Emeğin Sanatı E-Dergi 169. Sayı Yeni Kanalında

31 Ağustos 2013 Cumartesi

AHMET TAHSİN ÇINAR: Tuz Yokluğu—CEM EREN: Sek Sek





TUZ YOKLUĞU







Sabah erken uyandım
Hüzünlü güne yağmurlar doğuyordu
Eski fırından taze ekmek alıp
Kahvaltı yapacaktım
Seneler var ki masamız hazır olurdu
Eve dönmelisin
Yokluğun anne yokluğu
Terliğini kapının önüne koydum.

Traş olamadım canım çekmedi
Kanadı kırık topal bir kuştu gönlüm
Susuz kedi gibi dolaştım evde
Nereye dönsem ben olamıyordum
Yokluğun su yokluğu
Bastonunu terliğinin yanına koydum.

Masaya oturdum hüznüm kapıya dönük
Geleceksin
Geleceksin biliyorum
Bu gece sanki sesini duydum
Ne kadar kirli varsa yıkadım evde
Çoraplarını çoraplarımın yanına koydum

Televizyonu ben açtım bu kez
Her zaman açık olurdu
Sevdiğin diziler dizi dizi
Nereye baksam senden göz izi
Seni eve getireceğim yokluğun tuz yokluğu
Ayakkabılarını çantama koydum.



AHMET TAHSİN ÇINAR











SEK SEK






sonbahardı
sıkıyönetim çok sıkı sıkıcıydı ...

hüzünleri olgunlaştırma enstitüsü kuruldu heryerde
aşk ,muhbirlerin dilinde karakola düşüyordu
saçlar başlar hemzemin oluyordu yerle...

tek kelime türkçe bilmeyenleri,
istiklal marşına zorluyorlardı demir parmaklıklarda
ve acı her dilde aynıydı...

çok sıkıcıydı Evrenimiz
tombul adam ve papatyalarla süsledik heryeri
birden prenslik ilan edildi memlekette....

papatyalar yetmedi
ıspartanın gül kokuları bezedi heryeri

sonra baktık ki bu iş çiçekle böcekle olmayacak
karardı gözlerimiz,
bir aydınlık gelsin memlekete dedik
yaktık ampulleri

ışık ...
o kadar çoktu ki
görmez oldu gözlerimiz

ey eylül
1000,900,80
sek hayatımdan...



CEM EREN


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder