EMEĞİN SANATI Aylık Sosyalist Sanat E-Dergisi Yıl:8 Sayı: 152 Ocak 2014
http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/eme____n_sanati_e-derg___152._sayi?e=9904523%2F6162984
TÜM E-DERGİLERE AŞAĞIDAKİ LİNKTEN ULAŞILABİLİR:
http://issuu.com/emeginsanati-dergi
Merhaba,
Geçen buluşmamızdan bu yana ne sular aktı köprünün altından. Faşist
AKP, halkın, öğrencilerin, gazetecilerin, eğitimcilerin ve sanatçıların
üzerinde baskı fırtınası estirmeye devam ederken, kendi içlerindeki
yolsuzluk fırtınalarıyla epey sarsıldılar..
Cemaat eliyle
koparılan fırtına karşısında iktidar, arsızlık ve yüzsüzlük zırhına
bürünü-verdiler. Nasreddin Hoca’nin dediği gibi, “Hırsızın hiç mi suçu
yok?” sorunun yanıtları havada kaldı. Yolsuzluk operasyonun boyutlarını
elbette yazılı ve sözlü basından izliyorsunuz. Biliyoruz ki, adı
cumhuriyet olan, ama gerçekte, faşist zorbalık olan düzenlerin
dayandıkları kaynaklar “aşağıda cehalet, yukarıda hırs”tır.”
Bu konuya ait değinmemizi Ali Suavi’nin şu sözleriyle bitirelim:
“Ey adalet isteyenler! Sümüklü böcek gibi başınızı saklayarak gezmek
isterseniz, hiçbir zaman zalimler size baş çıkartmayacaktır.”
Bu koşullar içinde, gereksindiğimiz sanat, gerçekliği yansıtırken, onu
etkileyen ve değiştiren, geniş halk kitlelerinin yaşam koşullarını
düzeltmeyi amaç edinen bir sanattır. Hâlâ sanatla politikanın bir arada
olmasından ürperenlerin istediği karanlık, kapalı, içbükey sanat; bu
zulüm ve vurgun düzenine müdahale etmek yerine seyirci kalmayı tercih
eden küçük burjuvaların sanatıdır. Rahat, tehlikesiz ortamlarda en önde
görürsünüz onları; ama sıra halkla birlikte barikatlerde dövüşmeye
gelince, sıcak ve konforlu atölye ve ofislerinde eylemi dışardan
seyretmeyi tercih ederler....
Gerçek sanatçı; insancı olacak,
savaşçı olacak, halkların büyük mutluluğu içindeki o kendi sıcak duygu
ve mutluluğunu dile getirecek, konuşamayanlar adına konuşa-cak, ve hep
saygılı kalacağı kişioğlunun o evrensel özünü yansıtacaktır kendi özü
aracılığıyla... Bir anlamda, insanların top-lumsal ve özsel
duyarlıklarını keskinleş-tirecektir...
Sanat her zaman
özgürlüğe çıkıştır; baskı ile doğabilecek bir dehşetten, bir
umutsuzluktan; bir kinden, bir aşktan kurtulmaktır. Aslında anlatmak
istediğimiz, sanatçının salt tanıklığı değildir, sanatçı yaşadığı çağın
bilincidir de...
Bizim karşısında olduğumuz sanatı Turgay Ulu arkadaşın saptamasıyla belirtelim:
“Sermaye sisteminin oluşturduğu estetik ölçek içinde yer alan
sanatçılar; sorunlu, bunalımlı, hastalıklı, aşksız, tutkusuz, idealsiz,
bireyci, zavallı, açgözlü insan tipi yetiştiren bir kültürel zeminin
oluşmasını sağlamaktadırlar.”
Bu oluşumu önleme konusunda sorumluluğumuzu da yine Turgay Ulu’nun saptamasıyla verelim:
“Israrlı, süreklileşmiş ve güven veren bir kültür-sanat faaliyeti
zamanla ökçek olarak kabul edilen bir mevziiye dönüşebilir. Başka türlü
sermaye sisteminin oluşturduğu estetik ölçek kırılıp aşılamaz.”
A. KARABAĞ:Kürtçe’den Türkçe’ye Aforizmalar
A. UĞUR OLGAR:Ayakkabı Kutusu İçin Üçlükler
ADNAN DURMAZ: Kerpici Kanla Karılı Hayat Ey...
ASIM GÖNEN: Çalınmış Gülücükler Enkazı
BASRİ EĞİLMEZ:Devrimci Sanat(Çın)In Komünist Sanata Dönüşmesinde ML Eleştiri
BEKİR KOÇAK:Yalnızlığa Prangalı Sessizlikler
ERCAN CENGİZ:Solmayan Resim/Enişüri
ERDEN ERDEMER:Adliye Kâbusları
HALDUN HAKMAN:Tarih Bilinci
HAMZA İNCE: Akşam Olunca.....
İRFAN SARİ:Aşk Bizi Değiştirdi
MURAT ÖZGÖL:Tamara
MUSA SU:Pompei'de Son Gece
NECMETTİN YALÇINKAYA: Mendil Sen Kokuyordu…
NECİP TIRPAN:Toplanın, Vaktidir
NİSA LEYLA:Uzay Ve Ben
ÖZER GENÇ:Güney
TAN DOĞAN:Oğlum
TURGAY ULU:Würzburg — Berlin Mülteci / Göçmen Yürüyüşünden Tanıklıklar-XXII
YAVUZ AKÖZEL:Franz Kafka
ALİ ZİYA ÇAMUR:Emeğin Sanatı’ndan 152. Merhaba