ŞAFAKSIZ BİR GÜNEŞ
Korku ufukları sarar
Karanlık dağlara yük olur,
Duyulur sesi Che Guevera'nın
Çaresizliğin en sonunda o vardır hep.
Üşüyenler dağılırlar sese
Şafaksız bir güneş
Isıtır tüm ezilmişleri
Görünür her kapıda adı.
Önderler her namluyu sarar
Dağlar tutuşur elele
Sonra tüm satılmışlar
Gelirler ruhlarını bağışlamaya.
Onun sözleri damlar sahifelere
Yürekler korkuyu unuturlar
Karanlık bulamak saklanacak yer
Güneşin gözünde
Görünürken yılmaz gözleri onun.
Duyulur sesi Che Guevera'nın
Çaresizliğin en sonunda o vardır hep.
Ezilenlerin yüreğidir o
Selam verir ona
Doğan her emekçi el.
En karanlığın ortasında
Ölüme sırtını dayar
Dilsiz, sözsüz, ekmeksiz ezilenler
Oysa üreten tüm insanlığı ve emeği.
MUSTAFA SÖYLEMEZ
SENİN SESİN YENİLGİ TANIMAZ
Birleşin sokaklar, el ele,
Hangi izler silinmişse.
Çıkmazları açın,
Sesi durulmamış sokaklar,
El ele oynasın.
Sağlı sollu ekin kaldırımlarına insanları
Dalında, mevsimsiz gülsün çocuklar
Kuşlar, avuçlarında beslensin
Su taşısın yavrusuna.
Açın çıkmaz sokakları
Hüzünler gösteri yapsın.
Maviye öksüz değil bu kentin sokakları
Gül taşır yarasını
Esir düşmez karanlığa.
Karanlığı hançerleyen
Solgun sokak lambaları olun,
Sıvayın kolları,
Baca yerine asın
En soğuğunda yaşamın
Mevsimsiz tütsün düşlerin.
Kırılsa bile ellerin
Kavuşsun renklerine sokaklar.
Ah, sokaklar, nesiller boyu bilirim,
Arnavutluğundan tanırım kaldırımlarını,
“senin sesin yenilgi tanımaz”…(*)
NECİP TIRPAN
________________________
(*) Hıdır Aslan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder