KURŞUN ÇİÇEK AÇAR MI BABA?
Anahtar deliğinde unutulmuş
Tanıdık bir yüzdür çocukluk
Hep o kapının ardında saklıdır
Sevecen masum gülüşler.
Derler ki ilmeğin düştüğü yerde
düğümlenir umut.
Kurşun çiçek açar mı Baba?
Çiğ tanesi gibi yanağıma düşen
Serin bir buğusuydu sabahın.
Yüreğim bazen hırçın bir nehir
Bazen deli dolu akış sonrası süt liman.
Dudaklarımdan
kanayan şarapnel dökülür
kuşluk vakti.
Kurşun çiçek açar mı Baba?
Bedenimi yitirdiğim sokaklara-
bir daha dönemem.
On iki yaşında on üç kurşun
On üç yavru ağzı çiçeklenmişti
Uğur kaymazın bedeninde
Yarını olmayan sabahlarda.
Kurşun çiçek açar mı Baba?
Işık sızmaz derinliğine düştüm karanlığın
Sözcüklerin devinimini yitirdiği-
yerden geliyorum.
Kurşun çiçekler gördüm
Iraklı bebelerin bedeninde
Her biri kızıl bir karanfil
Papatya Menekşe Gül
Rüyamıydı bilmem
Kurşun çiçek açar mı Baba? .......
ABDULLAH ORAL
KAVGA
Gölgesiz kalasıca
betonperest toplumun böğründe
Yağmurlar ıslatır hüznünü
Yorgun adamlara aşık
genç kadınların
gözyaşlarıyla
Sen gene de çiçeklerin davetini kabul et
Dinle yeni rüzgarın sesini
Yeni doğmuş bebenin ilk nefesinden
çoğaltılmış gibi
yaşamaya eğilimli
Yalanları kim dinlerse dinlesin
Bak dört yanımız doğa
dört yanımız kavga
ÖZER GENÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder