Emeğin Sanatı E-Dergi 169. Sayı Yeni Kanalında

21 Eylül 2014 Pazar

EMEĞİN SANATI'NDAN 160. MERHABA




EMEĞİN SANATI E-DERGİ 15 EYLÜL TARİHLİ 160. SAYI YAYINDA
Dergimize aşağıdaki linklerden ulaşılabilmektedir. Asıl arşivimizi de taşıyan issuu.com sitesi ülkemizde sansürlü olduğundan, sansürlü siteye ulaşamayanlar için ayrıca joom.ag sitesinden yayınımıza devam ediyoruz:

http://joom.ag/OhRb

http://issuu.com/emeginsanati-dergi/docs/160.sayi_eme____n_sanati_e-derg___1/1


EMEĞİN SANATI'NDAN 160. MERHABA

Merhaba,

Emeğin Sanatı e-dergiyi, iki günlük bir gecikmeyle okurlarımıza sunuyoruz.

İşçi katliamlarının damga vurduğu bir gündem içinde dergiyi hazırladık. Aynı zamanda -her ne kadar savaşın içinde yaşasak da- 1 Eylül Dünya Barış Gününü de kutlama gündemimize aldık..

Edebiyat tartışmaları da eksik olmadı hayatımızdan.

Çok “meşhur” bir şairin, hayata en ufak yankısı düşmeyen bir şiiri üzerine tartışmalar sürüyordu. Biz hayata yankılar taşımayan bir şiirin niteliği üzerinde çok şeyler söylemenin yersizliği üzerinden dururken, dilimizden yansıyan “görüş açısı”, “şiire bakış” gibi terimler üzerine şiirimizin bir başka ağır abisi bizi şu sözlerle azarladı:
-Şiir bir zevktir, bakış ya da görüş değil.

Biz de ona ancak şu sözle yanıt vermeyi uygun gördük:

-Zevkinizle bin yaşayın!

Bizim edebiyat zevkimizi yüzyıl önce A. İ. HERZEN şöyle haykırıyordu:

“Kamusal özgürlüklerden yoksun bir halkın, öfkesinin ve vicdanının haykırışlarını duyurabileceği biricik kürsü edebiyattır”

Özgür, eşit, iç disipline sahip, insiyatif kullanan, tartışan ve sorgulayan, kendine yeterli insanlardan oluşan sınıfsız bir toplum için savaşıyorsak, tüm bunları bugünden yaşayan değerler kılmak bizim sorumluluğumuzdur. Biz, bireysel zevkin dürtüsüyle değil bu sorumlulukla eğiliriz şiire, edebiyata, sanata...

Elbette; bu şiirin, bu edebiyatın, bu sanatın poetik, estetik değerleri de bu sorumlulukla at başı gitmek zorundadır.

Bayram Balcı’nın vurguladığı gibi, artık şiiri bireyin zevkinde değil “Şiiri acının kemiğe dayandığı yerde aramak gerekiyor.” Elbette bu bağlamda Fahri Erdinç’in şiire bakışını da yadsıyamayız: “Şiir, okuyanın yüreğini bir cam gibi çizip acıtmalı.”

Kısacası, evet yazmak, yaratmak, kişisel iştir. Ama bir şiir yazıldıktan sonra da kişisel kalıyorsa... İşte o güdüklük zevk diye savunulamaz.

Abdülkadir Bulut’un söylediği gibi, yazdığımız şiirler okurda bir sarsıntı yapmıyorsa, niye şiir yazıyoruz ki...


EMEĞİN SANATI


ABDULLAH ORAL:Eylül Zamanı (Ş)
ADNAN DURMAZ:Ötme Bülbül Ötme (Ş)/Her İmgenin Tufan Olması Amaç (D)/Yılmaz Güney Görselleri
BEKİR KOÇAK:Gözlerden Başlamalı Barışa (Ş)
BURCU TÜRKER:Olmaz Rengi Ölümün (Ş)
BÜLENT AYDINEL:Sevda Bir İsyan Bayrağıdır (Ş)
ERCAN CENGİZ:Barış Nedir Kardeşim (Ş)
HALDUN HAKMAN:Patikalar (Ş)
HAMZA İNCE:Ptolemaios (Ş)
HASİBE AYTEN:Dinle (Ş)
HIDIR KARAKUŞ:Şehriban, Gülşen, Ben (Ş)
İRFAN SARİ:Zezê Gamlı Işıklar Gömer Göğsüne (Ş)
LÜTFİYE BOZDAĞ:hergün işçilerin öldüğü bir ülkede sanattan söz edilebilir mi? (M)
MERİÇ AYDIN:Susku (Ş)
MUAMMER ERTURAN:An Gelir (Ş)
NECİP TIRPAN:İnadına (Ş)
NECMETTİN YALÇINKAYA:Kısa Faruk(Ö)
NİSA LEYLA:Firar (Ş)
ÖZER GENÇ:Derslik: (Ş)
ÖZLEM KESKİN:Hoş Geldin Bebek (Ö)
SEMA LALE:Aşka Yapıldı Darbe (Ş)
TAN DOĞAN:Gazzeli Bir Çocuğa (Ş) /Dün Bir Şâir Öldü (Ş)
TEMEL DEMİRER:Bir Yaratıcılık Hâli: Yazmak (İ)
TEMEL KURT:Savaş ve Barış(Ş)
YAŞAR DOĞAN:Sütünü Emdiğim (Ş)
YUSUF DEĞİRMENCİ:Eylüle Ağıt (Ş)
ALİ ZİYA ÇAMUR: Taş Düştüğü Yerden Kalkar (Ş)
KONUKLARIMIZ:
RAYMOND QUENEAU:Bir Şiir Sanatı İçin (Ş)
EUGENE GUİLLEVİC: Barışın Tadı (Ş)
ANDRE LAUDE:Benim Cumhuriyetim (Ş)
ŞÜKRAN KURDAKUL: Kan Kuyusu (Ş)
(Ş): ŞİİR, (Ö): ÖYKÜ, (M): MAKALE, ((D) DENEME, (G)GÖRSEL