başımız sonumuz yok, çünkü<br />
aşkımız bir dairedir,<br />
iç acıları öksüz, çapı ömür boyu,<br />
ince heveslerin teğet geçtiği.<br />
<br />
Başımız sonumuz yok, çünkü<br />
aşkımız bir dairedir,<br />
her bitiş noktamız,<br />
yeni bir alfabeye açılır.<br />
<br />
Başımız sonumuz yok, çünkü<br />
aşkımız bir dairedir,<br />
kendimi kovaladıkça<br />
senin iç denizlerine vardığım.<br />
<br />
Başımız sonumuz yok, çünkü<br />
aşkımız bir dairedir,<br />
sana biriktikçe<br />
kendimle tanıştığım.<br />
<br />
Hiç korkma cancağızım,<br />
bize ne hasret var ne vuslat,<br />
aşkımız bir dairedir çünkü bizim.</strong></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<br />
<br />
</div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;">SERKAN ENGİN</span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;"><br /></span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;"><br /></span></strong></div>
<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<img _cke_saved_src="http://imageshack.us/a/img819/9863/altzg1.jpg" alt="" src="http://imageshack.us/a/img819/9863/altzg1.jpg" style="height: 27px; width: 400px;" /></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;"><br /></span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;"><br /></span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;">UFUKTA BİR MIZRAK BOYU YÜKSELİR</span></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<img _cke_saved_src="http://imageshack.us/a/img203/1222/5eer.jpg" alt="" src="http://imageshack.us/a/img203/1222/5eer.jpg" style="height: 738px; width: 535px;" /></div>
<div align="right">
<em><u>RESİM:AVNİ MEMEDOĞLU</u></em></div>
<br />
<div style="margin-left: 80px;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Bütün umutlar tükenmeden az önce</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Şair uzun bir yolculuğa çıkar</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Yarı aralık bir kapı arkasından</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Hoşça kal der kısa sözcüklere</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Göğüs cebine gözyaşı doldurur</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Ve alır yerden dostun attığı gülü.</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<br /></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Hesabında yok artık urganın kısalığı</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Anıtlar aydınlığında yapılır şölen</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Erkek bir yılkı atıdır, öfkenin haremine yönelir</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Verir sözün hakkını bölünürken ekmek zulmün elinde</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Tutar direnirken vurulmuş ölülerin kolundan, kaldırır</strong></div>
<div style="margin-left: 80px;">
<strong>Kanlı ağzını öper yalnızlığının.</strong></div>
<br />
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><br /></strong></div>
<div style="text-align: center;">
<strong><span style="font-size: x-large;">AHMET TAHSİN ÇINAR</span></strong></div>
<br clear="all" />
<br />
</div>
Emeğin Sanatıhttp://www.blogger.com/profile/05674306282996547918noreply@blogger.com0