DEĞİŞİR DEVRAN
Korku süzülmez susmalarımdan,
aldanma, gözlerim iki ölü ışık yuvası.
Ormanıma dalmış yabandır,dalından yakılmış rüzgar,
boşuna değil,saçlarımda sonbahar.
Buluttan beslenir toprak
yarına koşar bağbozumları.
Değişir devran,
doğum sancısı gibidir muştusu,
ufka saplanmış bıçaktır, umudun bilediği.
Şafağı beklemez dalar, dört taş duvarıma
Beyaza kesilir zindan,
zorbanın namlusundan havalanır alıcı kuşlar…
NECİP TIRPAN
PARÇALARA BÖLÜNDÜM
Dicle ortasında bir kaya idim
Ansızın bir sele kapıldım
Dalgalar vurdukça sürüklendim
Hançerlenirken yüreğimden
Parçalara bölündüm
Hüzünlü bulutlar gözyaşı döktükçe
Dicle kan ağlar oldu
Çırpındıkça serçe yüreğim yalnızlığa
Tutunamadım derin sularda
Parçalara bölündüm
Dalgalar vurdukça bedenime
Kayalara çarptı düşlerim
Umutlarım dalga dalga
Parçalara bölündüm
Bedenim kum taneciklerine dönüştü
İSA TEKİN
DE GİT BAŞIMDAN!..
Ey kara yüzlü gece
Güneşimi ç/aldın benden
Güneşimi ç/aldın benden
Al üstümdeki kirli bakışlarını!..
Ey gafil gece
Karartma ufkumu
Karartma ufkumu
Sen düşlerimi içselleştiremezsin!..
Ey serkeş gece
Sana acılarımı yüklesem, dayanamazsın
Hüznümü versem, sevemezsin!..
Ey gamsız gece
De git başımdan
Sen kendi karanlığınla yüzleş!..
HIZIR İRFAN ÖNDER
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder