Emeğin Sanatı E-Dergi 169. Sayı Yeni Kanalında

14 Eylül 2011 Çarşamba

ERCAN CENGİZ: Çiçeğe Duruyorum




çiçekler ki arılar uçuşur üstünde


arı demek döl demektir bugün
nesli tükense de bu acımasız sömürüde


çiçek, hayat demektir
emaneten yaşanılası değil
çekirdeğinde sancısı
alnımdaki çizgide kazılı
yanarım çiçeğe yanarım ki
meyveye
duracağı yerde dolu vurdu diye
yapışır kalır toprağa


gel tut elimi, gel bağla yüreğimi
gel kapa gözlerimi, kulaklarımı kes
karanlığını ört üstüme
toprak benim / doğurmazsa yeniden
yeniden çıkmazsam karşına
garip garip bakma öyle
on beş bin yılı geçti bu topraktayım
buğdayı tanıştırdım insanla


insan anlamıyorsa bugün
en bilenmiş kılıçlarıyla yürüyorsa üstüme
sözde demokrasi adına kanım sıçrıyorsa taşlara
gel de tut beni, gel de bağla ellerimi
gel de laf söyle lafımın üstüne
işte yüreğim işte ellerim
gözlerime bakma sakın vururum


gözlerim ki zapt edemediğim
artık anlasan diyorum
bir karanfilin açarken usul usul
güneşe bakıp güldüğünü


bugün ayaklar altındayım
bugün hiçten sayarlar
kalbim hâlâ atmakta usul usul
hâlâ yaşıyorum demektir ki bu
gel de göm beni
ister diri diri, ister geçirerek bin bir işkenceden



ERCAN CENGİZ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder