ESKİ TÜFEK BAKIŞLIM
Tan vaktidir bu sokakların
Buzlanmayan yüreğinde kardelen
Eski tüfek bakışlım
Yakılmış küllenmeyen yürek
Buruşuk sima hep sana kalmış
Buzlanmayan yüreğinde kardelen
Eski tüfek bakışlım
Yakılmış küllenmeyen yürek
Buruşuk sima hep sana kalmış
Ama dört yanımız
Umutsuz arabi renk kurusu
Kayısı sarısı bereketi ellerinde
Bebek sevincinde çağla
Az kaldı demeli aşka
Yenilgili yenilmez doğumda
Umutsuz arabi renk kurusu
Kayısı sarısı bereketi ellerinde
Bebek sevincinde çağla
Az kaldı demeli aşka
Yenilgili yenilmez doğumda
Oysa
Omuzlarımdan taşıdım sözü
Hafif yük sandığın bir kemirgen
İsterim bilmeni
Sözüm sınırlandı eylülde
Bağımdaki çiçekler olgunlaşmadan
Omuzlarımdan taşıdım sözü
Hafif yük sandığın bir kemirgen
İsterim bilmeni
Sözüm sınırlandı eylülde
Bağımdaki çiçekler olgunlaşmadan
Üşüyen gençliğim gençliğimiz ısınmaz
Isınmaz gayrı bu coğrafyada
Umut ve ihtimallerde yanılgını istemem
Cennet ve cehenneme restim var
Savunmasız dağınık yalnızlığımıza
Isınmaz gayrı bu coğrafyada
Umut ve ihtimallerde yanılgını istemem
Cennet ve cehenneme restim var
Savunmasız dağınık yalnızlığımıza
Üşüyen solukta baharın rengi
Kar sonrası titreyen yalnızlıkta
Soluk alışım eski bir direnç devrim
Umut yolculuğundan bir ses
Doyuyor musun
Kar sonrası titreyen yalnızlıkta
Soluk alışım eski bir direnç devrim
Umut yolculuğundan bir ses
Doyuyor musun
HAMZA İNCE
ISLIK KADAR DUYULMUYOR ÇIĞLIĞIN
görmeseniz de olur öfkemi
bırakıp gideceğim şiirlerimi
bırakıp gideceğim şiirlerimi
en çok emeğin aldırmazlığı koyacak bana
birde inkarcı tayfasının sevinci
birde inkarcı tayfasının sevinci
boşuna beklediğimi biliyorum
uyanmaz uykulardasınız
akıl fikir mantık dışı
söyleyin allah aşkına hangi sulardasınız
neden bu kadar kopuk iletişim
dünyaya hükmeden bilişim
varıp duramadı ocak başına
ne tuz oldu ne tat pişmiş aşına
hep sizi mi bulur anlamsız sözcükler
ne zaman nasıl kalkacak senin omzundan bu yükler
kaş göz ışmarında yönetenler
kendi derdine derhal yetenler
halkın derdine hep tehir
ağızlarda tat kalmadı
yediğimiz içtiğimiz zehir mi zehir
uyanmaz uykulardasınız
akıl fikir mantık dışı
söyleyin allah aşkına hangi sulardasınız
neden bu kadar kopuk iletişim
dünyaya hükmeden bilişim
varıp duramadı ocak başına
ne tuz oldu ne tat pişmiş aşına
hep sizi mi bulur anlamsız sözcükler
ne zaman nasıl kalkacak senin omzundan bu yükler
kaş göz ışmarında yönetenler
kendi derdine derhal yetenler
halkın derdine hep tehir
ağızlarda tat kalmadı
yediğimiz içtiğimiz zehir mi zehir
hangi badireyi aştın ki şaşam
yemine aç gözlü kısrak misali
kendine eşinirsin sabah akşam
çağrılan her yerde boynu bükük
yüzünde yağmur ıslaklığı tükrük
taşır sırtında cümle alemi sanki
yine de şikayet etmez inan ki
yemine aç gözlü kısrak misali
kendine eşinirsin sabah akşam
çağrılan her yerde boynu bükük
yüzünde yağmur ıslaklığı tükrük
taşır sırtında cümle alemi sanki
yine de şikayet etmez inan ki
bu kadarı fazla vurdumduymazlığın
fark etmiyor artık çokluğun azlığın
ıslık kadar duyulmuyor çığlığın
düşüyorsun düşüyorsun kündeye
onların içi el verir mi seni sevmeye
fark etmiyor artık çokluğun azlığın
ıslık kadar duyulmuyor çığlığın
düşüyorsun düşüyorsun kündeye
onların içi el verir mi seni sevmeye
yediğiniz ekmek alındaki ter
onurunsa eğer
hadi hakkını verin
çift başlı mühürleri yanında onların
hükümsüz kalıyor sözlerin
onurunsa eğer
hadi hakkını verin
çift başlı mühürleri yanında onların
hükümsüz kalıyor sözlerin
BEKİR KOÇAK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder