YİNE EFKARLI SİYAH GÜL
-güneşe çıkmaya yüzü olmayanlar
karanlığa dört elle sarılırlar-
karanlığa dört elle sarılırlar-
zaman açan çiçekle dökülen yaprakta farklı
tik tak, tik tak, tik tak - gün saniyeye muhtaç
tik tak, tik tak, tik tak - gün saniyeye muhtaç
yine efkarlı siyah gül, üstüne eğilmiş karanlık
oysa melez renkler orda tutunmuştu sabaha
oysa melez renkler orda tutunmuştu sabaha
geceye gömülmüş loş ışıklar altında bir kadın
ağzını açmış bir karış / bacaklarını dolamış boruya
unutmuş paletlerin altında ezilenleri
dönmüş Rus / boruya zurna öttürür
ağzını açmış bir karış / bacaklarını dolamış boruya
unutmuş paletlerin altında ezilenleri
dönmüş Rus / boruya zurna öttürür
gayri zaman düşmandır günübirlik işlere
tik tak, tik tak, itin ayağıyla gitmek mi marifet
kör belleği silinir ve susar insan
tik tak, tik tak, itin ayağıyla gitmek mi marifet
kör belleği silinir ve susar insan
zifiri geceye zehir kusar heceler
orda kendi acısıyla pişenler kederiyle yoğrulurlar
oysa ne yosun kokusu ne yağmur ne kar
ne işkencede katledilişleri gülüşünü kesmişti onların
orda kendi acısıyla pişenler kederiyle yoğrulurlar
oysa ne yosun kokusu ne yağmur ne kar
ne işkencede katledilişleri gülüşünü kesmişti onların
günlerden Cumartesi kırmızı bir balon havalandı
çocuk parkında elleri havada esmer bir çocuk
babası ölmüşçesine ağlar ardından
çocuk parkında elleri havada esmer bir çocuk
babası ölmüşçesine ağlar ardından
toprağı duymayan beton suyu kirletir
elinde fırça pil takmış kalbine
dikenli tellerle çevrili yurdum
dişlenmiş elmayı paylaşır illegal dizeler
notadan notaya şarkılar inada başı dik
elinde fırça pil takmış kalbine
dikenli tellerle çevrili yurdum
dişlenmiş elmayı paylaşır illegal dizeler
notadan notaya şarkılar inada başı dik
ERCAN CENGİZ
UMUT/EĞİLMEZ BAŞIMDIR
Yanarız yarattığımız cehennemde,
dil lal olur,
erir söz
cükler
hecelerde isyan,
dokuz boğumda başlar.
Sekmez sözcük, fırlar lüverinden
keskin bir ıslık çalar,
hüznün lanetli bulutlarına.
Düşürür usumdan yere,
umudum kanar,
kanar kara bulutlar.
Basar geçerim,
dalarım, günah kalelerine,
yaşarım "ölüme beş" kala.
Umut,
eğilmez başımdır,
kızıl şal gibi
omuzlarımda...
NECİP TIRPAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder