SELAM ALIP VERMEK DEĞİL EYLEM
ABİDİN ELDEROĞLU
(Firik Dede’nin anısına)
selam alıp vermek değil eylem
duvara duyurmak değil sesini
benzin dökmeden de bedene
sessizce yanabilir insan
inzivaya çekilmek değil
karanlığa hapsetmek kendini
havasını suyunu aşını alıp
tek kelime etmemektir hayata
dost düşmanla tanıştırmaktır
kendinde başlattığı eylemi
sessizce,
dışa sızmayan ağrısıyla
küsmüş bir dilin kaçıncı vatanıdır bu
kimin vatanıdır ki
batmak üzereyken kurtarılır darbeyle
can alınır can yakılır
sokağa çıkmak yasaksa
ağlamak gülmek yasaksa
dost yüzü görmek yasaksa
konuşmayı da ben yasakladım
sakalım uzasın, dilim kısalsın
çekilsin hatta yutsun kendini
yükselen her dumanda
insan kokusu aramak nasıldır
patlayan her silahta evladı aramak
bir kafatasıyla konuşmak
bir kafatasına ağlamak
sarılmak, öpmek nasıldır
uzardı sakalı / bıyığı uzardı
gözleri iyice kısılır
keskinleşirdi kısıldıkça
düşmanı iyi seçmek için
kaçıncıydı kaçıncı sahipsizlik
kaçıncı sürülmek
vatansızlar kurtarmaz vatanı
cansızlar canı / kansızlar kanı
bura kimin vatanı
batmak üzereyken kurtarmaya
oğul alır oğul
dede ocağından
pınar gözesinden
közden, gözden
kollarımın arasından oğul alınır
yas tutulur
sakalının yaşı erişinceye oğula
yas tutulur / dili ötmeyinceye sorguda
ölmek kurtuluştur bu acıya
ölmek kurtuluştur oğul külü görene
yaşama mayalanmış rüya
rüyaya bağlanmış yaşam
derviş eder adamı
bundandır, kimse görmez gözyaşını
kimse duymaz ahını
cesaret edip de hiç kimse
sormaz, soramaz kendine
kendinde düşmanı vuran direniştir adı
toprağa ağır gelir
toprağa ağır cansız bedeni
kurşunla değil / ateşle değil
vicdanıyla öldürür de ölür
ERCAN CENGİZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder