Emeğin Sanatı E-Dergi 169. Sayı Yeni Kanalında

30 Haziran 2013 Pazar

AHMET TAHSİN ÇINAR: Günaydın Kızım





GÜNAYDIN KIZIM




RESİM: ADNAN DURMAZ





Günaydın kızım,
Bak yine doğdu güneş;
Gece sefası kapadı yapraklarını,
Uçuştu yuvalarından kırlangıçlar
Dağların şavkıdı sarpları
Ve Amasya kalesi üç bin yıllık anın,
Yeniden gerindi evrime.
Mumyaların soğuk yüzü,
Şahidi değilse de, ispatı geçen zamanın.

Bu doğa,
Şunlar da toprak ve taştırlar
Benim dedemden önce vardı,
Babamdan sonra da varlar.
Şu yoldur,
Şu okul.
Büyüyüp yürüyeceksin yolda
Öğreneceksin okulda
Ben verdim parasını;
bir içimlik tütünde,
bir yudum çayda.
Şunlar ağaçlar kızım,
Fırsat buldukça gölgesinde yattık
Rakılar içtik, silahlar attık.
Çeşme başlarında bekledik
Kara gözlü, ak göğüslü kızların gelmesini.
Seni de bekler bir delikanlı
Söğütlü çeşmesi olan bir kentte yaşarsan.
Ve de bu ağaçların hamurundan yapılmış kağıtlara
Aşk mektupları yazdık.
Manifestoyu yazmış bizden öncekiler,
Sen,
tarihi yazacaksın bizden sonra.

Şimdi mevsim yaz,
Elmalar allanmada, narlar ballanmada.
Uçurdu uçuracak serçe yavrusunu
Dağda tavşan göcesi, yeni öğreniyor korkuyu
Komşunun köpeği sekiz doğurmuş, hepsi de kara
Kaldırdı kaldıracak köylü hasadını;
Satacak bezirganlarına ticaretin,
Doymak bilmeyen, elleri kanlı.
Ve grizu patladı patlayacak yer altında
Parçalanacak veya yanacak, kömür işçileri
Dağıtmadan evlere dağların sıcağını.

Kara bir paradır;
Tarlada sarı sıcak,
Burçakta diken,
Harmanın, hasadın, borcun alacaklısı
Dükkanın, pazarın, inciğin, boncuğun
Elbisenin kumaşın, paranın sahibi
Yani yaşayan , yaşatan
Kurşunu döken tetiği çeken
Sırtımızdaki bıçağın,
karnımızdaki açlığın sahibi.

Bunları tanımalısın;
İşçiler
Emekçiler
Köylüler
İnsanlarımız;
Dağların ısısını yıkıp dağ gibi evlerimize,
Harmanı kuran
Hasadı savuran
Ekmeğin üreticisi, boncuğun yaratıcısı
Demirin özüne katıp özünü,
Çeliğe su veren
Sulara kolan vurup zapteden,
Avucunda yaratan elektriğin gücünü.
Asfaltın katranını kavuran, yüreğindeki ateşte
Yani,
Kutsal ellerin sahibi.

Bu da demir kızım;
Deliklisi yapıldı bozuldu mertlik
En hasından paslanmazından yapıldı metelik
Bursa’da bıçak yaparlar bundan,
Kırıkkale’de pulluk
Kelepçe ve pranga yaparlar,
Mahpushane yaparlar;
Büke büke pencerelerine,
kapıları bundan.
Önüne dizerler cellatları
Kızlar kalır babasız,
Babasız kızlar yıkar zulmü pamuğum
Döve döve tezatları.




AHMET TAHSİN ÇINAR




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder