HAZİRAN’DA “GÜLMEK” ZOR...
RESİM: MARC CHAGALL
bütün biletler kesilmiş fizan'a
umman'a alınmış bütün demirler
içimde bir kuşku kemirir durur
düşler sarkacında bir yağlı ilmek
sallanır durur boşlukta
iklimlerine el atıyorum boş zamanlarımda
yeni hava durumları ekliyorum tarihçene
kar, yağmur, güneş, rüzgar, dolu
güllerin solacak
sanacaksın vakitlerden kıyamettir
kıyametin de kopacak, sürünecek ama
ölmeyeceksin...
içimde bir kuşku kemirir durur
ağaçta bir kuş ölüsü düşmez aşağı
aşağıda bir papatya yeni bitiyor
yaprakları sararmış hasretinden
tabiat için kutsal sebep sensin
gelişinle yeşeriyor okyanuslar
derken bütün sular çekiliyor
adına -gel git- diyorlar
şaşırtıcı şeyler oluyor bu aralar
kilimlere yeni desenler dokuyorlar
henüz yazılmamış bir kitabı okuyor kızlar
felsefe yapıyor aklınca filozofun biri
bir haber sunucusu intihar ediyor canlı yayında
canlı yayını kesiyorlar, haber değeri olan bu olayda
gerçekleri gizlemeye çalışıyor yine kanaryalar
tilkiler kafasının dikine gidiyor, ama hepsi o kadar
kurtlar meydanda yok, hariçten maval okuyorlar
şarkılar bir şeyler anlatıyorlar, sus biraz
dilsiz bir rapunzel olursun sarı saçlarının örgüsünde
saçların ki merdivendir gönlünden gönlüme
içimde karanlık adamlar kaçışıp durur
ağır yaralı derin kanamalı savaşlar
ve bu şiirin bitmesi lazım bir yerde
yoksa birazdan müttefik olacağım gidişine
bana bunu yapma, bir şey söyle
susuşun bile bir şeydir, ha şöyle
gönül rahatlığı ile bitirebilirim şimdi
çok bir şey beklemiyorum, "sen gel" sadece
yoksa ben gideceğim artık kaç ay oldu
vakit doldu, günler hafta, haftalar ay, aylar yıl oldu
güller tomurcuktaydı, gelmedin soldu
umman'a alınmış bütün demirler
içimde bir kuşku kemirir durur
düşler sarkacında bir yağlı ilmek
sallanır durur boşlukta
iklimlerine el atıyorum boş zamanlarımda
yeni hava durumları ekliyorum tarihçene
kar, yağmur, güneş, rüzgar, dolu
güllerin solacak
sanacaksın vakitlerden kıyamettir
kıyametin de kopacak, sürünecek ama
ölmeyeceksin...
içimde bir kuşku kemirir durur
ağaçta bir kuş ölüsü düşmez aşağı
aşağıda bir papatya yeni bitiyor
yaprakları sararmış hasretinden
tabiat için kutsal sebep sensin
gelişinle yeşeriyor okyanuslar
derken bütün sular çekiliyor
adına -gel git- diyorlar
şaşırtıcı şeyler oluyor bu aralar
kilimlere yeni desenler dokuyorlar
henüz yazılmamış bir kitabı okuyor kızlar
felsefe yapıyor aklınca filozofun biri
bir haber sunucusu intihar ediyor canlı yayında
canlı yayını kesiyorlar, haber değeri olan bu olayda
gerçekleri gizlemeye çalışıyor yine kanaryalar
tilkiler kafasının dikine gidiyor, ama hepsi o kadar
kurtlar meydanda yok, hariçten maval okuyorlar
şarkılar bir şeyler anlatıyorlar, sus biraz
dilsiz bir rapunzel olursun sarı saçlarının örgüsünde
saçların ki merdivendir gönlünden gönlüme
içimde karanlık adamlar kaçışıp durur
ağır yaralı derin kanamalı savaşlar
ve bu şiirin bitmesi lazım bir yerde
yoksa birazdan müttefik olacağım gidişine
bana bunu yapma, bir şey söyle
susuşun bile bir şeydir, ha şöyle
gönül rahatlığı ile bitirebilirim şimdi
çok bir şey beklemiyorum, "sen gel" sadece
yoksa ben gideceğim artık kaç ay oldu
vakit doldu, günler hafta, haftalar ay, aylar yıl oldu
güller tomurcuktaydı, gelmedin soldu
OSMAN COŞKUN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder